Onur Çakır

Onur Çakır

onurcakir67@gmail.com

Tüm Yazıları

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, genel merkeze 1 Ekim’den bu yana ‘mesaj’ vermeye devam ediyor. Daha önce verdiği mesajlara hemen bir bakalım: “Kefil olacağım adayın arkasında dururum”, “Kefil olacağım isim aday olursa sizinle (vatandaşa söylüyor) bu çınar ağacının altında buluşuruz”... Bunun gibi sayısız örnek verilebilir.
Birçok yazımda ifade ettiğim gibi Kocaoğlu, “Benden sonrası fırtına” demiyor. Sürecin bizzat içinde. Önümüzdeki günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kocaoğlu’nu bir kez daha görüşlerini almak üzere Ankara’ya davet edecektir. Bana kalırsa Kocaoğlu, Büyükşehir için Alaattin Yüksel’i önerecektir. Belki yanında bir isim daha...
Burada genel merkezin tavrının ne olacağı önemli. Yüksel’e ve Kocaoğlu’nun önereceği diğer isme ‘olur’ mu denecek, yoksa ‘olmaz’ mı? Bu isimlere olmaz denirse 15 yıldır kenti yöneten Kocaoğlu, genel merkez tarafından önerilecek hangi isme ‘tamam’ diyecek?
Bu anlamda herkes, az önce bahsettiğim olurları-olmazları konuşuyor. Soru şu: “Kocaoğlu; Abdül Batur, Tunç Soyer ve Hasan Karabağ arasından hangisine sıcak bakar?”
Abdül Batur, dediğinizi duyar gibiyim. Yıllar boyu birlikte siyaset yaptılar, yol yürüdüler. Sadece imza sürecinde ayrı düştüler.
Bu arada, “Genel merkezin Kocaoğlu’nu fazla dikkate alacağını kim söyledi?” şeklinde sert yorum yapanlar da yok değil!
Kocaoğlu’nun genel merkeze en son mesajını da buradan bir kez daha verelim: “Aday önermeyeceğim, düzgün bir arkadaşımızın bayrağı taşıyabilecek bir arkadaşımın göreve gelmesini diliyorum. Umarım, genel merkez hata yapmaz.”

Haberin Devamı

Her türlü okunabilir

Bu sözleri farklı açılardan elbette okuyabiliriz! Aday önermeyeceğim sözü çok iddialı! Bayrağı taşıyabilecek arkadaş meselesi göreceli bir kavram. Kime/neye göre? Kocaoğlu, bir belediye başkanı için, “Bu görevi yapamadı” demişti. Oysa birçok kişi çok iyi yaptığını düşünüyordu! “Umarım, genel merkez hata yapmaz” sözünün bir diğer ifade ediliş biçimi “Umarım, benim dediğim yapar” olarak da okunabilir, başka şekilde de...
Son olarak, Başkan Kocaoğlu’nun son günlerde verilen kulis haberlere yönelik bazı sözleri dikkatimi çekiyor. Kendimi de sayarsam, İzmir’de ‘kulis’ şeklinde köşe-haber yazan gazeteci sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu arkadaşlardan bazılarına kefilim. Nasıl sondaj yaptıklarını biliyorum. Bir de sözde gazeteciler var. Gazeteci kılıklı desek de olur. Aziz Bey’in bunların ayrımını iyi yapması gerekiyor. Siyasette kulislerin en hareketli olduğu dönem. Ben ve benim gibiler, günde 10-15 farklı kişiyle görüşüyor, konuşuyor. “Bir şeyler öğrenmeye çalışıyor” desek de olur.
Tabii ki bilerek, bilmeyerek bizleri manipüle etmeye çalışanlar var. Ancak burada da tecrübe, gazetecilik devreye giriyor. Biz kendimizi ‘usta’ gazeteci diye tanıtmaya çalışanlardan değiliz. Bunun da özellikle bilinmesini istiyor, Aziz Bey’in de konuşmalarında bu noktaya dikkat etmesini öneriyorum!