Aylardır seçimle yatıp seçimle kalkıyoruz.
Sona geldik.
Pazar günü sandık başına giderek oyumuzu kullanacağız!
İzmir’de yerel seçimler aslında 1 Ekim’de başladı!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Yokum” dedi ve “tartışmalar” başladı.
CHP’nin, AK Parti’nin adayı kim olacaktı?
Yerel seçimlerde de ittifaklar olacak mıydı?
Günler, haftalar ilerledikçe tüm bu soruların yanıtlarını öğrendik.
AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayının Nihat Zeybekci’nin olacağını “ilk” yazan gazeteci olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Yine partiler arasında İzmir’de ittifak olacağını, hangi ilçelerin hangi partiye bırakılacağı, ittifakta hangi partinin kaç meclis üyesi adayına sahip olacağını “ilk” duyan siz oldunuz!
Geçtiğimiz süreçte Kocaoğlu’nun Genel Merkeze “son dakikada” giderek “aday adayıyım” demesi siyasette uzun yıllar konuşulacak konular arasına girmeyi başardı.
Kocaoğlu, aday açıklanmadan kısa süre önce düzenlediği basın toplantısında kendisine, “Partinin mutfağı olmadığını söylemiştiniz. Bu sözden dolayı pişmanlık duyuyor musunuz?” diye sormuştum.
Kocaoğlu’nun, “Hayır! Duymuyorum. Duysaydım bugün bu açıklamayı yapmıyor olurdum” sözleri hala konuşuluyor.
Bu konuda bana, “Keşke o soruyu sormasaydın” diyenler bile oldu.
Ancak bu kesinlikle sorulması gerekiyordu.!
AK Parti, adaylarını aralık ayı sonunda kamuoyuna duyurdu.
O süreçte genelde AK Parti’nin adaylarının açıklamalarını, projelerini duyduk.
CHP’nin adayları açıklanıncaya kadar pek de seçim havasına giremedik doğrusu.
Özellikle son haftalarda AK Parti’nin Büyükşehir adayı Zeybekci ile CHP’nin Büyükşehir adayı Tunç Soyer ve her iki parti kurmayları arasında yaşanan “söz düelloları” seçime renk kattı.
Seçim öncesi birkaç münferit olay dışında sakin bir süreç yaşandığını söyleyebilirim.
Cumhur ve Millet ittifakı adaylarının Büyükşehir ve ilçelerde nasıl bir sonuçla karşılaşacak bilmiyoruz.
Daha önce ifade ettiğim gibi Bayraklı, Buca, Karabağlar, Menderes, Menemen, Torbalı, Bergama, Ödemiş, Tire, Bayındır, Kiraz, Kınık ve Aliağa’daki seçimin nasıl neticeleneceği benim açımdan merak konus...
Bir de İzmir’de aday çıkarmayan HDP oylarının hangi ittifaka ne kadar gideceği meselesi var.
Bana kalırsa HDP seçmenin tercihi sonuçlara direkt olarak etki edecek.
Şimdi bizlere düşen görev ise sandık başına giderek oy kullanmak.
Hemen hemen tüm siyasilerden aynı çağrı var:
“Hangi partiye oy verecek olursanız olun, sandığa gidin ve demokrasinin güçlenmesi adına tercihinizi yapın!”
2014’ten bu yana tüm seçimlerde İzmir’de 300-350 bin seçmen sandık başına gitmiyor.
Umarım, bu sayı 31 Mart’ta minimum düzeyde kalır.