Geçen hafta bu konuda bir yazı yazdım. Bu işlemin çok eleştirilmiş olmakla beraber hem uluslararası finans âleminde hem de Türk özel sektöründe rutin bir iş olduğunu savundum.Yazım hem doğru hem yanlıştı. Bir kaynağımın dediği gibi, "Dağların ardında başka görünmeyen dağlar var." O dağları göremedim.Hukuki açıdan Özelleştirme İdaresi ve onun patronu olan Maliye Bakanlığı'nın yaptığı iş doğruydu. Ticari açıdan da Tüpraş'ın % 51 kontrol hissesi dışında kalan bölümünün özelleştirmeden önce satılmış olması da savunulabilir bir hareketti.Ama operasyonda ahlaki açıdan çok ama çok sakat bir taraf vardı. Özelleştirme İdaresi 16 ay kadar önce Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ'nin (Tüpraş) % 15 hissesini 470 milyon dolara bir grup yabancı yatırımcıya sattı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 1 Şubat 2005 Salı günü bir açıklama yaparak iki gün sonra % 15 Tüpraş hissesini İMKB Toptan Satışlar Pazarı'nda (TSP) satacağını duyurdu.Bu açıklamalardan önceki hafta Tüpraş, Özelleştirme İdaresi ve Maliye Bakanlığı'nın temsilcileri Amerika'nın ve Avrupa'nın finans merkezlerini turluyordu. Amaç, bankalara ve kurumsal yatırımcılara Tüpraş'ın özelleştirilmesi hakkında bilgi vermekti. Yatırımcılar Türk yetkililere sordu: Tüpraş'ın devletin elinde bulunan hisseleri bir blok halinde mi satılacaktı? Yoksa kontrol bloku dışında kalan %15 hisse ayrı mı satılacaktı?Tüpraş, Özelleştirme İdaresi ve Maliye Bakanlığı yetkilileri bütün toplantılarda aynı cevabı verdi: Tüpraş blok halinde satılacak, %15 hissenin ayrı satılması söz konusu değil. Geçen haftaki, yazımı yazarken bilmediğim işte buydu: Heyetin, bilerek veya bilmeyerek, Tüpraş'ın % 15'ini satın almakla ilgilenen yatırımcılara gerçeği söylememesi. Heyet hafta sonu Türkiye'ye döndü. Pazartesi oldu. Salı oldu. Özelleştirme İdaresi Tüpraş'ın % 15 hissesini beş yabancı yatırımcıya sattı. Böyle bir satış (470 milyon dolardan bahsediyoruz) bir iki günde olmayacağına göre, heyet Amerika'da ve Avrupa'da "Tüpraş blok halinde satılacak, % 15 hissenin ayrı satılması söz konusu değil" derken Tüpraş'ın % 15'inin satılmasının sözü kesilmişti bile.Bir kaynağın sözleriyle: "Satmayacağım, satmayacağım, satmayacağım deyip Türkiye'ye döndükten bir gün sonra sattım derseniz bu şık olmaz." Gerçeği söylemediler "Bu iş, pişirilmiş bir işti" dedi kaynak. "Tam anlamıyla özel."Eğer satış niyetinizi biri hariç bütün potansiyel alıcılardan özenle gizlerseniz, hatta onları kandırmak için yalan bile söylerseniz, mumunuz yatsıdan sonra söner. mmunir@milliyet.com.tr Ne oldu peki?
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024