Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Karşılıksız çek düzenlediği için verilen adli para cezasını ödemeyenlere verilen hapis cezalarının infazı durdurulmuştu. Alacaklı şikayet ederse, 30 Haziran 2022’den sonra hapis cezasının infazına kaldığı yerden devam edilecek.

30.04.2021 tarihine kadar karşılıksız çek düzenlediği için verilen adli para cezasını ödemeyenlere verilen hapis cezalarının infazı durduruldu.

Hükümlü 30.06.2022 tarihine kadar çek bedelinin 18.07.2021 tarihine kadar ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorunda denildi. Kalan kısmını ise 30.06.2022 tarihinden itibaren ödemeye başlayacak.

Haberin Devamı

Ödemelerini de, kalan borcunu 15 eşit takside bölüp ikişer aylık taksit şeklinde yapacak. 30.06.2022 tarihine kadar çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini ödeyenler için kalan borçlarını ikişer aylık 15 eşit taksitte ödeme olanağı vardı.

Genelde küçük esnaf

Ödenmezse, kesinleşmiş ve durdurulan hapis cezasının infazının devamı, alacaklının inisiyatifine bırakıldı. Alacaklı şikayet ederse, 30 Haziran 2022’den sonra hapis cezasının infazına kaldığı yerden devam edilecek. İki taksit ödeyemezse, yine aynı şekilde, alacaklının şikayetiyle infaza devam edilecek.

30.06.2021 tarihine kadar karşılıksız çekten henüz mahkum olmayıp yargılaması devam edenler varsa, onlar da borçlarının onda birini 30.06.2022 tarihine kadar ödeyip, kalanını da 15 eşit taksitte öderlerse, cezaları ve mahkumiyetleri bu arada kesinleşmiş olsa bile infaz edilmeyecek.

Çeki karşılıksız çıkanlar, genellikle küçük esnaflardır. Bunların ne kadarının mevcut ekonomik koşullar içerisinde işlerini düzletme ve borçlarını ödeme olanağına sahip olduğu bilinmiyor.

Ama kamuoyuna yansıyan feryatlara bakılırsa, karşılıksız çekten dolayı aldıkları hapis cezasının infazı durdurulan esnaf sayısı oldukça fazla. 30 Haziran 2022 tarihinden sonra infaz savcılıklarını ve cezaevi müdürlüklerini yoğun bir mesai bekliyor gibi geliyor bana.

Karşılıksız çekten dolayı mahkum olanların cezalarının infazının ertelenmesi, sadece pandemiyle ilgili olarak geçici bir çözüm getirdi. Hukuki bir sorunun sonuçları ertelemek, hukuken o sorunun varlığını ortadan kaldırmaz.

Haberin Devamı

Çekini ödeyemeyen esnaf sadece borçludur, suçlu değildir.

Karşılıksız çeke yeniden hapis mi

Esnafa hapis cezası kapanan işyeri demek

Çeki karşılıksız çıktığı için cezaevine giden esnafın işyeri kapanıyor. Ailesi ile ilgilenecek kimse kalmıyor.

Sonuçta sosyal güvenlik sisteminin, Maliye’nin de kayıpları oluyor. Cezaevindeki esnaf ne kendisi için, ne de çalışanları için sigorta primi ödeyemez. Satış yapamayacağı için, Maliye KDV tahsilatı yapamaz.

Esnaf çek yazmak yerine senet verseydi, hapse girmeyecekti.

Çek, karşılıksız çıktığında uğrunda hapis yatılacak kutsal bir evrak değil. Bono, poliçe neyse, hukuken ve iktisadi olarak çek de odur.

Karşılıksız çıkacağı belli olan çekleri bilerek ve kötüniyetli keşide eden, “dolandırıcı zihniyetle” piyasada güveni zedeleyen kişileri hukuk sistemimiz ayırt edemiyorsa, bunun bedelini hapis cezası vererek esnafın sırtına yüklememeli.

Karşılıksız çeke hapis cezası öngörülmesi, çeke olan güveni sağlamıyor, sadece arada banka olduğu için güvenli sanılıyor.

Haberin Devamı

Biz yanlış yerde “güven tesis” etmeye çalışıyoruz. Esas olan çeke değil, onu düzenleyene olan güvendir.

Onlar suçlu değil sadece borçlular

Vergi dairesine vergi, SGK’ya prim borcu olanlar, belediyelere emlak vergisi, bankalara kredi borcu olanlar, bu borçlarını ödemeyince bir suç işlemiş olmuyorlar. Özgürlüklerinden mahrum kalacak bir hapis cezası ile karşı karşıya kalmıyorlar. Suçlu değil, sadece borçlu kabul ediliyorlar.

Mahkemeden konkordato kararı alıp, konkordato ilan edenler, suçlu olmuyor, sadece borçlu oluyorlar.

Ama çek de bono ve poliçe gibi bir kambiyo senedi. Üçü arasında aslında en önemli fark, çekin bir ödeme aracı, bono ve poliçenin ise kredi aracı olmasıdır. Biz hem hukuken, hem de fiilen bu farkı da kaldırdık. Artık çek de, bono da, poliçe de kredi fonksiyonuna sahip kambiyo senedi niteliği kazandı. Çünkü Çek Kanunu Geçici 3’üncü maddesinin 5’inci fıkrası, 31/12/2023 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersiz sayıyor, vadeli çeki kabul ediyor. Buna karşılık sadece çek ödenmezse, hapis cezası var, bono ve poliçesini ödemeyene hapis cezası yok. Çünkü poliçesini veya bonosunu ödemeyen suçlu olmuyor, sadece borçlu oluyor.

Eşitsizlik var

Çek borçluları ise suçlu sayılıyor. Bütün borçlular arasında, kamu veya özel borçlu ayrımı yapılmaksızın, sadece çeklerini ödeyemeyenleri suçlu saymak ve hapis cezası vermek, çelişki ve eşitsizliktir. Borçluları suçlu kabul etmeyen, ama çek borçlusunu suçlu kabul eden bir düzenleme, eşitsizlik yaratıyor. Hem de insanları özgürlüğünden edecek derece ağır bir eşitsizlik.

Anayasa ne diyor?

“Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz” diyerek özel hukuk sözleşmesinden doğan borcun ödenememesi sebebiyle hapis cezası verilmesini yasaklayan Anayasa md 38/8 ile “Hiç kimse yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirmemiş olmasından dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz” diyen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 4 No’lu Protokol md 1 kurallarına aykırı olduğu tartışmasız olan karşılıksız çeke hapis cezası kaldırılarak, esnaf hapis tehdidi olmadan işine gücüne bakmalı.

Peki ya alacaklılar?

Karşılıksız çeke hapis cezasının kaldırılması önerilince, “peki alacaklının durumu ne olacak?” diye soruluyor. Karşılıksız çeke hapis cezasının kaldırılması, alacaklının değil, borçlunun durumu ile ilgili olup, borçluya Anayasa ve insan haklarına aykırı verilen hapis cezasının mevzuatımızdan kaldırılması arzulanmakta. Karşılıksız çeke hapis cezası kaldırılınca, alacaklının durumunda bir değişiklik olmaz. Çeki karşılıksız çıkan alacaklı ile senedi, poliçesi ödenmeyen alacaklı aynı durumda. Verdiği krediyi tahsil edemeyen banka aynı durumda. Vergi alacağını, sosyal sigorta prim alacağını tahsil edemeyen Devlet aynı durumda.