ATAM İZİNDEYİZ....
Avrupa’da tam gün eğitim veren okullar 2 ay yaz tatili yaparken, yarım gün eğitim veren okullarımız 3 ay tatil yapıyor.
Ama yetmiyor bu bize.
İstanbul’da 1 santim kar yağdığında öğrenciler okullar tatil edilsin diye Valiyi mesaj bombardımanına tutuyor.
Öğrenciler ister de büyükler durur mu?
Yılda 15 günle Avrupa’da en fazla resmi tatil günü olan ülkelerden biriyiz biz.
Ama yetmiyor bu bize, her sene bayram tatillerini uzatmanın lobisini yapıyoruz, siyaset kurumuna haftalar öncesinden sormaya başlıyoruz.
Dünya Bankası verilerine göre gelişmekte olan ülkeler arasında en düşük tasarruf oranı olan ülke biziz.
Olsun tatil söz konusuysa kredi kartı var, kredi var olmadı ötelenecek taksit ya da borç alınacak kapı var.
Ülke zenginleştikçe biz de zenginleşiriz diyoruz ya. zenginleşmek için üretmek lazım, uzun tatillerde üretim duruyor.
Kenan Evren Atatürkçülüğü her tarafa “Atam izindeyiz” yazdırmıştı 1980’lerde.
Doğru ya izinde ya da uzatılmış bir tatildeyiz biz.
Kavimler göçüne dönen bayram arefelerinde görüyoruz zaten bunu...
Bu sene haklı gerekçe turizm sektörünün durumu, seneye Allah kerim, daha fazla tatil istemek için buluruz biz yine bir gerekçe...
AKROSTİŞ YAZI....
Öğrenci ve velisine
Saç ve baş
Yoldurma
Merkezi...
Budur ÖSYM’nin doğru açılımı bana göre.
Hatalı soru olmayan tek bir sınav yapamayan, hatasız bir kılavuz hazırlayamayan, sınava 2 dakika geç kalan gencin bir senesini yakarken, haftalardır sonuç bekleyen gençleri 3 saat 40 dakika bekleten ve sonuçta hatasız tek bir sonuç açıklayamayan bir yerin adı Ölçme, Seçme Yerleştirme Merkezi olamaz.
Adlarının ve işlerinin hakkını verinceye kadar ne deseler boş...
7 SENARYO BİR DELİ...
Tam 7 ayrı senaryo üzerinde duruyor uzmanlar Kuzey Kore krizine dair.
Kuzey Kore askeri gücüne vurulacak ağır bir darbe senaryosuna Önleyici Savaş diyorlar.
Sonra Kuzey Kore’nin füze denemeleri yaptığı rampaların anında vurulması senaryosu var buna da “Güç Kullanarak Dizginlemek” demişler.
Rejimi devirmek de bir senaryo, daha fazla ekonomik baskı kurmak da...
Senaryolar arasında diplomatik seçenekler de var.
Mesela Güney Kore-ABD askeri tatbikatlarını askıya alıp, füze denemelerini durdurmak karşılıklı tavizler senaryosu.
Birleşmiş Milletler çatısı altında müzakere masasına dönmek veya ön koşulsuz ikili diyalog kanalı açmak da diğer senaryolar.
Senaryolar nükleer bir savaşı öngörmüyor.
Ancak askeri seçenek içeren senaryolara Kuzey Kore liderinin ne tepki vereceğini kimse hesap edemiyor.
Umalım ki deli deliyi görünce çomağını saklarmış sözü doğru olsun ve ABD Başkanı Trump’ın nükleer karşılık tehdidi işe yarasın.
HA DEAŞ HA KUZEY KORE...
Kuzey Kore’de televizyon ve radyolar rejim yayınlarını alacak ayarlarla çıkar fabrikadan, kanal arama-değiştirme tuşları yoktur. DEAŞ’da kontrol altına aldığı bölgelerde sadece kendi kurduğu radyoların yayınlarının dinlenmesine izin verir.
DEAŞ sadece kadınların değil erkeklerin de kılık kıyafetlerine karışıyor. Kuzey Kore’de de erkekler için belirlenmiş 10 saç modeli var. Ancak üniversite öğrencisi erkeklerin saçları Kuzey Kore Devlet Başkanı’yla aynı olmak zorunda.
DEAŞ Musul’dan çekildikten sonra okullarda verdiği eğitimin içeriği ortaya çıkmıştı. Eğitim tamamen DEAŞ’ın din yorumu ve patlayıcı silahlar üzerine bir eğitim sistemiydi. Kuzey Kore’de de eğitim sistemi kurucu lider ve sonraki liderlerin hayat hikayelerini ezberletmek ve rejime bağlılık üzerine inşa ediliyor.
Kuzey Kore’de bir şehirden başka bir şehre izin almadan seyahat etmek yasak. Başkent’e girmekse her Kuzey Kore vatandaşının hakkı değil. DEAŞ da kendi kontrolü altında tuttuğu bölgelerde yaşayanların şehir dışına çıkışına izin vermiyor.
Kuzey Kore de DEAŞ da kendi kontrolleri altındaki bölgelere gelen gazetecilerin yanlarında rejimden biri olmadan sokağa çıkmasına ya da sokakta istediği görüntüyü çekmesine izin vermiyor.
Hem DEAŞ hem de Kuzey Kore’nin gülümseyen yüzü diye gösterilen yer bir lunapark. DEAŞ, Rakka’da, Kuzey Kore de başkentindeki bir lunapark ile insanların mutlu olduğu görüntüsünü vermeye çalışıyor.
Kuzey Kore’de devlet tüm vatandaşları 3 ana sınıf ve 51 ayrı kategoriye ayırıyor. Çekirdek halka denilen grup, ailesi savaş kahramanı, çiftçi torunları ve rejime dost olarak bilinenlerden oluşuyor. Sonra yarı güvenilir orta grup ve güvenilmez olan grup geliyor. Devlet resmen kabul etmese de okuldan, iş hayatına kadar tüm gelecek bu sisteme göre belirleniyor. DEAŞ da insanları kendilerine bağlı olanlar, aynı mezhepten olanlar ve diğer mezheplerden olan insanlar olarak sınıflandırıyor.
Sonuç mu, demokrasi olmayınca, din devleti ya da ateist devlet arasında öyle uzun uzadıya bir fark kalmıyor işte...
