Yıl 1988... Altay, ligde sıkıntılı bir süreç yaşıyordu.
Tuğrul Koparan başkan, Erkan Kural teknik direktör...
Başkent seferine çıkmıştı Altay, rakibi Ankaragücü idi. Başarısız bir sonuç, Altay’ın sonu demekti. Erkan Kural, yıllarca futbol oynayan, futbolu bilen Başkan Tuğrul Koparan’ın ısrarıyla uzun boylu, karayağız bir delikanlı olan Toprak’ı oynatmıştı. Altay, o maçı 2-0 kazandı. Toprak’ın golleriyle... Koparan haklı çıkmıştı.
Ankara dönüşünde futbolcu-lar havaalanında omuzlarda taşınırken, herkes birbirine, “Kim bu Toprak?” diye soruyordu.
O Toprak, bugün Altay’ın teknik direktörlüğüne getirilen Toprak...
Altay’a, Altaylı bir hocanın gerektiğine inananlardanım.
Çünkü bu takımın oyuncularına Altay’ın yeterince anlatılmadığı görüşündeyim.
Başımız derde mi girdi?
Birileri bizi tehdit mi etti?
Komşumuzla bir sorun mu yaşadık?
Trafikte tacize mi uğradık?
Bu ve benzeri sorunları medenice çözmek isteriz önce...
Peki bu mümkün olmayınca ne yaparız?
CHP Buca’da ilçe başkanlığı seçimi öncesi 17 adayın ortaya çıktığını yazmıştım.
“Ben aday değilim” diyen çıkmadı.
Tam tersine, Bahri Dal adına çekildiği öne sürülen Ayten Karadağ, “Yarışta ben de varım” mesajını verdi.
Buca’da kulis çalışmaları öyle bir hızlandı ki...
Bir yanda Doğan Kavurmacı’yı destekleyen grup, öte yanda Bahri Dal ve taraftarları...
Birbirlerini yakın markaja almışlar.
İzmirli gazeteciler olarak Silivri’deki meslektaşlarımızı ziyaretimizden anıları anlatmaya devam edelim.
Tuncay Özkan’ın yüzü solgundu, elleri sapsarıydı.Gününü nasıl geçirdiğini sorduk:
“Günde 250 sayfa kitap okuyorum.
9 adıma 5 adım genişliğindeki hücrede her gün 10 bin adım atıyorum. Mustafa Balbay ile 2 yıl aynı odada kaldım. Ama uzun zamandır karşı karşıya bile getirilmiyoruz. Bir gün avukatlarla görüşmemizde tesadüfen gördüm, uzaktan selamlaştık; o kadar.”
Tuncay Özkan’dan bir de kitap müjdesi vereyim. Eşine, kızına düşkün biri Tuncay Özkan... Onlar için şiirler yazmış. Yakında Özkan’ın şiir kitabı kitapçılarda olacak.
HHH
Arkas, bunu hep yapıyor. İki kez lig şampiyonu oldu, iki kez Türkiye Kupası’nı kaldırdı. 2009’da Avrupa Challenge Kupası’nı kazanarak Türk voleybol tarihinin en büyük başarısına imza attı.
İş dünyasında her zaman çıtayı yükselten Arkas, sporda da hedef büyütmüştü. O da oldu. Arkas, Avrupa’nın en büyük dört takımı arasına girdi, Lokomotiv Novosibirsk’i altın sette yenerek...
Peki daha ileriye gitmesi mümkün mü? Neden olmasın? Arkas, ilk maçta 3-0 yenildiği rakibine rövanşta 2-0 yenik durumdayken maçı kazanıp, altın seti de alıyorsa, pekala Şampiyonlar Ligi’nde de final oynayabilir.Yolun açık olsun Arkas.
Bize bu mutluluğu yaşatan Arkas ailesine sonsuz teşekkürler. Zaferin yolunu açan İzmirlilere de teşekkürler.
Silivri’ye İzmir havası götürdük, geçen çarşamba günü...
İzmir’e selam getirdik, Mustafa Balbay’dan...
Milletvekilimiz, meslektaşımız, arkadaşımız Balbay’la hasret giderdik.
Kucaklaştık, eski anıları tazeledik.
Diğer meslektaşlarımız Tuncay Özkan, Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Ahmet Şık, Nedim Şener, Müyesser Uğur ile de sohbet ettik.
İçlerini döktüler.
Hiç kimse Çandarlı Limanı’na ‘hayır’ demez, diyemez.
Çünkü böyle bir yatırım, İzmir için çok gerekli.
İzmir Alsancak Limanı’nın kruvaziyer turizminde daha işlevsel hale gelmesi için Çandarlı Limanı’na ihtiyaç var.
İyi güzel de...
Bir yandan liman yapıyoruz, diğer yandan doğayı katlediyoruz.
Bu katliamın, limanı doldurmak amacıyla kullanılan taş yüzünden olması, insanın yüreğini daha çok sızlatıyor.
Taşocağı ruhsatını Ulaştırma Bakanlığı’nın vermiş olması, “Bu memleket sahipsiz mi?” dedirtiyor.
Bucaspor’da acaba bir gün sular durulacak mı?
Kulübün 24 milyon lirayı bulan borcu, sıfırlanacak mı?
Bucaspor camiası bu sorulara yanıt ararken, eski Başkan Mehmet Bektur, başkan olabileceğini ancak şartlarının olduğunu açık açık söyledi.
Önce iade-i itibar istedi. Süper Lig’deki ilk maçta küfürlere hedef olan Bektur, kendisinden özür dilenmesini talep etti. Bektur, Yusuf Muhafız dahil, eski başkanların yeni yönetimde yer almasını istedi.
Kulüpten 10 milyon lira alacağı olduğunu söyleyen Seyit Mehmet Özkan’dan da bir isteği oldu Bektur’un...
Kulübü borç batağına sokan Bülent Uygun’u kesinlikle istemediğini üstüne basa basa vurgulayan Mehmet Bektur, Seyit Mehmet Özkan’dan, “Bülent Uygun konusundaki ısrarım yanlıştı” demesini bekliyor.
“Bülent Uygun yoksa, ben de yokum” deyip masaya yumruğu-nu vuran Özkan, ısrarının yanlış olduğunu kabul ederse...