Aslında bir transfer başarısıydı. Yaşı ilerlememiş olmasına rağmen Alanyaspor'a geldiğinde neler yapabileceği merak konusuydu. Milli forma ve Brezilya günlerinde parlak gollere imza atmış formasını giydiği Cska Moskova da adeta efsane olmuştu. Zaman zaman eleştiriliyor olsa da saha içerisinde yaptıkları ile eleştirilerin tozunu da atıyordu.
Top ile hareketlendiğinde rakibin üzerine gitmekten çekinmeyen,hücuma derinlik katan,saha görüşü mükemmele yakın bir futbolcuydu. Ancak en önemlisi vuruş tekniği ve çalım gücü ile atletik gibi durmasa da hücumda fark yaratıyordu.
Rusya da ki günlerinde Akinfeev ile kalesini gole kapatan Cska da orta saha da genç Dzagoev ve Honda yer alıyor hücumda eski Bursasporlu Necid, yeni yetenek Ahmet Musa ve Seydou Doumbia ile rol paylaşımı yapıyordu.
Doumbia ile birbirlerini öyle tamamlıyorlardı ki bu 2 oyuncunun hücumda ki etkinliği bir zamanların Feyenoord da forma giyen muhteşem ikilisi Regi Blinker ve Gaston Toument i andırıyordu adeta...
Birbirlerini gördükleri anda ki topla hücuma kalkışları çok farklıydı...
Alanyaspor günlerinde de Efecan,Emre ve Fernandez ile önemli başarılara imza attı. Bu üç oyuncunun da hücumda onu fazlasıyla
Osmanlıspor ilginç bir takım... Geçtiğimiz senelerde Rusescu,Torje, Delarge, Umar ve Webo ile neredeyse ligde kök söktürmediği takım kalmamıştı. Hızlı ve basit oynuyorlardı. Hücumda ki hızlı adamların sayısı ile bulduğu kontraataklar sayesinde rakiplerini çok zor durumlarda bırakıyorlardı. Bu sene elbette durum böyle değil...
Bu kadrodan giden futbolcuların yeri bir türlü doldurulamadı. Musa Çağıran ve Serdar Gürler takımda Vrsajevic, Umar, Pinto gibi futbolcularla hem hücum hem de savunmada çok daha fazla sorumluluk almaya başladı.
Maçın başında Galatasaray'ın futbol oynama isteği çok yukarılardaydı. Mariano ve Rodriguez ortak çalışmasında gole çok yaklaştılar.
Osmanlıspor rakibinin bir çok pozisyonda üzerine gelmesini bekledi. Orta alanın tam önünde çok boş alanlar bıraktılar. Buralarda Tolga ve Feghouli çokça gözüktüler.
Yasin'in sağdan ortasında Eren'in kafa ile indirdiği topu Feghouli bıraktı ama orda Yiğidin hakkı Eren de idi. Oynadığı zaman Eren gerçekten çok daha fazla katkı verebilecek bir oyuncu.
Onun İsviçre günlerinde ki futbol yeteneği onu Bundesliga'ya kadar taşımıştı. Çok daha ilerilere de gidebilirdi.
Osmanlıspor eğer ki Galatasaray'ın çabuk ve
Beşiktaş 'ın son yıllarda ki çıkışının altında planlı ve programlı bir çalışma yatmakta. Önce feda dediler. Sonra tıpkı Gordon Milne ile uzun yıllar beraber mesai harcadıkları gibi Şenol Güneş'i tam yetki ile takımın başına getirdiler. Eskiden olduğu gibi çok fazla konuşmayan, sadece futbola ve diğer branşlarda da başarıya odaklanan,f air play'i de asla unutmayan bir yapıyı oturtmaya çalıştılar.
Bu noktaya gelene kadar da yapmış oldukları transfer yanlışlarını da en aza indirmeye gayret ettiler. Bununla birlikte Fernandez,Boyko, Milosevic, Pedro Franco gibi aslında daha fazla verim alınabilecek ya da ''alınmasa mıydı acaba'' denilen transferleri iyi etüt etmeye çalıştılar.
Jose Sosa, Mario Gomez, Demba ba, Marcelo Guedes, Kerim Frei, Olcay Şahan ve Cenk Tosun gibi isimlerden hem iyi verim aldılar hem de bu oyuncuları iyi rakamlara satabildiler.
Beşiktaş 'ın en büyük başarısı ortasahasının iyi pas yapabilmesi, takım halinde hem hücumu hem de hem defansı düşünebilen bir yapıya sahip olmaları... Bunun içindir ki bu oyuncular gitmesine rağmen Şampiyonlar liginde muazzam işler yaptılar.
Şimdi Cenk'in yerine kim gelmeli.. Cevap basit... En az onun kadar iyi birisi... Slimani
Fenerbahçe aslında lig içerisinde çok fazla beklenmedik puan kayıpları yaşadı. Defans ve kaleci kaynaklı sorunlar,transferlerin ve takımın geç bir araya gelmesi, forvette yaşanan sakatlıklar ve negatif form durumları takımın ve oyuncuların hem çok fazla pozisyon hem de sistem değişikliği yaşamasına neden oldu.
Ancak yine de herşeye rağmen özellikle son haftalarda yine başta kaleci ve defans olmak üzere iyi mücadele ettiler. Fenerbahçe defansının bir topa üç kişi koşup ,olası açıkları kapatmaya çalıştığını da gördük. Roman,Skretel ve Neto bazen zayıf gözükseler de son haftalarda ki silkinişin de aslında anahtarıydılar.
Ancak Fenerbahçe forvet bölgesinden istediği katkıyı da bir türlü alamadı. Van Persie hep oynayacak,oynadı derken bir türlü takımı taşıyamadı,Jannsen umut verdi,dinamizm kattı ama o da hep yanında güçlü bir forvet daha istedi. Soldado iyi niyetli ve çalışkandı ama o da eski günlerini aratmadı değil... Fernandao ise takıma bir türlü dönemedi. Şimdi Fernandao gidecek diyorlar. Aatıf tan daha fazla yararlanılacak mı diyorlar. Forvete takviye şart diyorlar...
Örneğin ; Kayserispor Gyan,Umut Bulut gibi forvetlerin yanına Artem Kravets'i aldı. İyi
Geçmişte ligimizde pek çok önemli isim forma giydi diyebiliriz. Kim hatırlamaz ki Candido Gerson ile Fani Madida 'nın şimdi ki adı Şükrü Saraçoğlu stadında ki mücadelesini... O zamanlar yabancı sayısı parmakla ölçülüyordu henüz. Trabzonspor genelde rus oyunculardan yana tercihini kullanırken bir hayli eleştirilen Victor Grisko ile Yurij Slepnietski' yi getirmişti.
Beşiktaş ise Gordon Milne ile İngiliz ekolünü tercih ederken Güney Afrika 'lı Madida ile farklı bir sayfa açmıştı. O zamana kadar Ian Walsh takımda muz ortaları ile çığır açıp kalırken ,Wilson, Mcdonald gibi isimler çok çabuk ayrılmıştı ülkemizden...
Galatasaray ise Alman ekolünü tercih ederken ; Fenerbahçe genelde eski Yugoslav kökenli futbolcuları alıyordu. Belirli bir dönem böyle geçtikten sonra Pfaff, Schumacher,Kostadinov, Eder,Okocha,Pingel,Ortega gibi çok sükse yapan isimlerde geldi geçti..
Son dönemde ise yine performansıyla öne çıkan pek çok isim var. Alanyaspor da Wagner Love ,Junior Fernandez ve Emre den aldığı destekle tek başına Alanyaspor ofansını taşıdı diyebiliriz.
Göztepe Kalecisi Beto yaşına rağmen kanatlardan ve ortadan ne kadar etkili olduğunu,tecrübesi ile ne kadar faydalı olduğunu
Zaten ilk geldiği günden beri dikkat çekiyordu. Ona hiç yaşlanmayan futbolcu diyebiliriz aslında... Uzun zamandır ligimizde ve halen daha 26 yaşında... Gaziantepspor da henüz forma giymeye başladığı zamanlarda ısrarla sahada tutulmasıydı onu bugünlere getiren... O zaman da gol koklayan, kolay pozisyon yakalayan ve ikili mücadelelerden çekinmeyen ve özellikle güçlü fiziği ile dikkat çeken bir oyuncuydu.
Wagner li, İsmael sosa lı ve ivelin popov lu güçlü bir takıma gelmişti.... Gaziantepspor her zaman hücum zenginliği açısından kuvvetli ve kaliteli yabancıları ile dikkat çeken bir ekipti. Şimdilerde olduğu gibi maddi sıkıntıları ile değil her an süprizler yaratabilecek kolektif futbolu ile göze çarpıyordu o yıllarda...
Cenk burada kaldı... Kalmakla da iyi yaptı zaman içerisinde takımının en etkili isimlerinden biri haline geldi. Takıma gelen forvetler değişse de onun yeri hiç değişmedi. Şimdilerde Everton a transferi an meselesi..
Everton premier ligin geçmişi en köklü takımlarından ... Ancak hemen hemen bu köklü geçmiş ile son yıllarda ters orantılı bir form grafikleri de sözkonusu..Niasse ve Rooney takımın en önemli oyuncuları.
Ancak Everton 'ın geçmişte Romelu
Aslında Ligimiz kimi zaman futbol kalitesi ve skor açısından beklenmedik sonuçlar alınsa da pek te süprizlerin olduğu bir lig sayılmayabilir..Son yıllarda Bursaspor un başarısı dışında Başakşehir'ın ve Kayserispor ve Göztepe nin futbol performansları konuşulabilir. Ama bunları konuşucaksak Akhisarspor 'un müthiş trabzonspor galibiyeti sonrasında inen performansını da konuşmalıyız.
Ancak yine de futbol açısından önemli gelişmeler yaşanıyor. Bunlardan ilki Aykut Kocaman'ın performansı...
Eleştirilse de doğru bildiği yoldan şaşmadı. Özellikle Van persie'nin sakatlığı ve formsuzluğu,Skretel'in yokluğu,Soldado'nun takıma geç ısınması, Neto'nun sonra dan takıma dahil olması... Fernandao'nun olmayışı,Topal,Josef ikilisinin performansı ve Valbuena'nın tek başına kazandırdığı onca maçtan sonra takımda aldığı dakikaların azalması...
Yani Aslında bu kadar takım içi dengeleri bozan bir çok etmen sözkonusu iken aldığı kararların arkasında durması ve futbolcularını yavaş yavaş o çok hata yapan konumdan daha az hata yapan ve yardımlaşan,koşan bir takıma dönüştürmesi hakikaten önemli. Ancak bu ne kadar devam eder...Orasını Fenerbahçe de özellikle defans ve orta sahasında ki uyum ve
Serginho,Carlos,Eder...Bir zamanlar fırtına gibi eserlerdi ligimizde... O zamanlar brezilya dan gelen oyuncu sayısı da fazla olmadığı için nasıl da renk katmışlardı ligimize..Şimdiki Malatyaspor takımı da öyle..
Malatyaspor haftalardır kazanamıyordu. Sezon başında teknik ekip ve tesisler açısından istedikleri gibi bir başlangıç ta yapamamışlardı. Transfer de çok aşırıya kaçmasalar da mütevazi ,çalışkan ve özellikle Fransız patentli oyuncuları getirmeye çalıştılar. Eski Fenerbahçeli Dia,Cicsokko,Pereria ve özellikle Boutaip takımın önemli isimleri...
Çok güçlü ve kolay pozisyon vermeyen bir defansları olsa bugün daha farklı bir noktada olabilirlerdi. Hem Dening hem de Boutaip takımın sıralamasına göre çok fazla pozisyonlar yakalayan oyuncular. İkisinin de maliyetleri çok cüzi...
Duran bir oyun şablonları yok. Dezavantajları beklenmedik anlarda çok fazla top kayıpları yaşıyor olmaları.
Tudor'un takımında ise işler oldukça ilginç bir hal almaya başladı. Mancini, Prandelli, Riekerink daha öncesinde Rejkaard.. Gelenler, gidenler... Galatasaray'ın ihtiyacı olan en önemli şey güven... Bu olmazsa hiç bir şey olmaz.. Kim gelirse gelsin...
Takım oynadığı zaman Türkiye