Her gün pek çok haber çıkar, “Aman sen de... Öyle şey olmaz” dedirten...
Bugün size o tip haberlerden bazılarını aktaracağım.
İzmir’de, hatta Türkiye’de bir ilk olacak proje hayata geçirilecekmiş!
Slogan, “Adımını at, trafik dursun” olacakmış!
Yaya yola adımını atınca, trafik duracakmış!
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Geza Dologh’un önderliğinde, iyiniyetle ortaya atılan proje, trafik kazalarını en aza indirmeyi amaçlıyor.
Niyet iyi de memleketin sürücülerinin karnesi bozuk birader!
Kaldırımda yürürken, durakta otobüs beklerken nice canlar gitti.
Sıkıysa yola adımını at.
Şans melekleri seni arabanın altından çekip almazsa, yandın.
Bizde kural tanımaz, yaya yola adımı attığında frene değil gaza basan, kimseye saygısı olmayan üç-beş değil, on binlerce, milyonlarca maganda varken...
Avrupai düzenlemeler yapsanız, dünyanın en gelişmiş teknolojilerini kullansanız ne yazar!
Demem o ki, İzmir’de trafik böyle gelmiş, böyle gider.
İzmir Fırıncılar Odası Başkanı Nejdet Durmuş’un yaptığı açıklamaya göre, İzmir’de her gün 600 bin ekmek çöpe atılıyormuş.
Bu israfın önüne geçmek için “Eğitime önem verelim, fırın açılması zorlaştırılsın” önerilerinde bulunuyor Nejdet Bey...
Ekmeğe 5 kuruş zam geldiğinde ortalığı ayağa kaldıran İzmirliler, çöpe ekmek atarken vicdanıyla, cüzdanıyla hiç hesaplaşmıyor.
Nejdet Bey’e de bir çift sözüm var.
“Her işin başı eğitim” ezberini bırakın da, yeni fırın açılmasının zorlaştırılması önerinize katılmıyorum.
Belediye zaten o konuda yeterince titiz davranıyor. Yeter ki siz kimsenin “ekmeği” ile oynamayın.
Danıştay, Allianoi Antik Kenti’nin Yortanlı Barajı’nın sularına gömülmesine göz yuman Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, aynı adı kullanarak yaptığı ‘Termal Turizm Çevre Planı’nın yürütmesini durdurdu.
Jeotermal kaynağın yetersiz olmasına rağmen “Termal Turizm Bölgesi” ilan edilemeyeceğine karar verdi.
Mahkeme, antik kentin sular altında bırakılmasına tepki gösterdi.
Günaydın!
Onca insan, Allianoi’nin uğradığı haksızlığa isyan etti.
Yüzbinlerce çevreci ayaklandı; eylemler yapıldı, sayısız dava açıldı.
O zaman uyuyanlar, olayları akışına bırakıp “Allianoi sular altında kalmasın” çığlıklarına kulak tıkayanlar, bugün yürütmeyi durdursa ne olur, yürütse ne olur!
Atı alan Üsküdar’ı geçti, suyu alan barajı doldurdu!
Buca Belediyesi’nde çalışan 326 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, uyuşmazlıkla sonuçlandı.
Sendika yüzde 20 istiyor, belediye yüzde 17 veriyor.
Yüzde 3’lük bir fark nedeniyle grev kararı alındı. Sendika, kararı astı bile...
Bugüne kadar Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı ile tek olumlu şey yazmadım (İyi bir şey yazmmak için kendimi zorladığım halde) ama bu defa sendikayla inatlaşmasını destekliyorum.
Bu devirde işçi olmak varmış!
Pekçok ilçede belediye işçilerinin maaşları 5 bin liraya kadar yükseldi.
Yüzde 3’lük zammı alsan ne olur, almasan ne olur Bucalı işçi kardeş?
Devlet baba memuruna, yüzde 4’ü geçmeyen zamlar yaparken, yüzde 17’nin nesini beğenmiyorsun?
El emeği teşekkürle ödenmez, tamam; fakat yüzde 3’lük özveride bulunmak istiyorsun eminim.
Sendika yöneticileri senin aklını çeliyor değil mi?
“Haber özetleri bu kadar mı?” diyebilirsiniz.
Bunlar, acı acı gülümsediğim, dişimi gıcırdattığım haberlerden birkaçıydı.
Daha fazla canımı sıkmak, sinirlerimi bozmak istemiyorum.
Gerisini siz araştırın, düşüncelerinizi bana iletin, biraz da ben okuyayım.
Ne dersiniz?