BAŞARI ÖLÇÜTÜ VE “ETKİSİZ HALE” GETİRİLEN SAYISI

Zeytin Dalı harekatının başarısını “etkisiz hale” getirilen YPG-PKK üyesi sayısıyla ölçmek doğru değil.

Her askeri harekatın bir siyasi hedefi vardır ya, Zeytin Dalı harekatını o hedefler açısından değerlendirmek gerekiyor:

- Washington, Türkiye’yi “Tamam, hallederiz” sözleriyle daha fazla oyalamasının mümkün olmadığını anladı. Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, çantasında 5 yıl önce kabul etmedikleri güvenlik kuşağı önerisini getirdi.

- Washington’dan gelen bilgilere göre, Münbiç’teki YPG gruplarının zaman içerisinde Fırat’ın Doğusu’na çekilmesi, şehrin güvenliğinin de Türk ve ABD askerlerince sağlanması konusu artık üzerinde çalışılacak bir seçenek haline geldi.

- Başta eski diplomatlar olmak üzere ülke içinde Türkiye’yi dışlayan bir Suriye politikasının başarısızlığa mahkum olduğunu söyleyenlerin sayısı arttı.

- Ankara-Moskova yakınlaşması, ABD’ye sadece Suudi Arabistan ile iş tutarak Orta Doğu’da etkin olamayacağını fark ettirdi.

- En önemli sonucu en sona sakladım, artık ABD de, Rusya da gayet iyi biliyor ki Suriye’de Türkiye’nin kabul etmeyeceği bir planın başarı şansı yok.

NASIL BİR ÖLÜM VEREYİM ABİME?..

- Hafriyat kamyonu ve beton mikseri kazası çeşidimiz bol, İstanbul’un her yerinde, 7 gün 24 saat hizmetinizdeyiz.

- Hızla durağa dalan otobüs çeşitlerimiz de var. Bu seçenekte ölümler toplu olduğu için grup indirimi de mümkün.

- Sokakta yürürken ruhsatsız silahlarla yapılan bir çatışmanın ortasında kalmak da tercih edilen seçeneklerden birisi.

Tamam başlık da seçenekler de çok sevimli değil ama Azrail dile gelse herhalde bu seçenekleri sunardı İstanbul’da yaşayanlara.

Eceliyle ölmenin giderek zorlaştığı bir şehir oldu İstanbul, farkında mıyız?

Böyle başlıkların altından hep açılan yeni bir şube haberi çıkar ama bu öyle değil.

Doğuş Grubu, Nusret’in yurt dışında açtığı Salt Bea restoranlarıyla,yine kendi markası Zuma restoranlarını tek bir şirket markası altında birleştirip sonra da halka arz etmeye hazırlanıyor.

Bu arz ya Londra ya da New York’ta olacak, buna daha kesin karar verilmiş değil.

Proje fikir aşamasından çıkıp yatırım bankalarıyla görüşme aşamasına kadar ilerlemiş öğrenebildiğim kadarıyla.

Halka arz nerede ve ne zaman olur bilmiyorum ama Nusret’in global bir marka olması için çalışan ajans o güne kadar tanıtım bombardımanına mutlaka devam edecektir...

“ALMAN MECLİSİ’NDE NAZİLER VAR...”

Bu cümleyi kuran ne benim ne de Türkiye’den başka bir siyasetçi.

Bu sözü söyleyen kişi hemen her fırsatta Türkiye’ye demediğini bırakmayan Yeşiller partisi eski eş başkanı Cem Özdemir.

Haksızlık etmemiş bu kez, zira aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif partisinden Andre Poggenburg, tüm Türkler için ‘deve çobanı kimyon tacirleri’ ifadesini kullandı, ardından da “Defolup yerlerine dönsünler” dedi.

Neyse ki, Cumhurbaşkanı dahil bir sürü Alman bu söze sert tepki gösterdi, aşırı sağcı parti, oy birliğiyle, siyasetçisini kınadı ve savcılık da soruşturma başlattı.

Türkiye’de siyasetin diline kızıyor ya da üzülüyoruz ya, beterin beteri oluyormuş meğer...