Madem Aslı Bekiroğlu meselesinde iş bu kadar çığırından çıktı, madem asıl ahlaksız ya da ahlaksızların, insanların özel hayatlarına dalanlar olduğunu unuttuk, kısa bazı hatırlatmalarda bulunayım.
Madem Aslı Bekiroğlu meselesinde iş bu kadar çığırından çıktı, madem asıl ahlaksız ya da ahlaksızların, insanların özel hayatlarına dalanlar olduğunu unuttuk, kısa bazı hatırlatmalarda bulunayım. Oyuncunun herkes gibi özel bir hayatı, herkes gibi sırları, herkes gibi başkalarının görmesini istemeyeceği özel zamanları var.
Ünsüz birinin özelini korumak ne kadar hakkıysa, Bekiroğlu için de aynı haklar geçerli...
Fotoğraflar onun ya da değil bilmiyorum, ilgilenmiyorum.İlgilendiğim ya hesabı ele geçirilerek ya da müthiş bir montaj yeteneği sergilenerek genç bir kadının zor durumda bırakıldığı.O kareleri ifşa diyenlere de bir çift sözüm var.Cebi 3-5 kuruş para görünce, önüne gelene yürüyen bir zamparanın mesajlarını açıklamak ifşa olur da burada yaşanan ifşa değil.Genç bir kadının özel hayatına tecavüz bu...
Tecavüz illa cinsel organla edilir zannediyorsanız yanılıyorsunuz.2-3 yıl kadar önce, ABD’de genç bir kadın, eski sevgilisinin birlikte oldukları dönemde çektikleri özel video’ları internet aleminde yaymaya başladığını söyleyip, rızası dışında yapılan bu paylaşımların durdurulması için mahkemeye başvurdu.Mahkeme, sanık durumundaki eski sevgilinin az bir cezayla kurtulmasına izin vermedi.Genç kadının telif hakkının ihlal edildiğinden yola çıkarak, eski sevgiliye yüz binlerce dolar’lık ceza kesti.Bekiroğlu bir mağdurdur ve ona ağzından salyalar akıtarak değil, ancak mağdure gözüyle bakılabilir...
Kına gecesi görünümlü bekarlığa veda
Kına gecelerinde gelini ağlatmak ya da ağlatmaya çalışmak gibi bir alışkanlığımız var bizim.
Kına gecelerinde gelini ağlatmak ya da ağlatmaya çalışmak gibi bir alışkanlığımız var bizim.Şaka yapmıyorum, okunan türkülerin sözlerine bir bakın isterseniz. Daha da fenası, gelin ağlamazsa, damatta gönlü var diye düşünülür, ayıp sayılırmış.Arkadaş, insanın evleneceği kişide gönlü olması neden ayıp olsun diyeceğim ama eskiden beri gelen adetler bunlar.
Bir Diva’nın adı bu kadar çok tartışmanın içinde yer almamalı.Sahnedeki Ersoy’a, oradan indikten sonraki Ersoy’un bu kadar haksızlık etmemesi lazım...
Telefonsuz yolculuklar dilerim
Belediye otobüslerini çok fazla kullanan biriyim, bugüne kadar binip de şoförün telefonla konuşmadığı tek otobüse rastlamadım.Belediye otobüslerini çok fazla kullanan biriyim, bugüne kadar binip de şoförün telefonla konuşmadığı tek otobüse rastlamadım.
Rutinden canları mı sıkılıyor yoksa başka bir sebebi mi var bilmiyorum ama bu alışkanlık fena halde yayılmış durumda.Dün Kartal’da durağa dalan halk otobüsü işinde de gündeme geldi telefon iddiası.Bu işle mücadele etmenin tek bir yolu var, o da bir WhatsApp şikayet hattı kurulması.
O hat kurulursa, yolcu, durmadan telefonla konuşan şoförü anında şikayet edebilir ya da fotoğrafını çekip anında iletebilir.Maalesef 153 bu tarz şikayetler için yeterli olmuyor.
Şarkıcı Aynur Aydın, Kıbrıs’ta sahne aldı, iki başlıkla haber oldu.
İlki, Avrupa Parlamentosu’nda Türk bayrağına saldırmaya kalkan Yunan parlamenter için uçakla Brüksel’e gidip, ağzını burnunu kırmak istediğini söyledi.
İkinci haber de sahnede giydiği kıyafeti, “Pantolonumu evde unutmuşum” diye açıkladığı sözleriyle.
Sonra “Sokakta değil, sahnede bu tür iddialı şeyler giyebiliyoruz” demiş Aydın.
Markasına da bakınca aslında giydiği mayo sahneden çok spor salonları için üretilmiş bir kıyafet.
Yani “Pantolonumu evde unuttum” demek yerine, “Direkt spor salonundan geldim” de diyebilirdi...