CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP’li Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi’nin davetlisi olarak geçen hafta Brüksel’deydiler.
Diplomatik tarafları ağır basan Soyer ve Sındır, Türkiye’deki belediyelerin durumunu, Meclis’in gündemindeki yeni yerel yönetimler yasa tasarısını anlattılar.
Öncelikle Avrupa Birliği’nin, sadece Avrupa Parlamentosu’ndan ibaret olmadığını belirtelim.
Bir o kadar da önemli olan Bölgeler Komitesi var.
Avrupa Parlamentosu Karma Komisyonu’nda 22 kişilik Türkiye Çalışma Grubu var.
Burada 11’i Avrupalı, 11’i Türk olmak üzere toplam 22 milletvekili bulunuyor.
Avrupa Parlamentosu gibi meclisi olan Bölgeler Komitesi’nde ise bölge yöneticileri, belediye başkanları görev yapıyor.
Ne yazık ki Bölgeler Komitesi’nde Türkiye’yi temsilen tek belediye başkanı bile yok.
Türkiye, AB ilişkilerini sadece hükümet düzeyinde sürdürüyor.
Peki Bölgeler Komitesi’nde neden bir Türk belediye başkanı yok?
Çünkü belediyeleri merkezden yönetmeyi kafaya koyan AK Parti hükümeti, Türkiye’nin Bölgeler Komitesi’nde temsil edilmesini istemiyor da ondan!
Bölgeler Komitesi’nin iki yıldır bu konuda talepte bulunduğu, Türk hükümetinin cevap bile vermediği ortaya çıktı.
Hal böyle olunca, AB Bölgeler Komitesi, Türkiye’de belediyecilik adına neler oluyor öğrenmek için Başkanlar Tunç Soyer ve Kamil Okyay Sındır’ı davet etti.
İkisi de olup biteni, tasarının doğru ve yanlışlarını anlattılar; devleti, hükümeti küçük düşürmeden, şikayet etmeden...
16 bin 83 köyün, 1560 beldenin, yerel yönetimler yasası ile kapanacağını...
Beldelerin, köylerin kapanmasıyla halkın yerelde yönetime katılmasının mümkün olamayacağını...
Demokrasinin, ancak ve ancak yerel yönetimlerin güçlenmesiyle gerçekleşeceğini...
Anayasanın, yerel idarelerle işbirliği yapılarak, yerel yönetimleri kuvvetlendirecek ilkeler dahil edilerek hazırlanmasının doğru olacağını...
Merkezi yönetimin, merkezle belde ve köyler arasındaki uzaklık nedeniyle Türkiye’ye uymadığını...
Tek tek ifade ettiler.
İki başkan da AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu üyelerinin çoğunun, yeni yerel yönetimler yasa tasarısından haberi bile olmadığını gördüler.
Bu konunun kendilerine hükümet tarafından net biçimde anlatılmamasından rahatsızlık duyduklarını fark ettiler.
Toplantıya katılanlar, sonuçta, Türkiye ve AB’nin birbirine çok ihtiyacı olduğunu ama ilişkilerin hiç de iyi gitmediğini ifade ettiler.
Türk ve AB kurumlarına iletilmesi gereken mesajın, çeşitliliğin ve yerinden yönetimle yerel yönetimlerin kuvvetlendirilmesinin önemi olduğunu özellikle vurguladılar.
Anlaşılan o ki, Tunç Soyer ve Kamil Okyay Sındır’ın verdiği bilgiler, Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu’nun kimyasını bozdu.
Türkiye’ye, daha doğrusu AK Parti hükümetine karşı düşünceleri karmaşıklaştı.
Çünkü komite, kapatılması düşünülen beldenin, orada yaşayan insanların isteği doğrultusunda kapatılabileceğini savunuyor.
Uluslararası yasalar da zaten bunu söylüyor.
Bölgeler Komitesi’nin, resetlenen bilgi dağarcıklarına dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanlığı’ndan gerçekçi açıklamalar istemesi bekleniyor.
Hesap sorma hakkına da sahip Bölgeler Komitesi...
Bu ortamda AB’den bakanlığa gönderilecek bir mektup, hala muallakta olan yerel yönetimler yasa tasarısıyla ilgili tarihi hatadan dönülmesini sağlayabilir.
Bekleyip göreceğiz.
