Geçen hafta İzmir atçılık tarihi üzerine Milli Kütüphane’de düzenlenen söyleşiye katıldım. Atçılık tarihi üzerine araştırmaları olan Yazar Hakan Demirci’ye, Dr. Metin Özer’le birlikte sorular sorduk. Söyleşide Hakan Demirci’nin değindiği ilginç konuları özetleyerek paylaşıyorum.
“1863 yılında Padişah Abdülaziz Han, İzmir’de Kızıl Çullu çayırında izlediği ve hayran olduğu bu yarışlar sonrasında kendi adına bir yarış (Sultan Koşusu) yapılmasını istemiş, ödül olarak hazineden 100 Osmanlı altını ikramiye koymuştur. Yarışların padişah himayesine alınması, kendi adına bir yarış koşulacak olmasıyla Türkler bu yarışlara büyük ilgi göstermiş, dönemin gazeteleri sayfalar dolusu ilan ve reklamla bu yarış için halkı hipodroma davet etmiştir. (Smyrna Races Clup) bünyesinde koşan atların tamamı ‘Thoroughbred’ adı ile bilinmekte olan ‘İngiliz’ atları ile yapılmaktaydı. Bundan sonra padişahın emriyle hipodromda Arap atları koşmaya başladı.”
İlk Türk jokeyleri
“1885 Salihli nüfusuna kayıtlı olduğunu bildiğimiz Bekir Efendi (Koşucu), askerliğini süvari olarak yaptıktan sonra İzmir’e gelmiş ve dönemin en önemli atçılık olayı olan ‘Smryna Racing Clup’ bünyesinde, Refik Evliyazade sayesinde önceleri at idman etmiş, hipodromda yabancı jokeylerden çok şey öğrenerek yarışlarda at binmeye başlamıştır. Dönemin en ünlü jokeylerinden olan, Rum asıllı ‘Badi’ ile yaptığı mücadeleli yarışlar unutulmazlar arasındadır. Koşucu Bekir Efendi, ülkemizi yurtdışında da temsil etmiş, ülkemizin ilk profesyonel jokeyi olmuştur. 12 Ağustos 1938’de İzmir’de vefat eden Bekir Efendi, her yıl Ağustos ayında adına düzenlenen kupalı bir koşu ile anılmaktadır.”
“Dönemin bu unutulmaz jokeyi, gelecek için bir diğer başarılı şampiyon jokey ‘Arap Davut’ lakaplı Davut Akdı’yı da yetiştirmiş, jokey olmasında büyük katkılar sağlamıştır. Salihli’de bulunan Karaosmanoğlu çiftliğine köle olarak gelen Arap Davut, Afrika kökenlidir. Arap Davut, Bekir Efendi ile tanışmasından sonra ilk etapta Şirinyer Hipodromu’nda, seyislik, idman jokeyliği yapmış; arkasından yarışlarda at binerek büyük başarılar elde etmiştir. Toros ve Taşpınar isimli safkanlar ile Gazi Koşusu’nu iki kere kazanan Arap Davut, bir başka şampiyon jokey, imparator lakaplı Süleyman Akdı’nın babasıdır. Süleyman Akdı da, Cihangir Harmony ve Prestige isimli safkanlar ile Gazi Koşusu’nu iki kere kazanan şampiyon jokeydir. Dünyada bir ülkenin Derby koşusunu ikişer kere kazanan baba oğul jokeyler olduğunu sanmıyorum...
Atçılık tarihiyle ilgili olarak kitap çalışması içerisinde olan Hakan Demirci’ye başarılar diliyorum.
Düzeltme: Geçen hafta adından övgü ile bahsettiğim, Konak Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Sayın Meryem Sezgin’in soyadını yanlış yazdığımı fark ettim. Düzeltir, kendisinden özür dilerim.