Perşembeyi cumaya bağlayan geceydi. Saat 03.00 civarı...
Gürültüyle uyandım. Pencereden dışarıya baktığımda gözlerime inanamadım.
Bizim apartmanın önüne baz istasyonu kuruyorlar!
Gecekondu gibi gecebazkondu!
Baz istasyonları eskiden tepelerde, şehir merkezlerinin uzağındaydı, şimdi kapımızın önünde!
Bu gidişle evlerimize girecek!
“Hoop, ne yapıyorsunuz?” demeye kalmadı; ekipler kaçıyorlardı. Polis çağırdık. “Şikayetçi misiniz?” dediler, “Şikayetçiyiz” dedik.
Doooğru polis merkezine!
Elemanlar, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İzmir Bölge Müdür Muavini M.Mustafa Ertuğrul imzalı, 3 Şubat 2012 tarihli izin belgesini gösterince, polis merkezindeki görevliler, “Bu konuda bizim yapabileceğimiz bir şey yok, kusura bakmayın” dediler.
Elektrik direğine, üstelik burnumuzun dibine baz istasyonu kurma iznini Mustafa Ertuğrul Bey değil, oradaki binalarda yaşayan insanlar verebilir. Yani bizler...
Çünkü Mustafa Bey’in değil, bizim sağlığımız tehdit ediliyor.
Bir gece vakti, herkes uykudayken baz istasyonunu kuruverenlerin, aynı saatlerde eve soygun için gelen hırsızlardan ne farkı olabilir?
Birisi malımızı çalıyor, diğeri sağlığımızı...
Baz istasyonu, bilimsel açıklamaların tersine madem ki zararsız, neden gündüz kurulmuyor da, gece insanların derin uykuda olduğu saatler tercih ediliyor?
Söyler misiniz beyler, neden?
* * *
Kim ne derse desin; kaçak baz istasyonlarıyla en büyük savaşı Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ veriyor.
Ölüm sinyallerini, halkından uzak tutmaya gayret ediyor.
İnsana verdikleri değeri bu konudaki kararlı tutumuyla açıkça ortaya koyuyor.
Helal olsun.
Elektrik direklerinde, çatılarda, parklarda kurulu kaçak baz istasyonlarını tek tek söküyor.
3194 sayılı yasa, umumi hizmetler ve bu hizmetlerle ilgili tesislerin, başka maksatlar için kullanılamayacağının altını çiziyor.
“Yani aydınlatma direkleri, baz istasyonu için kullanılamaz”, diyor.
Başkan Karabağ da buradan yola çıkarak direkleri baz istasyonlarından temizliyor.
* * *
Bu arada Ulaştırma, Denizcilik ve İletişim Bakanlığı, belediyelere bir genelge göndermiş.
Genelgede, belediyelerin, GSM şirketlerine baz istasyonları için yer gösterme konusunda kolaylık sağlaması isteniyor.
GSM şirketleri de bu genelgeden cesaret alarak, mahkemelerin, “Halkın sağlığına zarar verecek şekilde, insanların yoğun yaşadığı yerlere baz istasyonu kurulamaz” kararını tanımıyor maalesef.
Unutulmamalı ki, bakanlığın tavsiye niteliğindeki genelgesi, mahkeme kararının üstünde olamaz.
Yani, bakanlık genelge göndermiş olsa da önemli ve geçerli olan, mahkeme kararlarıdır.
Bu konuda Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın dikkate alınması gereken bir önerisi var:
“Bilimsel ve yönetsel anlamda ortada boşluk var. Baz istasyonundan yayılan sinyallerin insan sağlığına zarar verdiği, özellikle kansere yol açtığı bir gerçek. Ulaştırma Bakanlığı, GSM şirketlerinin baskısı sonucu belediyelere genelge yolluyor, yer göstermede yardımcı olun, diye... Yer için bize sorsalar, şehir dışında yer gösteririz. Kimse bize sormuyor ki. Artık bir kurul oluşturma zamanı geldi. Üniversitelerden, belediyelerden, odalardan temsilcilerin yer alacağı kurul, baz istasyonu nereye kurulursa, insan sağlığına en az zarar verir konusunu tartışıp yer belirlemeli. Hükümet de halkı düşünerek, sağlıklı bir yasa çıkarmalı.”
Hasan Karabağ gibi iyi bir örnek önünüzde duruyorken, siz hala neyi bekliyorsunuz sevgili başkanlar?
Bir omuz da siz verin!