İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz, göreve başladığı ilk günlerde kentin birikmiş sorunlarıyla karşılaşır. Bu zor günlerde İzmirlilerin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasını yaşatmak için İtalyan heykeltıraş Pietro Canonıca’ya sipariş ettiği Atatürk heykelinin ödemeleri aksar. Başkan Behçet Uz, masasında, sipariş edilen heykelin parasını alamadığını yazan ünlü İtalyan heykeltıraşın şikâyet mektuplarını görür.
“Bu benim çok izzeti nefsime dokundu, Conanica’nın alacağı parayı da on-on beş gün içerisinde temin edip ödedim. Hızla karar alıp uygulayarak bu heykel meselesi ile işlere başladım. Bu o zaman birçok kimsenin takdirini kazandı ve ilk iş olarak 1932’de Atatürk’ün heykelini Cumhuriyet Meydanı’na diktik. Heykel ile beraber etrafını da tanzim ettik, tanzim kapsamında icap eden yolları açtık, çevrenin ağaçlarını diktirdik. Bu girişme ile beraber, bir sene içerisinde büyük bir imar hamlesi de başlamış oldu. Ama daha da ehemmiyetlisi, herkeste bir birlik ruhu peyda oldu.” (1)
İtalyan heykeltıraş’ın yaptığı heykeli dikkatli incelerseniz, kentin moral kaynağı ve sembolü olan heykelin rölyeflerinde Kurtuluş Savaşı’nın özetini görürsünüz.
Deneyimli gazeteci arkadaşım Alaattin Gürırmak, iki yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Anıtı’nın rölyefine resmedilen askerin tüfeğinin ve elinin koparıldığı haberini duyurmuştu. Son derece üzücü olan bu olayın arkasından neler yapılabileceğini, heykelin nasıl onarılacağını düşünürken daha önce tahrip edilen heykelleri ve eserleri hatırladım. Metroda İspanyol sanatçının ahşap heykeli de iki kez saldırıya uğradı. Mahmut Esat Bozkurt heykeli, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde; Prof. Dr. Şadi Çalık-Turgut Pura ortak yapımı kadın heykelleri Kültürpark’ta tahrip edildi. Cahillik, sevgisizlik, kıymet bilmezlik ne derseniz deyin, İzmirlilerin vefasını simgeleyen Atatürk Anıtı tarihinde ilk kez yara aldı...
Borcumuzu ödemeliyiz!
Daha önce de benzer olaylarla karşılaşmıştık, Dönertaş Sebili’nin batıya bakan pirinç pencere korkuluğunun çalındığını kente üzüntü içerisinde duyurmuştum, arkasından Saat Kulesi’nin bakır ay yıldızları kayboldu...
Geçen haftalarda Kemeraltı Çarşısı’nda ikinci bir örneği olmayan Ali Paşa Şadırvanı’nın başına gelenleri yazmıştım...
İzmirliler, 1932 yılında İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica’ya en zor günlerde borcunu ödedi, şimdi bizim başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarına, heykeltıraş Pietro Canonica’ya, tarihe ve sanata borcumuzu ödememiz gerekiyor... Heykeltıraş ve sanat tarihçilerinden oluşacak akademik kurulun vereceği kararla rölyeften koparılan el ve tüfek, acilen yerine takılmalı.