Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ege’nin dört bir yanından imdat çığlıkları yükseliyor üreticinin...
Narenciyeci Nazilli’den, pamukçu Söke’den, üzümcü Manisa’dan, patatesçi Ödemiş’ten haykırıyor, “Kurtarın beni” diye...
Kulaklar sağır, gözler kör olmuş!

Patatesi ele alalım.
Ödemişli patates üreticisi, tarlada kilo fiyatı 8 kuruşa düşen ürününü İzmir’deki pazar tezgahında 1.5 lira olarak görünce “Vah benim emeklerim” demekten kendini alamıyor.
Memlekette kıtlığı varmış gibi bir de patates ithal ediyorlar, şaka gibi, hakaret gibi...
7 kilo patates, köy kahvesinde bir bardak çaya bedel...
45 kilo patates, traktöre bir litre benzin demek...
CHP’li vekiller, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, patatesi tarlada kalan, söktüğü patatesten kar etmeyi bırakın iyice batan çiftçinin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifi’ne olan borçlarının ötelenmesini istiyor ama hükümetten “tık” yok.
Konak Belediyesi 17.5 ton patates alıp yoksullara dağıtarak üreticiye bir nebze destek verdi.

Dünyanın en kaliteli pamuğunun yetiştiği Söke ve Nazilli ovası da bitti.
Söke’de 450 bin hektar arazide yapılan pamuk üretimi, 200 bin, 160 bin tonlardan, 100 bin tona kadar düştü.
Söktaş’ı kuran işadamı Hilmi Kayhan bile, pamuk üretiminin artık karlı bir şey olmadığı düşüncesiyle, yavaş yavaş bu işten uzaklaşmaya karar verdi.
Tarlalar, artık daha az maliyetli olması nedeniyle mısırla dolu.
Pamuktan daha az zahmetli, maliyeti daha düşük, riski daha az.
Mısır tarlasına en fazla yaban domuzları girer, o kadar...

Manisa’da, Denizli’de üzüm bağlarını dolu vurdu.
Zarar öyle büyük ki, üzümcü de borç batağına girdi şimdiden...
Banka borçlarının ertelenmesi taleplerine kulak asan yok.

Nazilli’nin, Kuyucak’ın, Sultanhisar’ın portakalı, sudan ucuza gitti bu sezon...
Yaşadığım İzmir’de 1.5 liradan aşağı bir kilo portakal yiyemezken, memleketim Nazilli’de ağacından toplanmış portakalın kilosu en fazla 60 kuruş gördü.
İlerleyen haftalarda düşe düşe 5 kuruşa (Yazı ile beş) düştü.
Sadece Kuyucak’ta yaklaşık 5 bin ton portakal, üreticinin elinde kaldı.
Bölgede çöpe atılan portakal, 20 bin tondan fazla.
Diğer merkezleri de hesaba katarsak, 50 bin tondan fazla...
İçi yetişkin portakal ağacı dolu bahçelerin dönümü eskiden 15 bin liraya alınamazken, bugün 6-7 bin liradan alıcı bulmuyor.

Ne olur, Nazilli’nin, Kuyucak’ın, Hamzallı’nın sıkmalık değil, yemeklik portakalının pazarlamasını yapacak devletin arkasında olduğu bir kooperatif ortaya çıksa...
Ürünün korunmasını sağlayacak soğuk hava depoları açılsa...
O güzelim portakalın tanıtımı yapılsa, ihracat yolu açılsa...
En azından bir kooperatif kurulsa, üretici kaderiyle başbaşa kalmaktan kurtarılsa...
Canı yanan patatesçiye, üzümcüye bir omuz verilse...
Pamukçu, eskisi gibi tarlasına heyecanla, hevesle gitse...
Yok yok... Böyle çiftçinin hayrına güzel işler yapacak kimse yok ortalıkta.
Üretici, gözden çıkarılmış bir kere...