İkinci el araçlarda en çok yapılan usulsüzlüklerden biri de aracın kilometresi ile oynamaktır. Aracın değerini yüksek göstermek amacıyla başvurulan bu tür usulsüzlüklerin cezai sorumluluğu da var. Araç sahibi, bilse de bilmese de bu usulsüzlükten sorumludur
İkinci el araçlarda en çok yapılan usulsüzlük, aracın kilometresi ile oynamak.
Kilometresi ne kadar düşük ise aracın değeri de o kadar yüksek oluyor. Her aracın belirli bir kullanım ömür var. Kullanım ömrü de aracın kullanıldığı kilometre ile çok yakın bağlantılı.
Durum böyle olunca, aracını karşı tarafı yanıltarak olduğundan daha fazla bir değerle satmak için gerçek kilometresini düşük gösterecek hileli yollara başvuruluyor.
Kaporta hakkındaki hileler, hemen küçücük bir alet olan mikron aleti ile anlaşılabilir. Ama oynanmış kilometre öyle mi? Bunu ancak yetkili servislerde teknik aletlerle incelenme sonucu tespit etmek mümkün, çıplak gözle tespiti mümkün değil.
Elbette hemen hatırlatayım, aracı satın
Aman dikkat, yapı kayıt belgesi imarsız binayı imara uygun hale getirmiyor. Taşınmaz sahibi, imara aykırı olan yapı ile ilgili yapı kayıt belgesini aldığında binanın kullanılması sağlanacaktır ancak yapı kayıt belgesi binayı iskân alınacak şekilde imara uygun hale getirmeyecektirArsa sahibi ile müteahhit arasında 06.09.1995 tarihinde 1/2 oranında arsa payı karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi imzalanır. Müteahhit daireleri teslim eder. Arsa sahibi ile müteahhit arasında binanın imara aykırı olduğu gerekçesiyle uyuşmazlık çıkar. Mahkeme sözleşmenin feshine ve müteahhite düşen yüzde 50 arsa payının iptaline karar verir.
Arsa sahibi bütün arsanın ve binanın tek sahibi haline gelir. Müteahhitin payına düşen 4 daire 1 dükkan da arsa sahibine aittir.
Müteahhitin hukuken yapacağı tek şey, arsa sahibine karşı sebepsiz zenginleşme davası açmaktır, o da öyle yapar. Arsa sahibi, müteahhitin imara aykırı olarak inşa ettiği binanın bedelini tahsil etmeye çalıştığı savunmasını yaparak davanın reddini ister. Ona göre imara aykırı inşa edilen binanın bir değeri yoktur.
Anadolu
Eğer banka kredi kartı limit artırımını müşterisine bildirmezse, artan limitle yapılan harcamalardan müşteri sorumlu olur mu? Bu sorunun cevabını Yargıtay Hukuk Genel Kurulu verdi.
Kredi kartıyla ödemeler artınca, haliyle çeşitli hukuki sorunlar da arttı.
Ben şahsen, kredi kartı ile internetten alışveriş artık neredeyse günlük yaşamımızın zorunlu bir unsuru haline geldiği ve kredi kartı ile alışverişte de her zaman bir risk olduğu için, riskimi belirli bir limitte tutmayı tercih ediyorum. Bankaya onaysız limit artırmama talimatı verdim.
Fakat bütün kredi kartı sahipleri bankalarına limit talimatı vermiyor. Bunun üzerine bankalar, bankacılık mevzuatının izin verdiği çerçevede zaman zaman limit artırımına gidiyor.
Bankanın kural olarak limit artırımına gittiğini müşterisine bildirmesi gerekir. Bu bildirim müşterinin tercih ettiği iletişim yolları başta olmak üzere, cep telefonuna kayıt altına alınmış telefon görüşmesi, kısa mesaj, e-mail veya mektup ile olur.
Eğer banka kredi kartı limit artırımını müşterisine bildirmezse, artan limitle yapılan harcamalardan müşteri sorumlu olur mu,
Türkiye’de evlilikler azalıyor, boşanmalar artıyor. Her boşanma aynı zamanda potansiyel yoksulluk nafakası konusunu oluşturuyor. Peki eş yabancı ise boşanma durumunda ne olacak? Gelin birlikte inceleyelim...
Süresiz nafaka konusunu Türkiye’de bilmeyen kalmadı. 1988 yılında Türk Medeni Kanunu (TMK) md 175 düzenlemesi değiştirilerek, o zamana kadar 1 yıl olarak öngörülen yoksulluk nafakası, boşanan kadını koruma amacıyla süresiz hale getirildi.
Sonuçta, boşanan kadının korunması amacıyla yapılan değişiklikle, kişilerin gelecekte başka bir hayat kurmalarının üzerine ağır bir yük getirildi.
Hemen söyleyeyim; Türk Medeni Kanunu, cinsiyet ayrımı yapmıyor, boşanma ile yoksulluğa düşecek taraf ister kadın, ister erkek olsun, eşit kusurluysa, süresiz nafaka isteyebiliyor. Ama eğitim ve iş dünyasındaki yapı ve servet dağılımı oranının erkek lehine olduğu bir toplumda, yoksulluğa düşen taraf genellikle kadın olduğu için, süresiz nafaka alacaklısı genellikle kadın oluyor. İyi, güzel de, ya boşanan kişi yabancı uyruklu ise? TÜİK 2020 yılına ait istatistikleri Şubat
Türkiye’de sahte fatura ve belge düzenlemede her mali yıl için ayrı ayrı ceza verildiğinden, sonunda 40 yıla kadar hapis cezası çıkan davalar oldu. Planlanan reform kapsamında her hesap dönemi için ceza yerine zincirleme suç kavramı gündemde... Bu, 70 bine yakın mağdur için sevindirici bir gelişme
Birçok ülkede olduğu gibi, Vergi Usul Kanunu (VUK) 359’a göre Türkiye’de de sahte fatura, belge düzenleme, 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılan bir suç.
Madde metninde açıkça yer verilmemesine rağmen, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine de bir tür aykırılık içerecek şekilde, her mali yıl için ayrı ayrı ceza verildiğinden, 40 yıla kadar hapis cezası verilen davalar oldu.
Öyle ki cezalar, ıslah edici olmaktan ziyade imha edici sonuçla neden olmuş. Hem de sadece sahte faturayı düzenleyeni değil, ailesini, işini, tüm sosyal ve ekonomik hayatını!
Yorum kurbanı!
Sebebi de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 5/3/2002 tarih 2002/179 sayılı kararında, “sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanma
Telefon rehberimin kayıtlı olduğu SIM karttaki bilgiler silindi. SIM kartlarda zaman zaman güvenlik açıkları yaşanabildiği biliniyor. GSM şirketlerinin, dışarıdan müdahaleye, kopyalanmaya karşı güvenli bir SIM kart sunması hukuken zorunlu mu, birlikte tartışalım.
Geçen salı sabahı bir dostuma telefon etmem gerekti. Fakat o da ne? Cep telefonumun rehberi bomboş! Üstelik telefonumda çift SIM kart (abone kimlik bilgileri ve telefon defterini barındıran mikroçip) var. Her iki SIM kartın rehberi silinmiş. GSM şirketinin müşteri servisini aradım.
Müşteri hizmetleri temsilcisi, SIM kartlarına müdahalenin sadece aboneler tarafından yapılabildiğini, benim de bir şekilde rehberimi kendimin silmiş olabileceğini söyledi. Mümkün mü? Mümkün!
Bankalar işi çözdü
Sizlerin de başına gelmiştir, bazen dokunmatik ekranlara farkında olmadan parmağımız değiyor ve istemeden birilerine telefon ediyoruz, ya da böyle telefonlar alıyoruz. Acaba SIM kartları ne kadar güvenli? Maalesef zaman zaman SIM kartlarda güvenlik açığı ortaya çıkıyormuş. Cep telefonunuza gelen bir kısa
Devlet GSM şirketlerinden lisans geliri elde ederken, aynı iletişimi sağlayan WhatsApp, Telegram gibi yabancı uygulamalar lisanssız çalışıyor ve Hazine bu nedenle büyük gelir kaybı yaşıyor. Dünyaya örnek olacak şekilde, bir kanun değişikliği gerçekleştirerek, internet üzerinden haberleşme faaliyetlerine lisans alınarak ruhsatla yapılma zorunluluğu getirilmeli.
ABD’li sosyal medya şirketi Facebook çatısı altındaki anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp güncellenen ‘gizlilik ilkesi’ne gelen yoğun tepki üzerine ‘erteleme’ kararı alsa da, bu konudaki tartışmalar sürüyor.
Ben de WhatsApp ile haberleşmeyi tercih ediyorum. Artık cep telefonuma Telegram, Viber ve Signal de yükledim. Birisinden memnun kalmazsam, diğerini kullanabilmeliyim. İyi ki rekabet var ve tercih şansım oluyor...
Geleceğim nokta; internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları ile iletişimi ve haberleşmeyi sağlayan internet şirketleri arasında temel bir fark olduğu... YouTube, Twitter, Instagram, Facebook, TikTok gibi sosyal ağ sağlayıcıları bilgi paylaşım platformlarıdır.
Buna karşılık WhatsApp, Telegram, Viber, Signal
WhatsApp Türk kullanıcılara yeni koşullar dayatırken, muhtemelen Türk Hukuku’nu tam incelememiş, incelemiş ise hukuki sorumluluğu üstlenmiş. Ortada her yönüyle hukuka aykırılık ve WhatsApp’a tazminat sorumluluğu doğuracak bir işlem var. WhatsApp kullanıcıları Türkiye’de dava açabilir.
ABD’li sosyal medya şirketi Facebook çatısı altındaki anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp, kullanıcılarına yeni bir gizlilik anlaşması sundu ve kullanım koşullarını kabul etmemeleri halinde ise 8 Şubat 2021’den itibaren kullanıma kapatacağını duyurdu.
WhatsApp’ın bir ticari işletme olarak sunduğu iletişim hizmetine karşılık bir ücret istemesi sürpriz olmazdı ama dayattığı ve kullanım için şart koştuğu gizlilik anlaşması baştan aşağı hukuka aykırılık içeren kötü bir sürpriz oldu.
WhatsApp bu koşulları dayatırken, muhtemelen Türk Hukuku’nu tam incelememiş, incelemiş ise hukuki sorumluluğu üstlenmiş demektir. Çünkü ortada her yönüyle hukuka aykırılık ve WhatsApp’ın tazminat sorumluluğunu doğuracak bir işlem var.
Bütün WhatsApp