Geçen gün mayın konusunda araştırma yaparken Poltek adlı bir Türk şirketinin geçtiğimiz temmuz ayında Hırvat mayın şirketi HCR-CTRO ile anlaşma imzaladığını öğrendim.
Poltek? Böyle bir şirketin varlığını ilk defa duyuyordum.
Araştırınca Poltek’in Polis Bakım ve Yardım Sandığı Polsan’a bağlı bir şirket olduğunu öğrendim. Biraz daha araştırınca, hayretle, sandığın büyük bir holding olduğunu öğrendim. Sessiz, derin ve biraz da gizli bir dev.
Polsan 1952’de kuruldu, uzun yıllar küçük ve uykulu bir yardımlaşma sandığı olarak yaşadı, AKP iktidara geldikten kısa bir süre sonra atağa kalktı. Şirketin öz varlıkları halen bir milyar lira civarında. Ödenmiş sermaye 500 milyon lira. Sekiz iştiraki var.
İnternet sitesinden (http://www.polsan.com.tr/) öğrendiğime göre Polsan’ın 97,000 üyesi var. Emniyet teşkilatı mensuplarının yüzde 45’ı sandığın üyesi. Brüt maaşlarının yüzde sekizi her ay aidat olarak kesiliyor.
Sekiz iştiraki var
Her ne kadar sekiz iştiraki varsa da, sandık kaynaklarının büyük bir yüzdesi üyelere açılan kredilerden geliyor. Bu yıl beklenen kaynak girişi 646 milyon lira. Bunun yüzde seksene yakın bölümü ortaklardan gelecek taksit ve faiz tutarları ve borç tahsilatı. Kaynak çıkışlarının yüzde 83’ü ortaklara kullandırılacak kredilerden meydana gelecek.
Sandık varlıkları 2009’da 724 milyon liradan 2010’da 817 milyon liraya yükseldi. Aynı dönemde net kâr 49 milyon liradan 81 milyon liraya çıktı. Bunun yüzde 40’ı ortaklara temettü olarak dağıtıldı.
Polsan’ın ticari faaliyetleri arasında turizm, internet perakendeciliği, inşaat, sigorta, portföy yönetimi, akar yakıt dağıtımı, su ve alışveriş merkezi var.
Kurum İsviçre mali Sig Sauer silahlarının Türkiye distribütörlüğünü de yapıyor.
Polsan tüzüğüne göre emniyetle hiç iş yapmıyor.
Kurumsal kimlik çalışması
Kısa bir süre önce Albaraka Türk Katılım Bankası ile anlaşma imzalayarak polislere ve eşlerine “özel şartlarda” konut finansmanı imkânı sağlandı.
Büyüklüğüne rağmen firma -aslında buna holding demek daha doğrudur- profesyonel bir yapıya sahip değil. Dokuz emniyet müdüründen müteşekkil bir yönetim kurulu tarafından yönetiliyor. Bir CEO veya Genel Müdür yok. Bu büyüklükte bir ticari kuruluş için profesyonel kadro küçük.
Yönetim kurulu vizyonunu “Her adımda kârlılığımızı artırmak, kurumsallaşarak büyümeyi, sağlamak” olarak tarif ediyor. Ama mevcut yapıyla bunlar nasıl yapılacak, belli değil.
Bunlar kadar büyük bir eksiklik holdingin profesyonel bir biçimde denetlenmemesi. Bir ara Ernst & Young tarafından denetlenen şirketi bir süreden beri yeminli mali müşavir denetliyor.
Son beş yılda her yıl ortaklıktan on bin civarında polisin ayrılması, hiç olmazsa kısmen, bu konuların yarattığı rahatsızlığa bir tepki olmalı.
Polsan’a yakın kaynaklardan öğrendiğime göre kuruluş kurumsal bir kimliğe bürünmek üzere çalışma yapıyor.
Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi olur diyorum.
Polis ticaretin içinde olmalı mı konusu ayrı.