CHP’de gözler önümüzdeki aylarda başlayacak delege seçimleri, ilçe ve il kongresinde!
İzmir özelinden gidersek; kutuplaşmaların şimdiden başladığını söyleyebilirim.
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, yola devam etmek istiyor.
Yücel’in süreçteki en büyük destekçileri CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin. Bu üç isim de Yücel’in en büyük destekçisi.
Batur’la geçenlerde kongreye yönelik olarak konuştuk.
Söyledikleri çok önemli: “Deniz Başkan genç bir siyasetçi. Adaylık süreçlerini yönetmek kolay değil. Neticede alnının akıyla iyi çalışarak, insanları kırmadan, Genel Merkez ile adaylar arasındaki ilişkiyi sağladı. İyi performans gösterdi. Aday olacak mı olmayacak mı, kendi ağzından bir şey demeden yorum yapmak doğru değil ama performansı bana göre çok iyi.”
Tabii, kongre sürecinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in söyleyecekleri de çok çok önemli!
15 yıl kenti yöneten, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ilçe ve il kongrelerine defalarca müdahil olduğunu gördük.
Peki, Soyer de Kocaoğlu gibi mi davranacak?
Kendisiyle bu konu üzerine uzun uzun konuştuk. Özetle şunları söyledi:
‘En önemli kod, ittifak’
“Biz ittifakla geldik. İYİ Parti, Saadet Partisi... Bu ittifak devam ediyor ve devam etmek zorunda. Siz, ideolojiniz farklı olan insanlarla ortak bir zeminde bulaşabiliyorsunuz. Bu, demokrasi kültürünü güçlendirmek demek. Siz orada bir araya gelmişken, kendi partiniz içinde Ahmet, Mehmet olsun diye kavgaya tutuşursanız, bu kabul edilebilir bir durum olmaz. Bu, Türkiye’deki büyük siyasi değişimi anlayamamak demek. Dip dalgasını, vatandaşın yeni siyasetten beklentilerini, özlemlerini anlamamış oluruz. Şeffaf kodlar var. Yaşanacak olası tartışma, bu kodları okuyamamak olur. Ben, CHP içindeki herkesin önünde sonunda bu değişen siyasetin kodlarını okuyacağını düşünüyorum. Okumayanlar safdışı kalır. Çünkü, bu büyük siyasi değişimden yeni bir siyasetin özlemini ifade ediyor. O umudu boşa çıkarmamak gerek. Bu bizim sorumluluğumuz. Eski siyaset anlayışlarının, argümanlarının, aktörlerinin, dinamiklerinin yeri yok. Yepyeni bir siyaset oluşuyor. Bu yeni siyasette bir arada olmak, ittifak içinde olmak en önemli kodlardan biri. Biz bunu koruyacağız. Onun için Genel Başkan, ‘Tek adayla gideceğiz’ diyor. Onun için kendi içimizde bir kavgaya izin vermeyecek. Biz de vermeyeceğiz. Böyle bir kavga, bu memlekete bir fayda getirmez.”
‘Kavgayı doğru bulmam’
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in, kongre konusunda hassas olduğunu söylemek istiyorum.
‘Uzlaşı adayı’ konusunda masaya elini vuracaktır.
Soyer’le sohbetimizin son bölümü ise şöyle:
“Büyükşehir Belediye Başkanı olarak uzlaşı arayacağım. Kimsenin kavga etmesine asla izin vermem. Kavgayı doğru bulmam. Büyük bir dip dalgası, 31 Mart’tan itibaren Türkiye siyasetini değiştirmeye başladı. Yeni siyaset anlayışı, yukarıdan aşağı dizayn edilen bir şey değil. Aşağıdan yukarıya dizayn eden bir şey. Yukarıdakilerin bunu iyi okuması lazım. Yoksa orada duramazlar. Bütün arkadaşlarıma söylüyorum. Okumayı kim doğru yapmıyorsa, bunu doğru okumaları gerektiğini anlatırım. Anlatacağım da... Türkiye ve İzmir’in ihtiyacı olan budur. Türkiye’de yeni bir siyaset anlayışı doğuyor. Bu, umutla beslenen bir şey. Bu umudu besleyecek olan bizleriz. Bu umudun sönmesine izin vermeyecek olan kent İzmir’dir. Bunu başka hiçbir kentten beklemeyin. O nedenle bu umudu bozacak, söndürecek hiçbir şeye izin vermem.”
Soyer çok net ve açık! Bakalım, uzlaştırmayı başarabilecek mi?!
