Uzun süredir zorluk derecesi yüksek bir maça atanmayan Aytekin Durmaz karşılaşmaya ısınmadan sonucu etkileyen hatalı bir kararla başladı. Emenike ceza alanında topla kaleye yönelmek isterken yandan kayarak gelen Neill, oyuncunun önündeki topa temas ederek rakibinden kurtardı. Topun yönü değişti. Pozisyona verdiği penaltı kararı hatalıydı.
Serkan kendisini çalımlayan Emenike'yi şortundan tuttu. Faulü verdi, sarı kartı göstermedi. Yardımcı hakemin önünde Insua ile Yasin normal bir ikili mücadele yaptı. Yasin topa yetişemeyince faul beklentisi içinde kendini yere bıraktı. Devam kararı vermesi gerekirken hem faul hem de sarı kart verdi. Pozisyonun devamında ikinci gol oldu. Gol öncesi kaleye yönelen topa Barış bilerek eli ile müdahale etti. Gol olmasa, bariz gol şansını engellemeden Barış kırmızı kart görecekti. Sarı kart uygulaması doğruydu. Deumi, Kewell'ı ceza alanı önünde kolundan tuttu, devam kararı verdi. Gökhan Zan, Emenike'yi ceza alanı yan çizgisinde düşürdü, faul ve sarı kat vermesi gerekirken pozisyonu görmezden geldi.
İkinci yarıya Galatasaray lehine kararlarla başladı. Ali Turan, Cernat'a üst üste iki kez faul yaptı. Faulleri verdi, ancak kartını kullanmadı. Emenike,
Belçikalı hakem Serge Gumienny mücadelesi bol, pozisyonu az karşılaşmanın genelinde maçı kontrolünde tutarken faullerde tutarlı kararlar verdi. Rakibi ile girdiği normal bir hava topu mücadelesi sonrası Ömer Erdoğan'a çıkardığı sarı kart gereksizdi.
İkinci devre ceza alanında Sercan'ın kaleye doğru vurduğu topu engellemek amacıyla McCulloch öne doğru kendini yere atarak koluyla topu engelledi. Yakın mesafeden çarpma gibi görünse de oyuncunun niyetinde kasıt vardı. Penaltıyı vererek sarı kartını kullanmalıydı.
Papac'ın Nunez'e, Stepanov'un Naismith'e arkadan kayarak yaptıkları kontrolsüz hareketleri nedeniyle çıkardığı sarı kartlarda haklıydı. Çok koşarak pozisyonları yakından izleyen Belçikalı hakem topa ve rakibe yapılan müdahaleleri doğru tespit etti. Maçın gerginleşmesine izin vermedi. Karşılaşmanın genelinde otoritesiyle iyi yönetim gösterdi ancak tespit edemediği penaltıyla skoru etkileyen bir hata yaptı.
BURSA-BUCA (Hüseyin GÖÇEK)
Ceza alanı içinde gelişen O.İpek-Koray ikili mücadelesindeki devam kararında kanımca haklıydı. Benzer pozisyonları devam ettirdi. Çok koşarak pozisyonlara yakın olmak isterken iyi yer alamadığından, oyuncuların koşu ve pas yolunu tıkadı. Topsuz alandaki tutmaları tespit edemedi. Kart uygulamalarında tutarlı değildi.
KASIMPAŞA-F.BAHÇE (M.Kamil ABİTOĞLU)
Ersen Martin’in ceza alanı içinde bilerek topla elle oynamasına verdiği penaltı ve sarı kart yerindeydi. Lugano’nun, E.Martin’i tutmasında bariz gol şansı yoktu. Kaleye uzaklık, G.Gönül’ün yetişme ihtimali nedeniyle çıkardığı sarı kart yorumunda haklıydı. Faul ve kart yorumlarında iki takım içinde tutarlıydı. Gollü karşılaşmada skoru etkilemedi.
ESKİŞEHİR-GAZİANTEP (Abdullah YILMAZ)
Mustafa Kamil Abitoğlu, avantajlara dikkat ederek oyunu kesmedi, maça tempo kazandırdı. Topa ve rakibe yapılan müdahaleleri doğru tespit etti. Erken gelen goller karşılaşmanın tansiyonunu düşürdü.
Kornerden gelen topla bilerek eli ile oynayan Ersen Martin'in hareketine verdiği sarı kart ve penaltı doğruydu. Fenerbahçe'nin attığı üçüncü golde, Dia'nın ceza sahasına ortasında Niang topun arkasındaydı. Gol nizamiydi. Lugano'nun Ersen Martin'i çekerek tutmasına verdiği sarı kart ve faul doğruydu. Pozisyon bariz gol şansı gibi gözükse de Gökhan Gönül'ün Ersen'i yakalama şansı vardı. Bu yüzden Abitoğlu yorumunu doğru yaptı.
Ceza alanı içinde Alex'in yerde kaldığı pozisyon ile, Kasımpaşa'nın kullandığı köşe vuruşunda Barış'ın kafası yakın mesafeden Santos'un koluna çarptı. Her iki pozisyondaki devam kararlarında haklıydı. İkinci devre karşılıklı ataklar halinde geçen maçta oyuncuların futbol oynama istekleri işini iyice kolaylaştırdı. Abitoğlu, faul ve kart yorumlarında iki takımın için de verdiği objektif kararları ile iyi bir yönetim ortaya koydu.
TRABZON-MANİSA(M.Kamil ABİTOĞLU)
Geçmiş sezonlarda Trabzonspor maçlarında yaşadığı şanssız pozisyonlar nedeniyle karşılaşmaya tedirgin başladı. Müsabakanın tempolu, heyecanlı ve gollü olmasında yönetim tarzının etkisi vardı. Ancak bazen abarttı. Vermesi gereken faulleri vermedi. Manisaspor’un maç boyu yaptığı faullerin tamamına yakınında sahnede olan Yiğit İncedemir ile Mehmet Güven’in sarı kartsız karşılaşmayı bitirmesi aşırı hoşgörüsündendi.
SİVAS-ESKİŞEHİR (Bünyamin GEZER)
Oyunu akışına bıraktı. Doğal otoritesi ile maçı devamlı kontrolünde tuttu. M.Nas’a ceza alanı içinde penaltı beklentisi içinde kendini yere bıraktığı için gösterdiği sarı kart doğru. Benzer hareketi yapan A.Sarı’ya da kartını çıkarmalıydı. Oyuncular arasındaki tartışmalara anında araya girerek engel oldu.
A.GÜCÜ-KASIMPAŞA (Tolga ÖZKALFA)
Derbilerde takımlar kadar hakemler de mercek altına alınır. Cüneyt Çakır, tartışmasız bu zorlu maça atanacak tek isimdi. Karşılaşmanın başında kart göstereceği pozisyonlarda oyuncuları uyarma tercihinde bulununca kontrolü kaybetti. Müsabakada her zaman ki rahat tavırları yoktu. Aksine çok tedirgin bir maç yönetti.
Zapo’nun arkadan Niang’a yaptığı kontrolsüz hareket net sarı kartı da gerektiriyordu. Sadece uyarınca Fenerbahçeli oyuncular sinirlendi. Kale alanı içine ortalanan topa yetişme şansı zor olan Aurelio, ayağını kaldırarak Volkan’ın göğsüne vurdu. Sarı kart kesindi, yoruma göre kırmızı da çıkarılabilirdi. Ancak Çakır uyarı bile yapmadı.
Emre, Guti ile girdiği ikili mücadelede verilen faul kararına aşırı sinirlenerek el-kol hareketleri ile itiraz etti. Buna da kart göstermesi gerekirdi. Yardımcı hakem Tarık Ongun, Niang’a hatalı ofsayt bayrağı kaldırdı. Top Zapo’nun ayağından gelmişti.
Düdükten sonra topa vurduğu gerekçesi ile Bilica’ya çıkardığı sarı kartta haklıydı. Fenerbahçe’nin attığı golde Hakan Arıkan’ı yapılan herhangi bir müdahale yoktu. Hakan kontrolsüz çıkınca dengesini kaybetti. Gol nizamiydi. Emre’nin, İbrahim Üzülmez’e yaptığı faulü vermeyince pozisyonun
Halis Özkahya, motivasyonunu üst düzeyde tutarak maç içinde kontrolünü hiç kaybetmedi. İkili mücadelelerde dikkatliydi. Çok koşarak pozisyonları yakından izlediği için şüpheli durumlarda oyunu devam ettirdi. Oyuncular arasındaki tartışmaları aktif davranarak zamanında önledi. Futbolcuları uyararak otoritesini belli etti.
Erkan’a oyunun başlamasını geciktirdiği, Insua’ya da topla bilerek kolu ile oynayarak ani atağı engellediği için çıkardığı sarı kartlarda haklıydı. Pozisyonu az, mücadelesi bol ikinci yarıda Özkahya faullerde iki takım için de tutarlı kararlar verdi.
Ceza alanı içindeki Servet-Manucho ikili mücadelesindeki devam kararı doğruydu. Topa ve rakibe yapılan müdahalelerdeki kararları da yerindeydi. Ragıp’ın düdükten sonra topa vurması sportmenliğe aykırı hareket olduğundan çıkardığı sarı kart doğruydu.
Son dakikalarda Galatasaray ceza alanına havadan gelen top Gökhan Zan’ın doğal konumdaki eline çarptı. Devam kararı kanımca doğruydu. Özkahya, oyuncu ile seyirci baskısından hiç etkilenmedi. Özgüveninin olması, oyuncularla iletişimini iyi kurması, kararlı olması, otoritesinden hiç taviz vermemesi ve yardımcı hakemleri ile Özkahya çok başarılı bir yönetim ortaya koydu.
Mustafa Kamil Abitoğlu, topu oyunda tutma gayreti içinde şüpheli pozisyonlarda düdük çalmadı. Böylece maçın ilk yarısı tempolu, heyecanlı ve gollü geçti. Bu olumlu yönetim tarzına rağmen ilk yarıdaki faul yorumlarında tutarlı değildi.
Yiğit İncedemir arka arkaya yaptığı 5 faule rağmen devreyi kartsız tamamladı. Jaja’nın rakibinin müdahalesi ile yerde kaldığı pozisyonun devamında Manisaspor çok tehlikeli bir atak geliştirdi. Gol olsa maçın tansiyonu yükselirdi.
Kalabane’ye, Jaja’ya arkadan çelme takması nedeniyle gösterdiği sarı kart doğruydu. Ceza alanı içinde Teofilo, Kalabane’nin el temasını hissettiği anda penaltı beklentisi içinde kendisini yere bıraktı. Devam kararı doğruydu. Ancak hakemi aldatmadan çıkaracağı sarı kartını unuttu.
İkinci devre yavaş tempoda oynandı. Futbolculara gösterdiği sarı kartlarda haklıydı. Devamlı faullü oynayan Yiğit İncedemir ve Mehmet Güven’e hoşgörülü davrandı. Abitoğlu, skoru etkileyen kararlar vermemesine rağmen, kartlarda yaptığı hatalarla vasatı aşamadı.