İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hafta başında, “3 bakandan randevu istedim. Bu randevulara AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’ü davet edeceğim” açıklamasında bulundu. Şengül de, “Seve seve gideriz” diyerek bu çağrıya olumlu yanıt verdi.
Kocaoğlu ile Şengül, önceki gün birlikte Ankara’ya gitti. Ziyaretin bu kadar hızlı olacağını beklemiyordum. İkili, sessiz sedasız bu ziyaretleri yaptı. Bakanlar, sosyal medya hesaplarından fotoğraf paylaşmazsa bihaber olacağız!
Çevre ve Şehircilik, Tarım ve Orman Bakanlığı’na ziyaretler çok olumlu geçti. İzmir’in sorunları tek tek gündeme geldi ve neler yapılabileceği konuşuldu. Bakanlardan, ‘söz’ler alındı. Nereden bakarsanız bakın, CHP’li Kocaoğlu ile AK Partili Şengül’ün bu olumlu tavırlarının sonunda kazanan İzmir olacak.
Ancak! Daha önce olduğu gibi, bu olumlu havaya kimse siyaset karıştırmasın!
İstifa bilmecesi
Önceki akşam CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Kazım Çam’ın istifa ettiği bilgisi geldi. Çam’ın yakın çevresiyle bu bilgiyi paylaştığını öğrendim ve kendisini aradım. “Bu konuyla ilgili yorum yapmayacağım” dedi, ısrar etmedim. Bildiğiniz gibi kurultay delegesi olan Çam, olağanüstü kurultayın toplanması için ilk önce
CHP’de imza toplandı/toplanmadı tartışması birkaç gün daha devam edecektir. Aslında ondan sonra ne olacağı merak konusu. Bu konuyu önümüzdeki yazıda değerlendireceğiz.
24 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan değişim talebi çığ gibi büyüdü.
Birçok partili bu değişimin genel başkan düzeyinde olması gerektiğini savundu.
Partinin güçlü olduğu illerin başında gelen İzmir de bu talebi yüksek sesle dile getirdi.
Bunu yapan isim de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu oldu.
Kocaoğlu, hiçbir zaman “Kemal Kılıçdaroğlu gitsin Muharrem İnce gelsin” demedi.
Ancak imza sürecinin ikinci yarısına ağırlığı koydu.
Hatta hakkında çeşitli iddialar ortaya atıldı, bunların bir bölümünü bizzat kaleme aldım. Ancak başkandan herhangi bir yanıt gelmedi.
24 Haziran seçimlerinden sonra CHP’deki olağanüstü kurultay tartışmalarına kilitlendik. Ancak İYİ Parti’deki gelişmeleri biraz göz ardı ettik.
İYİ Parti’de seçim sonrası büyük bir hayal kırıklığı vardı aslında. Çünkü en az yüzde 20’lik oy oranı bekleniyordu. Parti ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, beklenenin çok altında oy aldı. Burada, siyasete ‘bakış’ açınıza bağlı bir başarı ya başarısızlıktan bahsedilebilir.
Eğer yeni kurulmuş ve ilk seçiminde yüzde 10 barajını aşan bir partiyi değerlen-dirirseniz bence bu bir başarıdır!
İYİ Parti, tüm mensup-larıyla seçim sonuçlarını geçen hafta sonu Afyon’da masaya yatırdı. 3 gün boyunca partililer tartıştı, ne yapabi-leceklerini konuştu. Ancak kampın son gününde çok ilginç bir gelişme yaşandı. Akşener, kurultaya gidileceğini ve aday olmayacağını söyledi. Bu sözleri elbette tüm partililerde şok etkisi yarattı. Akşener, bu sözleri söyledikten sonra kampı terk etti, salona tekrar dönmesi sağlandı. Belli ki birilerine epey bir kızdı. “Kurultaya gidileceği ve Akşener’in yeniden aday olacağı” açıklandıktan kısa süre sonra Akşener, twitter üzerinden aday olmayacağını söyledi! Kafalar iyice karıştı!
Bu olay sonrası birçok partiliyle
CHP’deki imza toplama süreci ‘farklı’ bir seyirde devam ediyor. ‘Farklı’ diyorum, çünkü muhalifler 500 imzayı bulduklarını, parti genel merkezi ise bu sayının 120-150 olduğunu söylüyor.
İmza sürecine destek veren bir partili, sayının 250 civarında olduğu bilgisini benimle paylaştı.
İzmir’de ise daha önce “İmza vereceğim” diyenler, dediklerini yapıyor ve notere gidiyor. Tabii, kafası karışık olan çok sayıda delege var. Birçoğu, önümüzdeki haftayı bekliyor.
Eğer imzacılar gerçekten de 500 imza topladık-larını ispatlaya-bilirlerse, kafası karışık delege imza vermek için harekete geçecektir. Yerel seçim yapan delegeler de ikili oynamayı ihmal etmiyor!
“İmza vereceğiz ama il dışındayım, önümüzdeki hafta geleceğim”, “Birkaç gün bekledikten sonra imza atacağım” vs. gibi açıklamalarla, futbol tabiriyle topu şu anda dolaştırıyorlar. Ama ne yapmak istediklerinden herkesin haberi olduğundan bihaberler!
İzmir’deki imza sürecini başlatanlar, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan destek bekliyor. Bir partiliyle konuştum, “Aziz Bey, bize önümüzdeki hafta destek verecektir” dedi. Şaşırdım. “Kendisiyle konuştunuz mu?” diye sordum hemen. “Yok. Konuşmadım. Açıklamalarından bu sonucu çıkardım”
24 Haziran seçimleri sonrası CHP’de ‘olağanüstü’ kurultay sesleri yükselmeye başladı. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de “Önümüzde yürü derlerse yürürüm” açıklamasıyla genel merkezin soğuk baktığı, hatta görmezden geldiği olağanüstü kurultaya yeşil ışık yaktı.
İnce, Cumhurbaşkanlığı adaylığı süresince, “Kemal Kılıçdaroğlu’na bir daha asla rakip olmayacağım” sözünü yememek adına, “Ben aday olmuyorum. Delege beni aday gösteriyor” manevrasıyla hareket ediyor ve bunu herkes görüyor.
CHP’de 25 Haziran’da başlayan olağanüstü kurultay tartışmaları, bugün itibariyle ivmesini kaybetmiş gibi gözüküyor. Yani o heyecanın kaybolduğunu görüyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, yaklaşık 15 gün önce yaptığı “Acil kurultay ve değişim” açıklaması aslında partilileri biraz heyecanlandırmıştı, ancak Kocaoğlu’ndan gelen ikinci açıklama biraz moralleri bozdu. Birçok partili, Kocaoğlu’nun geri adım attığını düşündü.
Rövanşı olacak
Kim ne dersin, Aziz Kocaoğlu siyaseti bilen bir isim...
Her iki açıklamayla gereken yerlere gereken mesajı verdiğini düşünenlerdenim. Ancak bu açıklamaların genel merkez düzeyinde bir rövanşı olacaktır. Yani Kılıçdaroğlu’nun A takımıyla bir soğuk
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hem İzmir’in hem de partisinin gündemini belirlemeye devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta “Acil kurultay ve değişim” çağrısında bulunan Kocaoğlu’nun bu açıklaması, “Kılıçdaroğlu gitsin Muharrem İnce gelsin” şeklinde anlaşıldı.
Kocaoğlu’na yakın isimler bile böyle anladı!
Bu süreçte Kocaoğlu’na yakın-uzak isimlerle görüştüm.
Son olarak Kocaoğ-lu’nun “değişim” kelimesinin yanlış anlaşıldığını ve bu doğrultuda ikinci açıklama geleceğinden bahsetmiştim.
Dediğim gibi oldu ve Kocaoğlu sözlerine bir anlamda açıklık getirdi.
Kocaoğlu, bir hayli uzun açıklamasında “Kılıçdaroğlu gitsin” demedi ama ekibinin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Açıklamasından akıllarda kalanlar şöyle:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, “24 Haziran seçimleri, CHP’de acil bir değişimi zorunlu hale getirmiştir. Kamuoyu ve parti tabanının talebi de bu doğrultudadır. Söz konusu değişimin Sayın Genel Başkanımızın öncülüğünde gerçekleşmesi, partimize büyük güç katacaktır. Bu düşüncelerimi kamuoyuyla saygıyla paylaşırım” açıklamasının ardından başlayan tartışma geçtiğimiz haftaya damga vurdu.
Parti içerinde bu tartışmalar devam ediyor.
Bir tarafta “Kocaoğlu haklı” diyenler bir tarafta “haksız” diyenler.
Yıllardır Kocaoğlu ile birlikte yürüyen Narlıdere ve Balçova Belediye Belediye başkanları, Kocaoğlu’nun “değişim” çağrısının aksi açıklaması yapmasını kimileri sürpriz karşıladı.
Değişim demişken şimdi size bomba bir kulis bilgisi vereyim. Geçtiğimiz cumartesi günü Bornovalı bir kurultay delegesi Kocaoğlu ile görüşmüş.
O görüşmede Kocaoğlu iddiaya göre, “Benim değişim çağrım yanlış anlaşıldı. Ben açıklamamda genel başkan gitsin şu gelsin demedim. Genel merkez yönetiminin değişmesi gerekiyor. Yanlış yönlendirmeler yapıyor” yorumunda bulunmuş.
Başkana yakın bazı isimler de “değişim” kelimesi biraz farklı yorumlandı şeklinde görüş bildirdi.
Anlayacağınız kafalar karışık.
24 Haziran seçimlerinden sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun sessizliğe büründüğü yazmıştım. Kocaoğlu’nun susması, fırtına öncesi sessizliği işaret ediyormuş.
Kocaoğlu, kısa ve net bir şekilde konuyu özetleyerek “Cumhuriyet Halk Partisi’nde acil bir değişimi zorunlu hale getirmiştir ” dedi.
Peki Kocaoğlu bu sözleri bir haftada düşünüp de mi söyledi yoksa bunun bir geçmişimi mi var?
Hemen anlatalım.
Kocaoğlu ile yakın siyaset yapan Alaattin Yüksel, seçimin hemen ertesi günü “Genel başkan grup başkanı ve onursal genel başkan önerisi olsun” önerisinde bulundu.
Bu önerinin aynısını Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu’na yaptı.
Tesadüf mü? Yüksel’e göre öyle!
***