Bu sene ki transfer dönemi geçmiş yıllara oranla sanki biraz suskun. Fenerbahçe yabancı bir sportif direktörle anlaşarak aslında değişik bir risk aldı. Takımı tanıması, aşina olmadığı bir ligi anlaması hiç kolay değil. Daha önceki yıllarda ligimizde görev yapan yabancı sportif direktörler üzerinden bunu söylüyoruz elbette.
Galatasaray'ın transfer listesinde yer alan Trezeguet ile anlaşmak istemesi çok doğru bir hamle. Geçen sezon adından o kadar çok bahsettik ki bu sene ki sıçraması da çok normal.Her 2 kanatta da oynayan ve alındığı takdirde Rodriguez' in de sorumluluğunu paylaşacak,Galatasaray'ın ofansif zenginliğini en az yüzde 25 arttıracak bir oyuncu.Çalım yeteneği,pas yüzdesi ve oyun kurabilme başarısı gerçekten çok iyi. Ancak bu günlerde Rodriguez ve Gomis 'in satılma söylentileri var ki bu iki oyuncudan biri satılırsa ofans gücü de en az yüzde 25 düşer.
Gomis neredeyse geçen sezon tek santrafor oynadı ve onun başarısını Avrupa da gösterebilen santrafor sayısı da 4 veya 5 tane. Onu destekleyebilecek,özellikle savunma ağırlıklı takımlara karşı onu açabilecek hızlı ve etkili bir oyuncu alınırsa Galatasaray daha da güçlenir.
Örneğin Kasımpaşalı Mbaye Diagne de bu
Fenerbahçe yeniden yapılanma sürecinde önemli değişiklikler gerçekleştirmek üzere. Geçmişte özellikle transfer döneminde faydalanamadıkları pek çok oyuncu ve antrenör oldu. Vitor perreria döneminde ilk başta iyi giden takım zaman içerisinde pek çok beklenmedik sonuç aldı. Büyük umutlarla getirilen Terrenao döneminde yapılan Ba,Markoviç,Fabiano,Van persie gibi transferlerden bu gün takımda olan yok. Liverpool dan kiralık gelen Markoviç başarılı maçlar çıkarmıştı ama bu gün o da yok..
Hal böyleyken başarılı olmasını beklemekten başka çare de yok. Dilerim bu başarı gerçekleşir.
Dünya futbolunda Klopp veya onun ayarında pek çok antrenör varken başarısı kariyeri ile orantılı bir antrenör getirmek belki de çok daha iyi bir fikir olabilirdi. Hatta Eski Fenerbahçe 'li Tayfun Korkut gibi Fenerbahçe'nin içinden yetişen birini de getirmek camiayı hiç tanımayan birinin gelmesinden daha iyi bir öneri sayılamaz mı..?
Milan aynı şeyi Gennaro Gattuso ile denemedi mi..?
Fenerbahçe'nin en önemli sorunu ortasaha ve forvet. Orta sahada akınları hızlandıran, organize eden bir oyuncu Alex ten sonra hiç gelmedi. Bunu bu sene biraz Valbuena kimliği ile yapar gibi oldu. Onun kaybetmeyi
Sezon sonu aslında geçen sezonda eksik kalan tarafları tamamlama zamanıdır. Bütün bir sezon mercek altına alınır. Galatasaray gerçekten zoru başardı ve sezonu şampiyon tamamladı. Ancak seneye Avrupa da mücadele etmek için değişiklikler şart. Yoksa işleri çok zor.
Öncelikli olarak defansta Nagatomo'nun varlığı devam etmeli. Denayer sezon sonuna doğru belki hatalarını tekrar etmemeye başladı ama ikili mücadelelerde ağır kaldığı ve sık faul yaptığı unutulmamalı. Bu alanda Maicon 'un yanına mutlaka iyi bir stoper şart.Orta alanda Tolga Ciğerci nefis maçlar çıkardı ama Belhanda ve Feghouli 'nin sürekli iyi oynadığı maçların sayısı da sınırlı.Oynadıklarında resital sundular. Rakip tarafından oynatılmadıklarında orta sahada dondular.
Genelde orta alandan top çıktığı anda Galatasaray ivme yakaladı her zaman. Burayada iyi bir organizatör lazım Selçuğun da durumu düşünüldüğünde.
Rodriguez mutlaka kalmalı. Gomis geçen sezon Galatasaray ' tek başına taşıdı.Ama yanına onu hareketlendirebilecek,yerden oynamayı seven ikinci bir forvet alınmalı. Bakalım neler olacak...
Fenerbahçe geçen sezon en çok gol yollarında zorlandı. Biraz Jannsen ,biraz da Fernandao çare olabildi. Bu bölgeye
Galatasaray için şampiyonluk kolay olmadı. Tudor gitsin mi ,kalsın mı diye görüşler öne sürülürken takım içinde de yapılan onca transfere rağmen taşların henüz yerine oturmadığı belli oluyordu. Üstelik geçen sezonlarda katkısı tartışılmaz olan Denayer,Linnes gibi oyuncular ve Carrole 'un yokluğunda tartışılan bek pozisyonu Galatasaray defansının da sorgulanmasına neden oluyordu.
Sinan Gümüş için transfer teklifleri var deniyor, Eren Derdiyok ise bir türlü aradığı çıkışı yapamıyordu. Sonra Terim dönemi ile birlikte silkindiler. Bazen çok hatalar da yaptılar ama devam ettiler. Başarıyı da bu getirdi zaten. Fatih Terim takımı tek bir amaç doğrultusunda toplamayı başardı.
Göztepe maçı 2 sarı kırmızılı takımın mücadelesine sahne olurken Ghilas 'ın tekrar takıma katılışı,Jahovic 'in yokluğunda Ghilas ve Goufran lu bir takımın ligin son maçında koyacağı performansı da sahneleyecekti.Jahovic 'in bu takıma katkısı çok fazlaydı. Çünkü takımın dilinden anlıyordu ve çok alışmıştı. Gerçi Demba ba takıma dahil olmuştu ama alışması için belli bir zaman da geçmişti. O olmayınca da göztepe gol yollarında da zorlanıyordu.
Maçta yine Galatasaray her zaman olduğu gibi Gomis ve Rodriguez ile
Galatasaray önünde kontrollü pas yapmak için bile defansını sağlam tutman gerekir. Hele de Kalede Aytaç 'ın yerinde uzun zamandır yedek beklemiş Benin li kaleci Fernolle varsa..Gerçi geçen haftalarda çok zor topları da çıkardığı oldu kalesinde.
Ancak Malatyaspor defansının kaptırdığı topta Rodriguez'in sağdan sürükleyip ortaladığı akında Gomis'in üzerinden atlayıp topu Belhanda ya bırakmasına hiç bir şey yapamazdı. Bu gol aslında Galatasaray hücumlarının futbolun ortak dili ile nasıl birer gollük organizasyona dönüştüğünü de gösteriyordu.
Galatasaray skoru bir farklı öne taşıyınca bundan sonrası da gelir diyordu herkes.
Galatasaray ileri ucu bugün Avrupa'nın en golcü ileri ucu olmayabilir. Ancak her an skoru değiştirebilecek etkinlikte olduğunu herkesin görmesi lazım. Rodriguez ve Gomis bu gün dünyanın her takımında bu oyun şablonu ile rahatlıkla oynar.
Bu da tamamen Gomis ve Rodrigues'in oyun içerisindeki diyaloğunun kuvvetinden kaynaklanıyor.
Rodriguez öye bir oynuyor ki kendi kanadında gördüğünüz an sayısı bile sınırlı. Çalım atıyor,top bekleyeni oyuna sokuyor,diğer kanattan rakibi rahatsız ediyor.
Dün Malatyaspor maçında Belhanda ile denedikleri ve
Akhisarspor önemli bir takım. Çok fazla sayıda oyuncu kaybetmesine rağmen iyi futbol oynayan ve antrenörüne güvenini hep sürdürmüş bir takım. Kupa da Galatasaray 'ın karşısında iyi futbol oynadılar ve aldıkları sonuç ile de bunu gösterdiler. Ama o maçlarda takım halinde iyi oynamayı başardılar ve ortasaha da rakibi durdurmayı becerebildiler.
Ne tesadüftür ki rakip yine Galatasaraydı. Henrique gibi bir santrafor dan yararlanamıyorlardı son haftalarda. Galatasaray ise ligin sonlarına doğru yakaladığı istikrarı koruma gayretindeydi. Takımda ki en zayıf halkalar bile artık oyuna katkı vermeye başlamıştı. Nagatomo takıma ısınmıştı,Denayer bile hatalarından sıyrılmayı başarabilmişti.
Maç iki takımın birbirini tartması ile genelde orta alan mücadelesi şeklinde başladı. Ancak Galatasaraylı oyuncular henüz bu dakikalarda Akhisar defansı arasına sızıyordu. Golde böyle geldi zaten. Linnes geldiği günden bu yana kariyenin en güzel hareketlerinden birini yapıp Akhisarspor 'un sağ kanadından Feghouli yi topla buluşturdu. Onun ortasında ise Galatasaray'ın belki de en iyi iki transferinden biri Rodriguez topu tamamladı.
Efsanelerden ; Kubilay Türkyılmaz kadar o kanatta mücadele
Fenerbahçe karşısında Kasımpaşa yı yazmıştık. Tempolu oynayabilen,Trezeguet ve Murillo ile rakibin orta sahasını bozan,çabuk atağa kalkan ve sonuca giden bir takım olduklarından bahsetmiştik. Çok farklı özelliklerde forvetleri olsa da ; tek eksiklikleri her yere yetişen ve sonuç alabilen bir forvetin eksikliği onların sorunu demiştik.
Mesela Akhisar da oynayan Seleznov ; bugün kasımpaşa da olsa herşey çok farklı olurdu.
Trabzonspor ise senelerdir bildiğimiz gibi. Yabancı transferlerinde yüksek verim alamadıkları sürece zorlanıyorlar. Ve ligimizde en az verim alan takımlardan biri.Castillo ülkesine gitmiş bile. Oysa ne kadar katkı verebildi ki... Rodellega Akhisar da oynadığı gibi oynayabildi mi..? Ndoye diyorlar. Bazı maçlarda çok iyi ama her maç sahada olması gerekmez mi ?
Maç yine Trezeguet'in Trabzonspor defansının arasına sızma girişimleri ile başladı. Topla o kadar çabuk ki rakibin onu takip edene kadar geçen sürede çalımı atıveriyor.Murillo 'nun yokluğuna rağmen Kasımpaşa orta sahası 2 maçtır hiç fena değil. Mensah ta takıma destek verince trabzonspor sağ kanadından istikrarlı gelip diagne ile golü buldular.
Sonraki dakikalarda Trabzonspor Burak'ın getirdiği topta
Galatasaray bu sene oldukça iddialı bir kadro kurmuştu. Her sene başında takımlarımızla anılan Belhanda ve Feghouli transferleri bile çok önemliydi.Üstelik önemli bir scout başarısı olarak Rodriguez 'i de takıma getirdiler. Forvette ise kendisine yeni bir çıkış arayan Gomis ile yollarını birleştirdiler. Takım adeta yıldızlar topluluğuydu.Bir çok maçı farklı kazandılar. Gomis ve Rodriguez ligin açık ara en iyi transferleri olduğunu gösterdi.
Orta saha ve Forveti ile ligin en çabuk pozisyona giren takımı olmayı başardılar.Şu anda liderler.Buraya kolay gelmediler elbette.
Beşiktaş ise tıpkı Galatasaray gibi çabuk pozisyona giren ve özellikle Mario Gomez,Demba ba ve Aboubakar dönemlerinde forvetten tam randıman alan bir takımdı.Cenk ile bunu sürdürdüler. Ancak takımdan olcay'ın ayrılışı,Oğuzhan 'ın performansı, Töre 'nin westham 'a gidişi ,dönüşü ve sakatlığı ve Atiba'nın form düşüklüğü onların orta sahadaki güçlerinden bir hayli aldı.
Üstelik defansif zaafları da Vida'nın katılmasına rağmen dışardan bakan biri için gözle görülür düzeydeydi. Buna rağmen Avrupa da çok iyi başarılar elde ettiler.
Başakşehir istikrarı ve özellikle Mossoro ve Visca 'nın çalışkanlığı ve oyunu