Hukukun temel ilkelerine ve hakkaniyete aykırı olan, ‘süresiz nafaka’, ‘Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesi’ ve ‘karşılıksız çeke hapis’ uygulamalarının artık değişmesi gerekiyor.
2022 yılının ilk ayı bitmek üzere. Bu köşeyi takip eden okuyucularım bilir; hukuken acilen çözülmesi gereken üç önemli konuda ısrarla yazmaktayım. Her üç konu da hukukun temel ilkelerine aykırı düzenlemeler içermekte, adil ve hakkaniyete aykırı sonuçları olan, kişilerin ekonomik kararlarını ve özgürlüklerini tahakküm altına alan kurallar olarak yürürlükte kalmaya devam etmektedirler.
Biz akademisyen hukukçuların topluma karşı en önemli görevi, doğru bulmadığımız yasal düzenlemeler hakkında bilimsel eleştirilerde bulunmaktır. Bir köşe yazarı olarak benim ayrıca hukuki konularda kamuoyunu aydınlatma görevim de bulunmaktadır. Bu kapsamda çözümünün gecikmesinde mağduriyetlerin katlanacağını düşündüğüm konular; Türk Medeni Kanunu 175'inci maddedeki süresiz nafaka,
Biz Türkler neden başka ülkelerde yaşamayı tercih ederiz? Bu soruya herkes kendi özel durumuna göre bir cevap verebilir. Yabancılar neden Türkiye’de yaşamayı tercih eder, diyerek soruyu tersten de sormazsak, ülkemize büyük haksızlık etmiş oluruz...
Türkiye, tarihiyle, coğrafyasıyla, kültürüyle, sosyal ilişkileriyle harika bir ülke. Ömrünün 10 yılını Avrupa’da geçirmiş birisi olarak söylüyorum, Türkiye’de yaşamak, çeşitli zorluklarına rağmen ayrı bir güzellik. Bu güzel ülkeyi tercih edenler, sadece kendi ülkelerinden zorunlu olarak kaçan göçmenler ve ilticacılar değil. Gönüllü bir şekilde Türkiye’yi yaşanacak ülke olarak tercih edenler oldukça fazla.Facebook’ta Rusça konuşanların üye olduğu 53 bin üyeli bir grup var. Üyeler burada yaşadıkları sorunları paylaşıp çözümler üretiyorlar, karşılıklı dayanışma gösteriyorlar. İkametten tutun, Etiler’den Gaziosmanpaşa’ya 2 dolap taşınmasıyla ya da toptan çanta
Banka hesabındaki para bizimdir. Ama bankada kaldığı sürece bankanın mülkiyetindeymiş gibi olur. Peki kredi kartı borcumuz varsa bankanın mevduatımız üzerindeki hakkı nedir? Gelin inceleyelim...
Okuyucularımdan sık sık gelen sorulardan birisi de, banka hesaplarındaki paraya, bankanın el koyması hakkında...
Koronavirüs pandemisinin neden olduğu iş ve sosyal hayat kısıtlamaları nedeniyle epeydir görüşemediğim sevgili İhsan Amca da aynı soruyu sorunca, yazmam gerektiğini düşündüm.
Aslında özel hukukta “el koyma” terimi yoktur, ceza yargılamasında vardır. Ama “el koyma” eylemi fiili sonucu daha iyi ifade ettiğinden, okuyucumuz nezdinde terim kargaşasına neden olmamak için, ben de “el koyma” diyeceğim.
İhsan Amca’nın sorusu şöyleydi: “Yıllardır hesabımın bulunduğu banka, benim bankaya borcum olduğu iddiası ile hesabımdaki paraya mahkeme kararı olmadan kendiliğinden el koyabilir mi?”
Hukuken mevduat ne?
İhsan Amca’nın, bankanın müşterilerinin hesaplarından paraya el koyup koyamayacağı sorusuna cevap verebilmek için, öncelikle mevduatının hukuki
Dövizi olanlara, hesaplarındaki dövizi bankalarına bozdurup TL’ye çevirmeleri halinde, döviz yükselse bile maddi bir kayıplarının olmayacağı garantisi verilmesi, dövizden TL’ye geçişi hızlandırdı. Gelin bu uygulamaya hukukçu gözüyle bakalım
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 21 Aralık 2021 günkü açıklamalarından sonra dövizdeki ani yükseliş yerini ani düşüşe bıraktı. Bunun en büyük sebebi, döviz mevduatı olanların hesaplarını TL mevduatına dönüştürmeleri halinde kur yükselişlerinden dolayı bir kayıplarının olmayacağının bildirilmesiydi.
Dövizi olanlara, hesaplarındaki dövizi bankalarına bozdurup TL’ye çevirmeleri halinde, döviz yükselse bile maddi bir kayıplarının olmayacağı garantisi verilmesi, dövizden TL’ye geçişi hızlandırdı.
Ayrıntılar Merkez Bankası tarafından çıkarılan ve 21 Aralık 2021 günü Resmi Gazete’de ilan edilen 2021/14 sayılı Türk Lirası mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ ile
Bugün 2022’nin ilk günü. Hukuk demek kural demek. Yeni yılın ilk gününe hukuk kuralları yerine, gülümseten, düşündüren fıkralarla başlamayı tercih ettim. Yeni yılın sizlere ve sevdiklerinize sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini dilerim.
Patron işi oğluna devrediyor
İş adamı patron, dünya seyahatinden dönen oğlunu yanına çağırıp konuşuyor; “Oğlum yavaş yavaş hazırlan, artık zamanı geldi. İki sene daha çalışıp bütün işleri sana bırakacağım.”
Oğul hiç heyecanlanmadan sakince babasına yanıt veriyor; “Babacığım niçin bu kadar acele ediyorsun, birkaç yıl daha uzun çalışırsan işleri birlikte bırakırız.”
İstanbul’da park sorunu
Genç çift çocuklarıyla birlikte park etmiş arabayla dolu sokaklarda yürürken, eşinin düşünceli olduğunu gören koca, karsına soruyor; “Karıcığım neden bu kadar düşüncelisin?”, “Ah, kocacığım, kızımız büyüdü, 6 yaşına girdi, bu sene okula gidecek, ve ben emin değilim, onu gerçek hayata tam hazırlayıp hazırlayamadığımızı. Mesela ona
Dolar kuru, 3 ayda yüzde 100 yükselip, sonra 6 günde yüzde 55 düştü. Bu durum sözleşmeleri nasıl etkiler? Yargıtay'a göre dövizde ani yükseliş olacağını toplumun büyük kesimi bilir. Tacir burada 'kahin' mi kabul ediliyor, inceleyelim...
Dolar kuru 21 Eylül 2021’de en yüksek 8.89 TL seviyesine ulaşmıştı. O günden sonra tırmanışa geçti ve 17 Aralık 2021’de 17.17 TL’ye ulaşarak zirve yaptı ve hemen ertesi gün tekrar düşüşe başladı. Düşüş 23 Aralık 2021’e kadar devam etti ve aynı gün 10.23 TL’ye düştü. Sonra hafif hafif yükselmeye başladı.
Dolarda, üç aylık bir sürede nerdeyse yüzde 100 yükseliş, sonra da 6 gün içinde yokuş aşağı gider gibi yüzde 55 düşüş izlenmektedir. Ekonomik olarak öngörülebilir olan olay ve gelişmeler, hukuken de öngörülebilir ve yenilik doğurucu etkisi olmaz. Ama dövizde bir anda yüzde 100 yükseliş, sonrasında da yüzde 55 düşüş olacağı da beklenebilir bir gelişme olarak kabul edilebilir
Avukat Bey, bankaya açtığı davada avukatlığını eşinin yapmasını isteyince aynı bankadan eşinden gizli çektiği tüketici kredisi ortaya çıktı. Eşlerin arası açıldı. Banka burada gerekenden fazla bilgi vererek kanunu ihlal etti
Olur mu demeyin, oldu!
Avukatın birisi, bankası ile hukuki sorun yaşayınca, olayı mahkemeye taşımak ve bankaya karşı dava açmak istedi. Bunun için yabancıya gidecek değil ya, avukat olan karısına vekalet verdi.
Avukat Hanım’ın avukat kocasına vekaleten açtığı davada mahkeme, davalı bankaya yazı yazarak genel ifadelerle vadeli ve vadesiz hesap hareketleri ile Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi’ni talep etti. Bankanın ilgili şube yetkilileri, sadece Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi istenmesine rağmen, davacı Avukat Bey’in üç sene önce çektiği krediye ait tüm bilgileri de mahkemeye gönderdi.
Avukat Hanım, bankadan dava dosyasına gelen bilgileri inceleyince, kocasının kendisinden habersiz tüketici kredisi çektiğini öğrendi ve aralarında şiddetli tartışmalar oldu. Kocası krediyi niçin çekmişti, nerede harcamıştı?
Avuka
EŞLER AYRILIRKEN ŞİRKET HİSSELERİNİ NASIL PAYLAŞIR?
Boşanma durumunda eşlerin kendi adına şirket hissesi varsa, bu hisselerin ve dağıtılan kâr paylarının paylaşımı merak konusu... Şirket hissesinin karşılık ödenerek alınıp alınmaması önemli bir husus. Gelin, birlikte inceleyelim...
Boşanma ile sona eren evliliklerde, eşler arasında malların nasıl paylaşılacağı önemli bir sorun...
Özellikle eşlerin kendi adlarına şirket hisselerine sahip olmaları halinde, bu hisselerin ve bu hisseler için dağıtılan kâr paylarının paylaşımı kafa karışıklığına neden oluyor.
Bizde, Türk Medeni Kanunu md 202 hükmüne göre, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması esastır. Ama eşlere, mal rejimi sözleşmesiyle diğer mal rejimleri olan mal ayrılığını, paylaşmalı mal ayrılığını veya mal ortaklığını seçme hakkı da tanımıştır.
Edinilmiş mal mı?
Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılmaya göre, eşler evlilik birliğinin kurulmasından sonra edindikleri malları eşit olarak paylaşırlar. Bu da şu demek, eşlerden birisinin evlilikten sonra sermaye koyarak kurduğu bir şirketteki hissesi, ya da kurulu bir şirkette