15 Temmuz Destanı mitingi başlamadan önce CNN-Turk’ü protesto etmeye kalkan 30-40 kişilik küçük bir gruba ilk müdahale eden ve geçen seneyi hatırlatan kişi 24 Tv programcısı Ersoy Dede oldu. Ardından da organizasyon ekibinin uyarı anonsları geldi. Haksızlık etmemek lazım, o gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm kanallarda tüm Türkiye’ye seslendiği Facetime uygulamasını kullanmayı akıl eden ilk kişi Hande Fırat olmuştu. Eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı şimdi ne Cnn-Turk kalırdı ne de 24 Tv.
6 gün arayla siyasi görüşleri son derece farklı milyonlarca insan İstanbul’da düzenlenen mitinglere katıldı, kimsenin burnu bile kanamadı. Eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı bu mitingleri değil baskı altındaki milyonları, kaybedilen binlerce insanı konuşuyor olacaktık.
Beylik bir laftır, herkes bilir, “En kötü demokrasi en iyi askeri darbeden iyidir”. Geçen Pazar’dan bu Pazartesi sabahına kadar olan sürede yaşayarak gördük ki cümle doğru. O zaman hangi siyasi görüşten olursan ol söylenecek cümle: “Yaşasın demokrasi” olmalı...
ÖSYM’NİN MALİYETİ...
FETÖ döneminde adil
bir tane sınav yapma, sorular hep sızmış olsun,
FETÖ’den önce de sonra da içinde hatalı soru olmayan neredeyse tek bir sınav yapama,
Sınav ücreti almana rağmen hatalı soru itirazı için de insanlardan ayrıca para iste,
Daha bu Nisan’da Yüksek okullarla ilgili hatalı açıklama yap, YÖK üst üste 2 açıklamayla hatanı düzeltsin,
Ve son olarak LYS sonuçlarını açıklarken hata yap sonra yeniden hesaplama ihtiyacı duy ve sonuçta 2 milyon adayın başarı sırası değişsin...
Bu ülkede milyonlarca anne-baba, evlatları daha iyi bir eğitim alsın, geleceğini kurtarsın diye kendi boğazından, kendi giyiminden, kendi zevkinden kısıyor, gerekirse borç gerekirse kredi alıyor ve çocuklarını okutuyor.
ÖSYM’nin bitmek bilmeyen hatalarının faturası da sonuçta eğitime bütçeden en fazla payı ayıran Hükümet’e kesiliyor.
Galiba bu sistemi onarmaya çalışmak yerine, yıkıp yeniden yapmak en doğrusu olacak...
HEPİMİZ METİN HARA’YIZ...
10 Temmuz’da, Adriana Lima’yla görüntülenmesinin ardından, 5 günde, tam 2 bin 484 Metin Hara haberi yapıldı diyor Interpress verileri.
Üşenmedim Necmettin Yılmaz’a çıkan haberleri aradım Google’dan...
Necmettin Yılmaz kim mi?
19 Haziran’da Tunceli-Pülümür Karayolu’nda aracı durdurulup kaçırılan ve 12 Temmuz’da cesedi tanınmayacak halde bulunan öğretmenimiz.
Şanlıurfa Siverek’te görev yapıyordu Necmettin öğretmen, okullar tatile girdiği için baba evine dönüyordu.
Bu yaz Adıyaman’da yaşayan sevgilisiyle nişanlanacaktı, olmadı, olamadı, izin vermediler....
Haziran başında, bir başka genç öğretmeniz, Aybüke Yalçın, şehit edildiğinde ayağa kalkmış, cenazesinde edilen süslü lafları dinlemiştik.
Eğer Aybüke öğretmeni gerçekten unutmamış olsaydık böyle olmazdı.
Medya ve sivil toplum örgütleri hep beraber HDP üzerinde baskı kurar, Necmettin öğretmenin sağ salim kurtarılması için çalışırdık.
Otopsi raporuna göre kaçırıldıktan birkaç saat sonra kafasına 2 kurşun sıkılarak şehit edilmiş 23 yaşındaki Necmettin Öğretmen.
Belki Necmettin öğretmeni geri getiremezdik ama Kürt çocuklara eğitim veren öğretmenlere dokunuyor olmanın toplumsal maliyetinin çok ağır olduğunu görürdü o teröristler.
Metin Hara, Adriana Lima’nın neresini öptü, neresini sıkıştırdı diye binlerce haber yaparken yüreğimizi ve boğazımızı sıkan haberleri umursamıyoruz bile...
ACAYİP BİR SONBAHAR...
24 Eylül’de Almanya’da genel seçimler var. Merkezdeki Hristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokrat partinin Türkiye’ye bakış açıları zaten sorunlu ama bir de aşırı sağ Almanya İçin Alternatif ve PKK yanlısı duruşu bilinen Sol Parti’nin alacakları oy oranları ve yaratabilecekleri sorunlar var.
25 Eylül’de Kuzey Irak’ta bağımsızlık referandumu var. Bağdat ne diyecek, Türkiye ve İran ne yapacak, Suriye’de ABD’nin müttefiki konumundaki PKK’nın Suriye kolu arasının hiç de hoş olmadığı Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Barzani’nin bu hamlesine nasıl karşılık verecek? Hemen yanı başımızda en bilinmeyenli denklem kuruluyor.
1 Ekim’de İspanya’da BASK bölgesinin bağımsızlığı için referandum yapılmaya çalışılacak. Kendi içerisinde çok sayıda ayrılıkçı hareketler bulunan AB üyesi ülkelerin dikkati Kuzey Irak ya da Suriye’de değil İspanya’da olacak. Özellikle İtalya ve Fransa’da AB’den ayrılmak isteyen siyasi hareketler de aynı dönemde tekrar harekete geçecek.
İSTANBUL’UN YENİ YARIŞ PİSTİ...
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantı yolları İstanbul’un yeni yarış pisti haline geldi.
Özellikle motor gücü yüksek motosikletler hemen her pazar günü öğle saatlerinde uçarak gidiyorlar.
Gece yarısından sonralarıysa bu kez motor gürültüleri 5-10 km öteden duyulabilen araçlar giriyor devreye.
Galiba tek bir otoyol polisi devriyesinin yetmediğini görmek için illa ölümlü bir kaza olması gerek.
