AK Parti’den 35 İzmir 35 Proje...
Onlardan biri de Gülbahçe’den başlayıp Balıklıova, Mordoğan’dan geçecek, Karaburun’da noktalanacak yoldu.
Konak Tüneli’nde olduğu gibi orada da paldır küldür işe koyuldular.
Güzergah boyunca kamulaştırma sorunu yaşanacağı bilindiği halde...
Önce İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ndeki sorun aşıldı, Balıklıova’da takıldılar.
Mordoğan’da, Karaburun’da dağ gibi dertler bekliyor Karayolları’nı...
Yol, 2012 yılı sonunda hizmete açılacaktı.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım vermişti bu tarihi...
Fakat çalışmalar, kamulaştırma krizi yüzünden durdu.
6 aydır tık yok.
Ne zaman başlanacağı, ne zaman biteceği meçhul.
Projenin fren yapmasında en büyük etken, bölgedeki zeytin ağaçları.
Yüzde 100 Hazine’ye ait arazide yapılan yol çalışmaları hızlı ilerledi.
Fakat iş makineleri, gerek padişah tapusu nedeniyle Hazine’ye geçmiş gerekse hala bölge halkının tapulu arazisine dayanınca, Balıklıova’da fren yaptı.
Karayolları, kamulaştıracağı arazi için metrekaresi 20 ila 38 lira arasında değişen bedeller öngördü.
20 liralık teklife kızan vatandaş, “Ben niye ucuza vereyim?” diye çıkıştı.
Dolayısıyla iş mahkemeye taşındı.
Karayolları, bire bir pazarlık yoluyla vatandaşı ikna etmeye çalışıyor.
İddiaya göre, çoğuyla anlaşma sağlamış.
Sadece Balıklıova’da 30’dan fazla parselde kamulaştırma sorunu aşılmış.
Sadece 6 parselde sıkıntı söz konusuymuş.
Onların da anlaşmaya varması, Balıklıova Muhtarı Tayyar Yıldırım’a göre, an meselesiymiş.
Ancak arada “küçük” bir pürüz var: Zeytin ağaçları...
Ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi heyeti, bölgede keşif yaptı.
Heyet, 4 yaşındaki zeytin ağacı için 77, 20 yaş üstündekine 250, 50 yaşın üstündeki ağaçlara 254,
100 yaşın üstündekilere de 100 lira bedel biçti.
Karayolları ise zeytinler için ekstra ödeme yapmaya yanaşmıyor.
Bir parselde 50 yaşın üstünde 50 zeytin ağacı olduğunu varsayalım.
12 bin 700 lira eder.
Karayolları da bu parayı vermeyi kabul etmeyince, vatandaş da, “Zeytin için ayrıca ödeme yapılmazsa, arazimi vermem” diyor.
Karayolları’nın korkusu başka...
Balıklıova’yı halletti diyelim. Mordoğan’a, hele hele Karaburun’a geldiğinde karşısına binlerce zeytin ağacı çıkacak.
Yolun maliyeti, ister istemez artacak.
Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa da yolun bir an önce bitmesini arzuluyor.
Fakat yolu aceleye getirip hem işi hem sözü uzatmalarına anlam veremiyor.
Bu arada...
“Ben yaptım, oldu” mantığıyla çıkılan Karaburun yolunda sorunların ne zaman aşılacağını, güzergahın ne zaman trafiğe açılacağını, Karayolları yetkililerinden duymak istedim.
Fakat karşıma duvar gibi bürokrasi çıktı.
Karayolları 2. Bölge Müdürü Abdülkadir Uraloğlu, 657 Sayılı Yasa çerçevesinde konuşamazmış!
Genel Müdürlük’te basınla ilişkilerden bir hanımefendiye yönlendirildim.
Oradan, “Siz soruları yazın, bize iletin; cevaplayalım, bir-iki hafta sonra size fakslayalım” yanıtını verdi.
Sonra da ekledi:
“Genel Müdürümümüz Cahit Turhan uygunsa, belki sizle görüşebilir. İsterseniz arayın.”
Aradım.
Genel Müdür, hükümet yetkilileriyle açılış yapmaktan makamına pek gelemiyormuş!
Genel müdür yardımcıları da konuşmuyor, konuşamıyor.
Demem o ki...
Gülbahçe-Karaburun arasında herkes bir şeyler söylüyor ama Karayolları sus pus!
Bir bit yeniği mi var ne?
