Büyük ama ruhsuz 5 yıldızlı oteller yerine, daima sıcak dost yüzlerin olduğu samimi küçük otellerin canayakın havasını hep tercih etmişimdir. İnsan her türlü konfor yerine önce samimi içten bir ilgi ve gerçek güleryüz arar ya.. O nedenle küçük otel, konak ve pansiyonları desteklemek gerektiğine inanıyorum. Ben buralarda daha çok rahat ediyorum çünkü.
Zaten bütün sene insanlarla vıcık vıcık iç içeyiz. En azından tatilde çevremde pek insan istemem ben. Koskoca bir otelde kendinmi kaybolmuş, hatta yabancı hissetmek istemem. Sahte bir ilgi ile karşılanmak ve sadece “müşteri” olarak görülmek rahatsız eder beni. Kafamı ve ruhumu dinlendirmektir tatil anlayışım. Uzun süredir kütüphanemde biriken kitapları okumaktır tatildeki tercihim.
Tatil bu. Evdekinden bile rahat etmek ister insan. Hatta daha ileri gider. Hayatında olmadığı kadar şımartılmayı bile bekler. Size kırk yıllık dostunuzmuş gibi davranan, seneye tekrar gitseniz dahi adınızı hatırlayan, içten ve samimi insanların olduğu bir yerde tatili kim istemez ki?
Kapayın gözlerinizi;
Sahibi tarafından işletilen. İşleten kişiye her an ulaşılabilen. Sohbeti, yemesi, içmesi ev havasında geçen. “Farklı” olan. Bir ahbap, arkadaş evine gidilmiş, konuk olunmuş hissi veren. Bir yerin taklidi olmayan. Ayrıldığınızda, kalbinizin ve ruhunuzun kaldığı yer olan. Temiz, hijyen kurallarına uygun olan. İlgi ve merak uyandıran. Otel atmosferini yaşatmamaya çalışan bir tesiste tatil...
Hayali bile güzel değil mi? Devam edelim;
Kahvaltıda önünüze organik ürünler koymayı düşünebilen. Sebze ve meyvesini kendi bahçesinde yetiştiren, masanıza servis yapan. Yumurtasını kendi beslediği tavuklardan taze temin eden. Ferah bir atmosfere sahip. Kültürel, tarihi ve doğal güzelliklerle bütünleşmiş bir ortamda tatil.
Rüya gibi değil mi? Öyleyse devam;
Tarihi bin yıldan eski. Tarihi eser. Koruma altında. Tümüyle taştan yapılmış. Yazın serin, kışın sıcak tutan. Bahçesinde hayvanlar gezen. Sahibinin size kendi elleriyle muhteşem yemekler pişirdiği. Kendinizi bir masalın parçası hissedeceğiniz bir yerde tatil.
Masal gibi değil mi? Konu geniş ve derin. Gazete yönetimi yazılarımı kısa tutmamı istiyor. Yer meselesi.
Butik otelleri anlatmaya çalıştım. Odalarındaki tavan yüksekliği 3 metreyi bulan. En az 3, en çok 15 odalı konaklardan. “Şimdilik” şöyle toplayalım;
İsmi önemli değil. Dünyaca ünlü Alman mimar söylemiş. “21. Yüzyılın mimari dehası” olarak tanınıyor. Teşhisi şu;
“Kaç metrekarede değil, kaç metreküpte yaşadığınız önemli.”
Dedim ya yer meselesi.
Haftaya devam ederiz.