Metin Uyar

Metin Uyar

metin.uyar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Uzmanlar tatilin ardından görülen yaz sonu depresyonu konusunda uyarılarda bulundu ve üstesinden gelebilmemiz için önerilerini sıraladı

Yoğun iş temposunun ardından tatile çıkıp ruhsal ve bedensel açıdan dinlenmeyi kim istemez? Ama dikkat! Tatilin bir de dönüşünde yaşananlar var. Kimileri yaz tatilinin ardından sonbahara enerjik biçimde girerken kimileri de depresyona giriyor. Uzman psikologlara göre bu durum sadece psikolojik değil, mutluluk hormonu olan serotoninin bu mevsimde azalması gibi fizyolojik faktörlerden de kaynaklanıyor. Uzmanlar yaz sonrasında depresyondan korunmak için neler yapabileceğimizi anlattı.

Haberin Devamı

“Azalan güneş ışınları mutluluk hormonunun azalmasına ve depresyona yol açabilir”

Banu Akman Şahin
(Uzman Klinik Psikolog Estethica Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi)

* Hüzün mevsimi olarak zihinlerimize kodlanan sonbahar, güneşli güzel günlerin geride kaldığını ve kapalı, soğuk kış günlerinin gelmekte olduğunu hatırlatır. Yaprakların dökülmeye başlaması, yağmurlar, açık alanlardan kapalı alanlara geçiş birçok kişide depresyona sebep olabilir.

“Çok uyumamak, günlük planlar yapmak önemli”
* Sonbaharda azalan güneş ışınları mutluluk hormonu olan serotoninin salgılanmasının azalmasına ve beyin kimyasının değişmesine yol açar. Bu nedenle güneşi az gören kuzey ülkelerinde depresyon görülme sıklığı çok fazladır.
* Yaz güneşinden nasibini alan ülkemizde ise mevsim değişikliğinde depresif etkiler görülür. Güneş ışığının biyolojik etkilerinin dışında sonbaharla birlikte artan iş temposu, okulların açılması gibi hayatın sorumluluklarının artması da uzun bir rehavetin ardından zorlayıcı olabilir.
* Mutsuzluk, karamsarlık, ümitsizlik, isteksizlik, uyku bozukluğu, çabuk yorulma, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, ilişki problemleri, daha önce zevk aldığı işleri yapmaktan keyif alamama, iştah artışı veya azalması gibi belirtiler sonbahar depresyonunun habercisi olabilir.
* Depresyon yaşam kalitesini düşüren, günlük yaşamı sekteye uğratan ciddi ama kesinlikle tedavisi olan bir hastalıktır. Depresyon belirtileri uzun süreli olduğunda mutlaka tedavi olmak gerekir.
* “Battaniye havası” deyip başımıza battaniyeyi çektiğimizde kendimizi kışa teslim etmeye başlarız. Bu nedenle çok uyumamak, günlük plan yapıp harekete geçmek önemlidir. Yaz aylarında olduğu gibi sosyalleşmeye zaman ayırmak da faydalı olacaktır.

Haberin Devamı


“İş yerinde sık sık kısa molalar verin“
* Hava nasıl olursa olsun her gün dışarıda yürüyüş yapmak gerekir. Kışa doğru giderken metabolizma hayatta kalmaya programlandığı için yağ depolamaya eğilimlidir. Bu nedenle karbonhidrat ve tatlı tüketimi artar. Ancak iştah artsa da daha çok meyve-sebze ağırlıklı beslenmek önemlidir.
* Çalışma isteksizliğini azaltmak için de sık ve kısa molalar verilebilir. Eğer bu yapılamıyorsa öğle saatinde mutlaka açık havaya çıkmaya çalışılmalıdır. Keyif veren aromatik bitki çayları, masanıza koyabileceğiniz fesleğen, lavanta kokuları iş yerinde kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.

“Tekrar baskı ve sorumluluk altına girecek olmak depresyona sebep olabiliyor”

Haberin Devamı

Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver
(Üsküdar Üniversitesi Feneryolu Polikliniği Uzman Psikologu)

* Bazı kişiler yaz aylarının verdiği eğlence, coşku, sorumlulukların azalması gibi rahatlık hallerinin sonlanmasından kaynaklanan bir hüzünle depresyona girebilir. Öğrenciler ve yoğun çalışan kişiler için yaz ayları stresin azaldığı bir dönem. Tekrar baskı ve sorumluluk altına girecek olmak bazı kişilerde depresif ruh haline sebep olabiliyor.
* Sonbaharın başlaması ve güneş ışığının azalmasıyla mutluluk hormonu olan serotonin yeteri kadar üretilemiyor. Ayrıca, melatonin hormonunun seviyeleri de artıyor. Bu da kişinin fiziki hareketlerini yavaşlatıyor, kişiyi uykulu, bitkin, depresif bir ruh haline sokuyor.
* Depresif kişi ailesiyle, sosyal çevresiyle sorunlar yaşayabilir veya onlardan uzaklaşabilir. Depresif kişiyi yargılamak ve zorlamak yerine onu dinlemek ve anlamak gerekir. Depresif kişiye “Sen tembelsin, isteksizsin, niye evde oturuyorsun, git dolaş” denmez.

“Orta veya ileri yaştaki kadınlarda daha çok görülür”
* Yaz sonrası tatilden işe dönen kişilerin ise zihinleri başka yerlere yönelmiş ve stres düzeyleri azalmış oluyor. Bu da iş konusundaki odaklanmayı zorlaştırıyor. İnsanın iyi çalışabilmesi için bedensel ve zihinsel olarak hafif bir kaygıya ihtiyacı var. Eylül ayı aslında yaz boyunca yaşanmamış pazartesi sendromlarının bir toplamıdır.
* Tatilini kendi istediği şekilde geçirememiş, tatil süresi uzun ve hiç sevmediği bir işe veya ortama dönecek olan kişiler yaz sonrası depresyonuna daha yatkın oluyor. Yaz sonu depresyonu orta veya ileri yaştaki kadınlarda daha çok görülür.

“Yeni başlangıçlar yapın, hobilere zaman ayırın”
* Mevsimsel geçişlerde yeni başlangıçlar yapmak motive edici olur. Oturduğunuz evin yerleşim düzenini değiştirmenin bile büyük katkısı olacaktır.
* Tatil sonrası işlerinin yanında hobilere mutlaka vakit ayırmak, sosyal çevreyle iletişimi devam ettirmek, güneş görebilecek açık alanlarda spor yapmak depresyona karşı koruyucudur.
* Güneş ışığının antidepresan etkisi vardır. Bu etki de melatonin hormonu üretiminin azalmasına bağlıdır. Melatonin seviyesi azalınca depresif kişinin uyuma isteği de ortadan kalkacaktır.
* Yaz sonu depresyonuna giren kişiler işlerine döndüklerinde kendilerinden müthiş bir performans beklememeliler. Başarabilecekleri ve üzerlerinde büyük baskı hissetmeyecekleri hedefler koymalılar.
* İş ortamında ufak molalar vermeleri, iş arkadaşlarıyla kısa sohbetlere katılmaları, tatil fotoğraflarını iş masalarına koymaları faydalı olacaktır.