“İzmir’de 7’nin üzerinde bir deprem olması halinde binaların yıkılmasıyla daracık sokaklar enkazla dolacak, ulaşım duracak, yangın çıkacak. Apartmanlar üst üste yığılınca, kurtarma çalışmaları da yürümeyecek.”
Bu sözleri, “İzmir depreme hazır mı?” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Arama ve Kurtarma Derneği (AKUT) İzmir lideri Ömer Karaca söyledi.
Karaca, İzmir’in depreme hazır olmadığının altını çizdi özetle...
Doğrudur. Ne evlerimiz dayanıklı, ne de İzmirliler olası depreme hazırlıklı...
Ömer Karaca, kapıda bekleyen felaketi anlatmaya ve uyarılara devam ediyor:
“Alsancak’ta, Konak’ta, Göztepe’de, Karşıyaka’da, Bayraklı ve Bornova’nın bazı bölgelerindeki tüm yollar, enkaz yüzünden kilitlenir. Bu kilitlenme, 1995’te Japonya’da meydana gelen Kobe depreminde olduğu gibi yangınları beraberinde getirir. İzmir’deki en büyük tehlike işte bu. Yollar kilitlenecek, yangınlar olacak ve kurtarma olmayacak. Göztepe’nin herhangi bir sokağında, Karşıyaka’nın herhangi bir mahallesinde yollar kapanınca, oradaki enkaza kim ulaşacak? Bu sebeple her apartman, sokak ve mahalle, kendi arama kurtarma ekibini kurmak zorunda.”
* * *
Peki akademisyenler ne diyor?
İşte deprem profesörü Şener Üşümezsoy’un açıklaması:
“Bilim adamları, İzmir’i 7.2’lik bir depremin beklediğini söylüyor. 7.2’lik deprem tahminleri, bilimsel değil, inançsaldır. İzmir’de en büyük deprem, 6.5 olur.”
* * *
Bir başka deprem profesörü Ahmet Ercan da İzmir merkezli 11 depremden sadece 4’ünün 6.4’ten büyük olduğunu hatırlatıyor ve olası bir depremin 6.5’ten büyük olmayacağı kanısında.
* * *
Deprem araştırmalarıyla Türkiye’ye ışık tutan hocalar, en fazla 6.5’lik depremden söz ederken, Ömer Karaca’nın neden 7.2’lik olası bir deprem üzerine senaryo kurduğunu anlayamadım.
Sanırım, insanları korkutup, önlem almaya zorlamak istedi.
Peki söylediklerinde gerçek payı yok mu? Elbette var.
“Dünya Şehirleri Deprem Riski Araştırması”ndan çıkan sonuçları hatırlayalım.
Araştırmaya göre İzmir, Mexico City ve San Salvador ile birlikte dünyanın deprem açısından en riskli 7. kenti durumunda.
Araştırmaya göre, 6.0’lık depremde bile İzmir’de en az 11 bin 500 kişinin öleceği tahmin ediliyor.
Bu rakama, İzmir’deki binaların depreme dayanıksızlığı, yer kaymaları, arama kurtarma ekiplerinin azlığı, yangınla mücadele gücü gibi unsurlar göz önünde tutularak ulaşılmış.
Ömer Karaca’nın abartılı deprem şiddeti yüzdesini bir kenara bırakalım ama önerilerine kulak verelim.
10 dakika yağmur yağdığında kilitlenen İzmir trafiği, depremde milim çalışmaz. Depremde trafik için B planımız yok.
İtfaiye teşkilatı, depremle birlikte yangın felaketine yetişecek kadar güçlü değil.
Yıllardır “Mahalle, site bazında kurtarma ekipleri oluşturulmalı” diyoruz ama bugün hangi sitede, hangi mahallede eğitimli kurtarma ekibi var?
Acaba kaç evde deprem çantası hazır bekletiliyor?
Çadırkentlerin nerelere kurulacağını kaç kişi biliyor?
İzmir’in yaşlı hastaneleri depremde yıkılırsa, yaralıları nerelerde tedavi edeceğiz?
Akaryakıt ve lojistik sıkıntılar için nasıl bir önlem alındı?
Ömer Karaca’nın da dediği gibi, İzmir, depreme hazır değil.