İzmir’in ilçesi Selçuk’a gelin. Kuşadası-Pamucak yönüne dönün. Efes harabeleri sapağını geçin. Biraz ileride solda bir havaalanı göreceksiniz. Türk Hava Kurumu’na ait. Pistte irili ufaklı yangın söndürme uçakları dikkatinizi çekmiştir gelip-geçerken. İşte orası. Çoğumuz “Girilmesi Yasak” biliriz burayı. Aslında kapıları her daim açıktır vatandaşa. Çünkü havaalanı halkın malı Türk Hava Kurumu’na aittir. Ve halka yönelik faaliyetler yapılır burada.
Sapaktan sola dönün. Dönüşü sağa yanaşarak yapın ki ardınızdan gelenler ile sürücü hatalarını yüz yüze görüşmek durumunda kalmayın. Çünkü o çevreyolunda sapaklar için solda cep düzenlemesi yok. Çoğunluk “sol şeritlerin şahıyım, yolların padişahıyım” iddiasında ya; maazallah. Yolu o şartlarda ortalamayı başardınız diyelim. Aman sağdan gelenlere de dikkat. Çünkü orta refüj genişliği 1 metre bile değil. Yola dik giriş yapmayın. “Yollarda MAN, ahirette iman” durumuyla karşılaşabilirsiniz. Çapraz girin. Sapak için bırakılmış boşluk 2 araba boyunda. Kurtarır.
Anlayacağınız; turizmin atar ve toplar damarı bir karayolu üzerinde burası. Saniyelerle sınırlı trafik adrenalinden sonra geri dönmek olmaz. “Halkın Malı” bir tesise girmek üzeresiniz. Sürgülü demir kapı ile güvenlik kulübesi tedirgin etmesin. Kapıdaki görevli, otel resepsiyonisti nezaketinde karşılar sizi. Faaliyetleri izlemeye geldiğinizi söylemeniz yeterli. Çoluk-çocuk ailecek büyük zevk alacağınız süreç otomatikman başlar.
Alternatif Turizm faaliyetidir aslında Türk Hava Kurumu’nun vatandaşa sunduğu. İzin alarak uçakları daha yakından tanıyabilir çocuklarınız. Yangın söndürme uçakları, hava motosikleti olarak tanımlanabilecek “microlaytları” inceleyebilirsiniz. Hatta bedelini ödeyerek havalarda uçabilirsiniz.
Uzatmayayım. Ben konuya yabancı değildim. Lise yıllarında tadını almıştım. Paraşüt ile atlamıştım. O günlerden bu güne “Tandem” diye bir şey geliştirilmiş. Yoldan geçenin anında yapabileceği bir paraşüt atlayışı. Paraşüt atlayışı yapma arzunuzu dillendirmeniz yeterli. Amatör paraşütçülerin yere inişleri cesaretlendiriyor adamı. Tam bir karizma. Cesaret gösterisi. “Ben de.. Ben de” değiniz an başlıyor kaçınılmaz süreç.
Önce video eşliğinde “Tandem Nedir?”. Ailenizle birlikte. Ardından “Kendim ettim, kendim bulacağım” içerikli bir yazıya imza. Ama korkmayın. Yalnız olmuyorsunuz havada. Bir uzman sıkı sıkı sarılacak size. Sonra atlayıştan gelen paraşütçüler arasına geçiş. Özel giysiler. Güvenlik donanımları. Uçak hazır. Uzman atlayıcıdan; “Sen rahat dur yeter, Kontrol bende!” türünden son uyarılar. Para peşin. Uçağa binerken. 300 lira. Eğer video kaydı da isterseniz ilave 140 lira. Siz düşerken onlar çekiyor.
Uçağa biniyorsunuz. Başka tandemci de olabiliyor. Gerisi amatör paraşütçü. Uçak Kuşadası üzerinde döne döne yükseliyor. Gökyüzü ile seviştiğiniz hissindesiniz. Gümüldür’den Milli Park’a bütün coğrafya tüm büyüsüyle altınızda. Uzman arkanızda birşeyler karıştırıyor. sırtınızdaki halkaları kendi bedenindekilere kelepçeliyor. Tek açıklama ifadesi çıkıyr ağzından “Söylemiştim. Güvenlik.”
Uçağın kapısı açılıyor. Önce amatörler. Yaprak dökümü gibi. Birer-ikişer bırakıyorlar kendilerini boşluğa. “Onlar bırakıyorsa, ben de bırakırım” diyorsunuz. Uzman arkanızda. Boynundan aşağısı size kenetlenmiş. “Diz çök, dizler üzeride yürü”... İşte bu... İçinde bulunduğunuz durumu özetleyen talimat.
Kapıdasınız. Aşağısı boşluk. Geri döneceksiniz ama yeriniz dar. Koyverin gitsin. Uzman atlayıcı da koyuveriyor boşluğa sizi zaten. Ama yalnız değilsiniz. Uzman hala size kenetli. Yere inmeden çözülmek yok. Gözü kapalı yaşamıyorsanız bu durumu, şaşkınlık ile zevk arası bir duygu söz konusu. Ardından bir kasılma. Paraşütü açmış uzman. Rahatlama söz konusu. Çünkü uçakta gördüğünüz coğrafya ayaklarınızın altında. Süzülerek iniyorsunuz. Bulutlar arasında gezine gezine...
Aşağıda söylüyorlar size. Atladığınız yükseklik 12 bin feet. Yani yaklaşık 5.000 metre. Paraşüt açılmadan önceki düşüş hızınız, saatte 300 kilometre. Hissettiğiniz mi? Rahatlama...
Unutmadan; “Bi daha” diyenler şu anda amatör paraşütçü. 1500 atlayışı olan var. Olayın “Bir daha asla” kısmını yalnız atlamayı tercih etmişler olsa gerek. Aralarında “Tandem Atlayış Uzmanlığı” rütbesine ulaşanlar bile var. Hatta paraşütün millileri bile çıkıyor aralarından.