Biz de öğrenciydik zamanında...
Neler yaşadık neler!
Bugünkü öğrenciler, 70’li yılların sonu, 80’li yılların başında üniversitede okuyan bizler kadar şanslı değiller.
Çünkü bugün ‘Parasız eğitim istiyoruz’ demek, suç!
Slogan atmak, sözlü olarak tepki vermek, suç!
Deniz Baykal’ın, gençlik yıllarında, yakasına yapıştığı zamanın Başbakanı Adnan Menderes’e “Demokrasi istiyoruz” derken, rahmetli Başbakan’ın “Yakama yapışabiliyorsun ya; bundan daha büyük demokrasi mi olur?” cevabını verdiği günler çok gerilerde kaldı.
Öğrenciye hoşgörü, sıfır noktasına dayandı.
Üniversite gençliğinin neredeyse tamamına yakını yurtta dünyada olup bitenlere karşı duyarsızca hayatını sürdürürken, küçük bir azınlık, zaman zaman sesini yükseltiyor.
Üniversitedeki sessizliği bozuyor.
Tabii ki bu yüzden de başları dertten kurtulmuyor.
Büyüklerimiz, öğrencinin çok konuşanını değil, sessiz olanını seviyor.
* * *
Yakın dönemden vereceğim iki örneği çok iyi hatırlayacaksınız.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, Celal Bayar Üniversitesi’ne ziyareti vardı, 2010 yılında...
O ziyarete, Arınç’ın söyledikleri değil, Arınç’a kalkan olmaya çalışan Rektör Prof. Mehmet Pakdemirli’ye “Biz görevi Atatürk’ten devraldık” deme gafletinde (!) bulunan Erdem Özdemir adlı öğrencinin hareketi damgasını vurmuştu.
O gün Rektör Pakdemirli’nin, “Atatürk’ten sen görev alamazsın. Görev aldıysan, ben de sizi okuldan atarım. Cumhuriyeti savunacak birisi varsa, o da benim. Çünkü ben rektörüm” çıkışından sonra bir cümlesi daha vardı:
“Siyasi slogan atarsanız, üniversiteden atarım sizi.”
Kafasına koyduğunu, dediğini yaptı Mehmet Hoca...
25 Temmuz 2011’de bir yıl okuldan uzaklaştırma cezası alan öğrenci, uzaklaştırma cezası bitmeden, 6 Mart 2012’de okuldan atıldı.
Bir öğrenciyi üniversiteden atmak, maalesef bu kadar kolay!
* * *
İkincisi...
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 8 Aralık 2011’de, Yanan Heykel’in açılış törenine katılmak için Ege Üniversitesi’ne gelmişti.
İletişim Fakültesi öğrencisi Esin Ç, Bağış’a yumurta atmıştı.
Esin Ç. için 5 yıl hapis isteniyor.
“AKP defol, üniversiteler bizimdir” diyen Ayberk D. hakkında da iki yıl hapis istemiyle dava açıldı.
Yaklaşık 600 kadar üniversite öğrencisi, poşu takma, kitap okuma, yumurta atma, slogan atma vs. gibi nedenlerle tutuklandı.
Bir kere şunu baştan söylemeliyim.
Adı, makamı, rozeti ne olursa olsun, bir devlet adamınına yumurta atarak veya fiziki güç kullanarak saldırılması kesinlikle kabul edilemez.
Böyle bir davranış, Türk gençliğine hiç yakışmaz.
Fakat üniversite gençliğinin eleştiri, slogan atma, sözlü tepki verme gibi demokrasinin gereği haklarının elinden alınmasının da doğru bir yanı yok.
* * *
Geçenlerde İzmir’de Öğrenci Gençlik Sendikası üyelerinden, “Devlet büyüklerine yumurta atanlara yumurta temin eden örgüt üyesinin adını açıklayacağız” açıklaması geldi.
Birkaç gün sonra yumurta atanların suç ortağını (!) açıkladılar.
Suç ortağı örgüt üyesi, bir tavukmuş meğer!
Böylesine ilginç, anlamsız suçlamalara en güzel ve anlamlı bir cevap olan, tebessüm ettiren tavuklu eylemi gerçekleştirenlere ceza meza yok.
Çünkü onlar söylemek istediklerini, espriyle karışık söylediler.
Yüksek sesle tepki verip başlarını derde sokmadılar.
Öyle ya, bu ülkede öyle bir grup var ki, laftan anlamasalar da belki espriden anlar.