Onur Çakır

Bir yılı daha devirdik. Hiç şüphesiz 2018, siyasi hayatta önemli bir yıl olarak anılacak! Yeni yılda öğreneceğimiz çok şey var. Örneğin, CHP’nin İzmir Büyükşehir Başkan adayı; CHP, AK Parti, MHP ve İYİ Parti’nin ilçe adayları... CHP’nin İzmir Büyükşehir adayının kim olacağına yönelik olarak ortalıkta çok fazla senaryo geziniyor. Kesin bir bilgi edinmeden bu konuya girmeyeceğim. AK Parti İzmir’in ilçe belediye başkan adayları, 5 Ocak Cumartesi günü belli olacak. O gün, AK Parti ve MHP’nin hangi ilçelerde ittifak yapacağı da kamuoyuyla paylaşılacak. Aktif muhabirlik dönemimde AK Parti’yi uzun yıllar tek başıma takip ettim. Partinin kentteki yapısını iyi bilenlerden biri olarak, ilçe adaylarının kimler olduğunu öğrenmek için hemen sondaja başladım.

AK Parti, büyük bir sürpriz olmazsa Aliağa, Foça, Urla, Seferihisar ve Güzelbahçe’yi MHP’ye bırakacak. Bornova ve Kiraz netleşmedi. AK Parti’nin üst düzey bir yöneticisiyle konuştum, “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ittifakla ilgili son kararı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceğini söyledi. Bu konuda son sözü Genel Başkanımız söyleyecek. Şu an için netleşen bir şey yok” dedi.

Selçuk’ta Başterzi tamam!

AK Parti; Menderes

Uzun süre AK Parti’den İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayının kimin olacağını merak ettik. Nihat Zeybekci ismini ilk yazdığımda bana, “Amma da attın” diyenler oldu. Temayülden bir gün sonra “AK Parti’nin adayı yüzde 80 Zeybekci” başlıklı haberin doğru çıkmasının hem mutluluğunu hem de gururunu yaşıyorum elbet!
AK Parti-MHP arasında süren ilçe bazlı ittifak noktasında önemli bir yol kat edildi. Bir ara ipler kopma noktasına bile gelmişti. Ancak iyi toparladıklarını söyleyebilirim. AK Parti’nin MHP’yi Aliağa, Foça, Seferihisar, Dikili, Bornova, Urla, Narlıdere’de; MHP’nin ise Torbalı, Kemalpaşa, Menderes, Ödemiş, Selçuk, Kınık, Buca, Karabağlar, Bayraklı, Bergama gibi ilçelerde AK Parti adaylarını destekleyeceğini aktardılar. Tam olarak anlaşılmayan birkaç ilçe var. Buralarla ilgili kararı her iki partinin genel merkezleri verecek.
Şimdilerde AK Parti’de ilçe başkan adaylarının kimler olacağı merak konusu. Geçtiğimiz hafta TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, milletvekilleri ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci Ankara’da bir araya geldiler. Burada İzmir ve ilçelerinin masaya

“İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olmayacağım” dediği andan itibaren kenara çekilerek süreci izlemeyeceğini, yani “Benden sonrası tufan” demeyen Aziz Kocaoğlu, geçen hafta sonu ağzındaki baklayı sonunda çıkardı. En başından beri yazdıklarım tamamı da gerçekleşmiş oldu. Aslında bunları bilmek için “uzman” olmaya da gerek yok.

Kocaoğlu’nun “kırmızı” çizgilerinin başında CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan geliyor. İkincisi ise Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer! Soyer, ismini ilk yazdığımızda herkes “Ne alaka?” dedi. Ben de 15 gündür bunu araştırıyorum.

Başkan Soyer’e sordum, “Şimdiye kadar hiç birbirimizi üzmedik” dedi. “Peki, Kocaoğlu neden Soyer’i istemiyor?” diye sordum, soruşturdum ve Kocaoğlu’na çok yakın bir isim işin perde arkasını anlattı:

“Aziz Bey Seferihisar’da belediye tarafından gerçekleştirilen arsa satışlarından çok rahatsız. En başında bu konuda Soyer’i uyardı. Bir de Soyer, Büyükşehir’in ilçeye yaptığı yatırımlardan hiç bahsetmedi, bahsetmiyor. Aziz Bey bu konuya da çok kızıyor.”

İşin özü bu! Oysa ki Soyer, bu satışın gerekçelerini geçen günlerde bana uzun uzun anlattı! Benim kafama da yattı…

Neyse biz konumuza dönelim. Kocaoğlu, verdiği bir röportajda

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, genel merkeze 1 Ekim’den bu yana ‘mesaj’ vermeye devam ediyor. Daha önce verdiği mesajlara hemen bir bakalım: “Kefil olacağım adayın arkasında dururum”, “Kefil olacağım isim aday olursa sizinle (vatandaşa söylüyor) bu çınar ağacının altında buluşuruz”... Bunun gibi sayısız örnek verilebilir.
Birçok yazımda ifade ettiğim gibi Kocaoğlu, “Benden sonrası fırtına” demiyor. Sürecin bizzat içinde. Önümüzdeki günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kocaoğlu’nu bir kez daha görüşlerini almak üzere Ankara’ya davet edecektir. Bana kalırsa Kocaoğlu, Büyükşehir için Alaattin Yüksel’i önerecektir. Belki yanında bir isim daha...
Burada genel merkezin tavrının ne olacağı önemli. Yüksel’e ve Kocaoğlu’nun önereceği diğer isme ‘olur’ mu denecek, yoksa ‘olmaz’ mı? Bu isimlere olmaz denirse 15 yıldır kenti yöneten Kocaoğlu, genel merkez tarafından önerilecek hangi isme ‘tamam’ diyecek?
Bu anlamda herkes, az önce bahsettiğim olurları-olmazları konuşuyor. Soru şu: “Kocaoğlu; Abdül Batur, Tunç Soyer ve Hasan Karabağ arasından hangisine sıcak bakar?”
Abdül Batur, dediğinizi duyar gibiyim. Yıllar boyu birlikte siyaset yaptılar, yol yürüdüler.

Siyaset ısındıkça bilgi kirliliği de artıyor. Örneğin; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, ismi 2014’ten bu yana Büyükşehir için geçen Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’i istemediği yönünde bazı iddialar ortaya atıldı. Kocaoğlu, bu iddiayı hemen yalanladı; böyle bir şey olmadığını söyledi.

Geçenlerde Tunç Soyer’le birçok konuyu ve projeyi konuşma fırsatı buldum. Her zamanki gibi samimi yanıtlar verdi. Sohbetimizin bir bölümünde “Maaşları bile ödeyemiyor” söylemlerini hatırlattım, şunları söyledi:

“10 senedir maaş ödeyemediğimiz bir an olmadı. Çok sıkıntılı bir bütçe devralmıştık. 2009’da belediyeyi devraldığımızda bütçemiz 10 milyon, borcumuz 40 milyondu. Şu anda da borcumuz var. Türkiye’de belediyelerin borçsuz olması ender bir durumdur. Devletin yasaları, bize tüccar muamelesi yapıyor. Mesela haciz uyguluyor. Bana haciz uygulayan, vergi dairesi kadar devletim. Borcumuz sürdürülebilir. Tekneyi yürütüyoruz. Bizim ne yazık ki yerel yönetim reform paketine ihtiyacımız var. Bize özgü koşullardan bunu söylemiyorum. Bakış açısıyla zihniyet değişikliği lazım. Vergi dairesi bana haciz uyguluyor. Bana, ‘Çalıştırdığın işçinin vergisini vereceksin’ diyor. Ben

Bugün siyaset dışı bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmiş yıllarda her fırsatta bahsettiği ‘bürokrasiye’ çok iyi bir örnek.

Türkiye’nin en büyük hastanelerinden Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Araştırma Hastanesi’nin bahçesinde metruk bir bina bulunuyor. Bu metruk ancak tarihi binanın önünden günde yüzlerce kişi geçiyor. Hastane yönetimi, herhangi bir kaza olmaması için binanın etrafını tel örgüyle çevirmiş.

Tarihi 1860’lara dayanan ve kullanılır olduğu dönemlerde tayini çıkan doktorlar tarafından lojman olarak da ayırılan iki katlı tarihi bina, atıl durumda, restore edilmeyi bekliyor. Beklemesine bekliyor ama tam 4 yıldır!

Yaklaşık 4 yıldır binanın restore edilmesi için onay beklediklerini söyleyen hastane yetkilileri, “Etraftan geçenlerin zarar görmemesi için bina çitlerle çevrildi. Valilikten elektrik projesine de onay gelir gelmez restorasyon işlemleri başlayacak. Gerekli takipleri ve üzerimize düşen görevleri yapıyoruz” açıklamasında bulundu.

Ben de hemen İzmir Valiliği’ni aradım. Konuyu aktardım. Sonucunda da İzmir Valiliği Yatırım ve Koordinasyon Başkanlığı Doğal Kaynaklar Ruhsat ve Kültür Varlıkları Müdürlüğü

İzmir’de yerel siyaset her geçen gün ısınıyor.

Bugün size partilerden kısa kısa kulis haberleri vereceğim.

Yerel iktidar CHP’den başlamak istiyorum.

Daha önce defalarca ifade ettiğim gibi, herkesin aklında aynı soru var:

“İzmir Büyükşehir adayı kim olacak?” Bunu bilen yok ama tahmin çok.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yakın çalışma arkadaşı, CHP’nin İzmir’deki siyasetine 2004’ten bu yana öyle ya da böyle damga vuran Alaattin Yüksel’in Büyükşehir’e talip olması birçok kişiyi şaşırttı.

Peki Yüksel neden aday oldu?

Yüksel’in adaylığı ekibin bir taktiği mi?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İzmir’in de aralarında bulunduğu üç şehirde Büyükşehir adayı çıkarmayacaklarını açıklaması, AK Parti cephesinde memnuniyet yarattı. AK Parti ve MHP’nin İzmir’deki kurmayları, şimdi de ilçe bazında ittifak yapmak için masaya oturacak. Uzun uğraşlar sonrası her iki partinin ittifak planlarını, hangi ilçeleri istediklerini öğrendim. Hemen paylaşalım.

Şunu hemen belirteyim, MHP’nin tüm ilçelerde ittifak yapma gibi bir planı söz konusu değil. 30 ilçede ittifak olursa bunu teşkilata, partiye gönül verenlere anlatmaları çok zor olur.

MHP, ‘eşit fedakârlık’ üzerinden görüşmelerin yapılmasından yana. “Sen bizi tüm ilçelerde destekle” tarzı bir teklif olursa, masaya oturmalarıyla kalkmaları bir olacaktır!

MHP, bu seçimlerde özellikle Aliağa, Foça ve Kemalpaşa’da çok iddialı ve bu ilçeleri ne olursa olsun kazanacaklarını düşünüyorlar. MHP; AK Parti’nin 2014 yerel seçimlerinde çok az oy farkıyla seçimi aldığı ilçelerden Torbalı, Menderes, Selçuk ve Kiraz’da ‘yıpranmamış, sıfır MHP’li adaylarla’ seçime girilmesini istiyor. Gerekçe de, “Bu ilçelerde ittifaksız girersiniz seçimi CHP alır.”

Pazarlıklar olacaktır

MHP, AK Partili başkanlar tarafından yönetilen