Siyaset bir ekip işidir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de yakın çalışma arkadaşları var elbette. Eski CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu ve eski Karşıyaka İlçe Başkanı Mustafa Özuslu, ekibin ana unsurları.
Ama onları diğer ekiplerden ayıran birçok yanları var! “Ben yaptım oldu” ya da “Benim dediğim olacak” gibi triplere girmiyorlar. Çok uzatmamayım. Soyer’in yol arkadaşı, Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu’dan Soyer’i anlatmasını istedim. İlk sözleri şu oldu: “O, çalışması kolay bir lider. Herkesi dinler, ama son kararı kendisi verir.”
Büyükşehir yolculuğuna birlikte ne zaman çıktıklarını anlattı Özuslu:
“Rıfat Nalbantoğlu, il başkanı olduğu dönemde, 29 ilçeyi kazandığımız süreçte İl Başkan Yardımcısı’ydım. Tunç Bey de o dönemde Seferihisar Belediye Başkan adayıydı. Rıfat Bey’le Tunç Soyer’in Büyükşehir aday adayı olma sürecine, yürüyüşüne katılışımız, 2013’ün Ekim ayına denk geliyor. Beraber yürüme kararı aldık. Yol arkadaşlığı yapıyoruz. Siyasette birlikte hareket etmeye çalışıyoruz. Olaylara aynı pencereden bakan insanlarız. Tunç Başkan da demokrat, katılımcı, halktan yana, gerçekten kente ve ülkesine hizmet etmek isteyen biri. Biz de öyleyiz. Frekanslar tuttu. Bu bir günlük iş değil.”
‘Çalmaz, çaldırmaz’
Mustafa Özuslu da, Soyer gibi iletişime önem veren ve partililer tarafından naif biri olarak değerlendirilen bir isim. “Soyer’le çalışmak nasıldır?” diye sorduğumda şunları söyledi:
“Son derece naif bir insan. Ancak çok kararlı. Ajandası, hedefleri var. Perspektifi var. Türkiye’nin böyle siyasetçileri kazanmış olması çok önemli. Çalışmasına ayak uydurmak için tempo lazım. Kendisi her sabah 10 kilometre koşuyor. Bunun, vücuda yansıması var. Yakınınızda çalışan insanların bundan etkilenmemesi mümkün değil. O tempoya ayak uydurmak zorunda kalacaklar. Bir kere, herhangi bir karar almak için bilgi sahibi olmak istiyor. Bilgi sahibi olmadan net bir karar almak istemiyor. Bilgiyi de farklı kaynaklardan alıyor. Bu, çok iyi bir özellik. Uzmanlıklara çok itibar ediyor. Ortak fikre inanıyor. Bir lider olarak son kararı söylüyor. O, demokratik bir lider. Çoğulcu değil, çoğunlukçu... Bir insanın hayalleri ve değerleri büyükse zordur. Ahlaklı biri. Çalmaz, çaldırmaz.”
Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili olarak, partinin çıkarları neyi emrediyorsa öyle hareket edeceğini sözlerini ekledi ve şöyle devam etti: “Benim nasıl bir siyaset anlayışım varsa, partimi de Büyükşehir’de öyle temsil edeceğim. İl Başkanı’nı mecliste temsil edeceğim. Partinin temayüllerini iyi bilen biriyim. Bir Fransız sosyolog ve aktivist, “Parti üyeliği gönüllü köleliğe benzer” diyor. Biz de böyleyiz. İnsani olarak önce ülkem ve insanlar; sonra da partim diyoruz. Ben CHP’nin değerleri ile siyaset yapıyorum. Partinin çıkarları neyi emrediyorsa onu yapacağız. Bunu yapmak; demokratik, katılımcı anlayışımdan vazgeçmemi gerektirmez.