Osmanzade Yokuşu (945 Sokak) çıkmaz sokağıyla ilgili yazılarımı hatırlayanlar olacaktır. İzmir’in işgal yıllarında gevrek satan genç kızın, bu çıkmaz sokakta yakalanıp öldürüldüğünü yazmıştım. Çıkmaz sokağa gevrekçi kızın adı verilsin diye beklerken, tarihi duvar ve arkasındaki yapılar yıkılıp 943 Sokak’la irtibatlandırıldı. Luigi Storari’nin 1856 planına işlediği çıkmaz sokak, şimdi çıkar sokak oldu, tarihi doku ve İzmir’in işgaliyle yaşanan dramatik vakanın dekoru bozuldu, duvarla birlikte hatıralar yok edildi...
“Kentin tarihi sokaklarında ağır tonajlı kamyonlar, çöp araçları ve iş makineleri dolaşıyor, yıllardır eski yapılar bu araçlardan zarar görüyor, binaların statiği bozuluyor” uyarıları yapıyorum. Bu tür araçların dar sokaklara girmesine izin verenler, bazı sokaklarda giriş yasağına uymayanlar arasında belediye araçları olduğunu görüyorum. 1273 Sokak, yıkılacak bina için yaya ve araç trafiğine kapatıldı.
İzmir’in en eski mescidine, Aya Vukla Kültür Merkezi’ne, Burhanzade Abdurrahman Hilmi Bey’in evine, Bıçakçı Han’a giden sokağa beton bariyerler, tel örgüler yakışmıyor. Konak Belediyesi’nin bir önceki dönemde Hilal Mahallesi’nde Roman kültür merkezi yapmak üzere satın aldığı binanın enkaz haline gelmesinin sorumlusu kim? Anafartalar Caddesi, Mezarlıkbaşı-Çorakkapı güzergâhında ve ara sokaklarda yapılan yıkımların yerlerinde yeni boşluklar oluştu. Caddeden Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları geçti demek de işe yaramadı, elektrik hattı döşemek için kazılan yola, ehil olmayan insanlar tarafından döşenen taşlardan esnaf ve yayalar zarar gördü. Hatuniye Parkı meydan oldu, Çorakkapı girişindeki küçük yeşil alan kaldırıldı. Türbe, cami ve sebiller de olumsuzluktan etkilendi. Vakıflar, vakıf eserlerine ilgisiz kaldı.
Bu feryadı duyun!
Altınpark’ta büyük emeklerle kazılan antik Roma yolu dahil, önemli arkeolojik bulguların ortaya çıkarıldığı tarihi alan kaderine terk edildi. Pazaryeri, Etiler, Hurşidiye, Kubilay, Faikpaşa ve Damlacık Mahallesi’nde onlarca bina enkaz sökücüler tarafından yağmalandı, Tepecik Höyüğü konusunda bir aşama kaydedilmedi.
2019 yılının bitimine çok az günler kaldı, kentin tarihi dokusunu korumakla görevli olanlar, eski İzmir evlerinin ayakta kalmasına çözüm bulamadıkları gibi, kamulaştırdıkları yapılara da sahip çıkamadı. Havra Sokağı, Oteller Sokağı, Kemeraltı, Kadifekale ve Basmane için üretilen proje ve tasarımların sonuçları ortada. Göstermelik toplantılarla zaman tüketildi... Yazdığım dilekçeler, WhatsApp hattına yaptığım şikâyetler roman olur. “İzmir’in tarihi dokusu korunup yaşatılsın” feryadı duyulsun artık. Umut yeni başkanlarda ve yeni kadrolarda...
Yılınız kutlu olsun.