Yeniden.Yarım yüzyıldan fazladır bu yarış Türkiye'de başlıyor ve, yanlış start dolayısıyla, bitmeden duruyor. En son bir önceki hükümet döneminde ihale nihai aşamada iptal oldu.Hükümetin konuyu canlandırmasında şaşacak bir şey yok.Petrol, kömür ve gaz fiyatlarının yükselmesinden, Rusya'nın güvenilir bir doğalgaz kaynağı olmadığının ortaya çıkmasından sonra Batı'da nükleer tartışması yeniden başladı. Karbon kirliliğinin iklimi değiştirmeye başlaması bu tartışmalara aciliyet ekledi.Yeni nükleer santral yapmamak, eskiyenleri kapatmak kararı alan Almanya, İngiltere, İsveç ve İtalya gibi ülkeler bile konuyu yeniden değerlendiriyor. Yirmi beş yıldır yeni santral yapmamış ABD de yeni santrallara başlayacağa benziyor.Nükleerde önderliği 1990'larda hızlı kalkınma sürecine girmiş Asya ülkeleri Batı'dan devraldı. Asya'da 2000 yılından bu yana 47 yeni nükleer santral üretime geçti veya geçme aşamasında. Çin 6.6 GW'lık nükleer kapasitesini 2020'ye kadar kadar 30 GW'a çıkaracak.AKP bu defa Türk gibi başlayıp İngiliz gibi mi bitirecek, yoksa gene hatalı bir başlangıcın başlangıcında mıyız?Kamuoyunun elinde bu konuda karar vermeye yetecek bilgi yok. Bilgi bu işin çok önemli bir bölümünü teşkil ettiği için, yokluğu başlangıcın mükemmel yapılmadığı izlenimi veriyor. Enerji Bakanı Hilmi Güler'in önde gelen özel sektör firmalarıyla yaptığı toplantıdan sonra nükleer santral yarışına başlama startı verilmiş oldu. Nükleer santral yapmak kamuoyuyla büyük bir kavgayı göze almak demektir. Nükleer enerji, özellikle Çernobil'den sonra, çok kötü bir nam kazandı. Nükleer santral defterini yeniden açmadan hükümet halkı eğitmek ve yanına almak konusunda çaba sarf etmeliydi. Bu konuda sarf edilen gayretin toplamı sıfırdır.Teknolojide son 20 yılda meydana gelen gelişmelerin nükleer santralları nasıl daha güvenli yaptığı anlatılmalıydı. Çevre endişelerini gidermek için ne yapılacak? Kullanılmış malzeme nereye gömülecek? Santralın yapılacağı bölgedeki meskun yerlere sigorta yapılması konusunda hangi aşamadayız? Primi kim ödeyecek? Kamuoyunun, özellikle santralların inşa edileceği yöredeki halkın, bunları bilmek hakkıdır.Nükleer santral inşaatıyla ilgilenen şirketlerin bilmesi gerekenlerin listesi bu sütuna sığmayacak kadar uzundur. Toplantıdan sızanlardan anladığım kadarıyla hükümetin elinde böyle bir liste yok. Bir modeli de yok. Nasıl bir enerji piyasası öngördüğü açık değil. Yani nükleerin geniş resmin neresine oturtulacağı belli değil. Hatta geniş resmin ne olduğu da belli değil.Güler, özel sektörden mayısın 13'üne kadar finansman, teknoloji, yabancı ortaklık gibi konularda öneriler bekliyor. Model bundan sonra belirlenecek. Ama teknoloji, atık rejimi, güvenlik, sigorta gibi konular siyasidir. Bu konularda özel sektörün diyeceği fazla bir şey olamaz.Umarım Güler kamuoyuyla paylaştığından çok şey biliyor. mmunir@milliyet.com.tr Kavgayı göze almak