Herkesin hayatındaki malum kişi. Arada gelir bakar sana. Varsa keşfedilecek yerlerin, keşfeder. Sonra çeker gider. Ardında deste deste acı bırakır. Aşkın diliyle konuşursun ona. Karşılıksız aşk olarak kalır. Sonra çeker-gider. Senin derdinin tercümanı rakı masası olur.
Turist’in yeni tanımı bu. Haliyle turizmcinin hal tarifi de karşılıksız aşk durumu.
Milliyet’in Ağustos sonu haberi şu;
...Marmaris Şoförler Odası Başkanı İbrahim Tarım, “Dolmuş şoförü üyelerimizden turistlerle ilgili zaman zaman şikayetler alıyoruz. Marmaris’teki otellerin büyük kısmında uygulanan her şey dahil sistemi esnaflar gibi üyemiz şoförleri de olumsuz yönde etkiliyor. Üyelerimize, turistlerle ilgili yaşadıkları sorunlarda turizm imajımızı zedelememek için tartışmaya girmemelerini ve gerekirse ücret almamalarını tembihliyoruz” açıklamasını yaptı...
Turist için yapılan “Sahil magandası için güzel bir yaz, esnaf için yolunacak kaz” tanımının, tarih olduğunun belgesi bu. Mutasyon (genetik yapıda değişim) içeriği bile var. “Maganda ile Kaz”ın yer değiştirme durumu yani. Turist kalitesi o kadar düşmüş durumda.
Sektörde yakınmayan yok. Her şey dahil işletmecilerinin çizdiği profil şu:
...”Kendilerini kaldıkları oteli iliğini kemiğini kurutuncaya kadar kullanmakla yükümlü hissediyorlar. Hem de otelin etinden sütünden derisinden gerisinden her yerinden hiç sektirmeden faydalanma boyutlu. Otele ödedikleri bedel kaldıkları günün ve hizmetin karşılığı değil sanki. Tesise komple ortakmış gibiler. Tabaklarını tepeleme doldurmakla kalmıyorlar. Sofraya kule gibi kişi başı 3 tabak taşıyorlar. Yemiyorlar. Otelde çalışanları yaptığı işe göre aşağılayanlar türedi.”...
Mutasyonu geçtim, tanıdık bir psikoloji bu. Yabancıyı da kendimize benzettik anlaşılan. Eskiden yabancıyı “farkımız, tarzımız” edasından tanırdık. Çok gezmeye başladığımızdan mıdır nedir; şimdilerde yerli turist oturup kalkmasını öğrendi, yabancıyı ayıplıyor. Bizimkiler en azından yiyeceği kadarını tabağına koyuyor. Üstüne “kilo alıyorum” diye sofradan aç bile kalkıyor.
Gelen yabancının coğu parasız. Tedavi gördüğü hastaneye fatura takıp kaçmaya yelteneni bile var. Polis araştırıyor, herşey dahilden çıkıyor. Ucuz fiyatlı rekabet kaliteyi iyice düşürdü. Sahte incik-boncuk ile işportadan ibaret alış-veriş var. Gelir ve kültür düzeyi yüksek kaliteli turist, 5 yıl öncesinde kaldı. Büyük tur şirketleri oteller ile “yersen” pazarlığı yapıyor. “Yemem” diyen sezonu boş geçiriyor. Boru değil; şartlar ağır. Otel sahibi ile herşey dahil konaklamanın pazarlığı yüzde 50 fiat kırımına kadar dayanıyor. Günlük kişi başı 13-14 Euro’ya razı olmak durumunda işletmeci. Büyük ya; sürümün hamallığını otel sahibine yaptırıyor. Kendisi de 30-40 Euro’dan açılıyor pazara.
“Para verdik bosa gitmesin” hesabı. Turistin açık büfede lahmacun icine balık koyarak yendigine bile sahit oldum. Dayatmalı turizm pazarlamasına ancak bu kalite yakışır zaten.