Uruguay’dan angus, Fransa’dan arpa, Mısır’dan pirinç, İtalya’dan bakla, Çin’den sarımsak, Meksika’dan nohut, Kanada’dan mercimek...
İtalya’dan erik, Arjantin’den, Şili’den elma...
Yunanistan’dan, ABD’den pamuk, Rusya’dan buğday....
Bunların hepsi ülkemizde en alasından yetişiyor ama biz yine de ithal ediyoruz.
100’den fazla ülkeden mal alıyoruz.
Bi gülümüz eksikti, o da geldi.
Kolombiya’dan...
Önümüz Sevgililer Günü...
14 Şubat’a şurada ne kaldı!
Sevgiliye yılbaşında kırmızı don, Sevgililer Günü’nde kırmızı gül vermek adettendir.
İzmirimizin havası biraz bozuldu, üşüdük ya...
Seralardaki çiçeklerimiz, güllerimiz de dondular!
Bu durumda İzmirli erkekler, sevgililerine, eşlerine Sevgililer Günü’nde kırmızı gül götürememe riskiyle karşı karşıya kaldı!
Sağolsunlar, İzmir Çiçekçiler Odası yönetimi, bizi bu dertten kurtardı!
Ne yaptı?
Kolombiya’dan 30 bin demet gül ithal etti.
Her demette 20 gül var.
Toplamda 600 bin gül eder.
Kolombiya gülünün tanesi, bizim güller gibi 10 liradan satılacakmış.
Fiyatları etkilemeyecekmiş.
O halde hesaplayalım:
600.000X10= 6.000.000 TL...
Yazı ile altı milyon lira...
Eski parayla altı trilyon lira...
Yani 600 bin adet Kolombiya gülü için altı milyon lira ödeyeceğiz.
* * *
Yurtdışından yıllardır çiçek de ithal ediyoruz.
Alan alır, beni ilgilendirmez.
Fakat Sevgililer Günü’ne özel çiçek ithali, hele bunu Türkiye’nin çiçek başkenti İzmir’in yapmış olması, beni kahretti.
Türkiye’nin çiçek ihtiyacının yüzde 60’ını karşılayan İzmir, soğuklar yüzünden gülsüz kaldıysa, çiçeksiz kalmadı ya...
Sevgililer Günü’nde sevgilimize, eşimize bir çiçek götürelim, tamam.
İlla ki gül olması şart mı?
İzmir’de yetişen çiçeklerle Sevgililer Günü’nü kutlasak, günaha mı gireriz?
Lilyum, kazablanka, gelbere, şebboy veya karanfille sevgimizi ifade etmeye kalksak, bu hakaret anlamına mı gelir?
Sevgilimiz bizi kapı dışarı mı eder?
Elin Kolombiyalısı kazanacağına, lilyumu, karanfili, şebboyu, kazablankayı, gelbereyi yetiştiren yetiştiren üreticim kazansa, fena mı olur?
Çok güzel bir söz var, bilir misiniz?
“Sevdiklerinize gül verin, gül yoksa gülüverin.”
Evet; bence de sevdiklerinize gül verin.
Gül yoksa gülüverin.
Bir güzel gülüş, içten bir kutlama, bir değil, demetlerce güle bedeldir.
Sevgililer Günü’nde yerli gül bulamazsanız, bunu bir deneyin lütfen.
Fıkra gibi not
Bir vatandaşımızın evi, 8 yılda 11 defa soyulmuş.
Her defasında kapıyı kırmış hırsızlar...
Adamcağız, kapı yaptırmaktan bıkmış.
Geçenlerde yine kapıyı kırıp içeriye girmişler ama çalacak bir şey bulamamışlar.
Ev sahibi, cep telefonunun numarasını da yazdığı bir not bırakmış kapıya:
“Sayın hırsızlar! Lütfen kapıyı kırmayın. Beni arayın, size anahtarı getireyim. Evimde işinize yarar bir şey kalmadı.”