Kesin olarak bilinen, nükleer atıklardan kurtulmanın çok ama çok pahalıya mal olacağı, nükleer reaktörlerle ilgili olarak en büyük masraf kalemini teşkil edeceğidir.Reaktörlerde yakıt olarak nükleer çubuklar kullanılır. Reaktörlerin radyoaktif, yani insan sağlığına zararlı atıklarının yüzde 99'u bu nükleer çubuklardadır. Tükenmiş nükleer çubuklar binlerce yıl radyoaktif, yani tehlikeli olmaya devam eder.Bu güne kadar, tükenmiş çubuklardan kurtulmak için kalıcı bir yöntem bulunamadı. Her nükleer reaktör kendi tükettiği çubukları geçici 'çöplük'lerde muhafaza ediyor.Bu çubuklar söküldüklerinde müthiş sıcaktırlar ve soğutulmaları gerekir. Birçok reaktörün yanında soğutma için havuzları vardır. Soğuyuncaya kadar çubuklar bu havuzlara konur. Havuzlar çubuklarda kalan radyoaktivitenin bir kısmını emme özelliğine sahip olan borik asitle doludur. Çubukların bu havuzlarda altı ay kalması gerekir. Ama havuzlardan çıkarıldıktan sonra nereye depolanacakları bilinmediği için bunlar yıllarca bu havuzlarda bekletilmektedir.Bu bir çözüm değildir. Reaktörün tükettiği çubuklar arttıkça havuzlar dolmaya başlar. Çubukları birbirlerine fazla yakın bulundurmak tehlikelidir. Çünkü içerdikleri nükleer yakıt kritik bir kütle halini alıp patlamaya yol açabilir. Dünyada fiyatının tespit edilmesi imkânsız olan tek ürün nükleer santralların ürettiği elektriktir. Bu imkânsızlık nükleer enerjiye ilişkin en büyük ve en tartışmalı konulardan biri olan nükleer atıkla ilgilidir. Nükleer atıktan nasıl kurtulunacağı çözümlenememiş bir sorundur. Çözümün kaç paraya mal olacağı bilinmediği için maliyet hesaplarına dahil edilememektedir. Bunu önlemek için, havuzların sürekli gözetim altında bulundurulması gerekir. Havuzlar dolmaya başladıkça bunlardan sürekli olarak kurtulmak için bir çare bulmak gittikçe daha önemli bir hal alıyor.Bazı reaktörlerde havuzların yanında soğuyan çubukları içine koymak için 'kuru saklama' tankları kullanılıyor. Çubuklar havuzlarda beş yıl geçirdikten sonra alınıp özel metallerden yapılmış tanklara konuyor veya takviye edilmiş çimentodan yapılan 'mezar'lara gömülüyor.Ama bunlardan hiçbiri çözüm değildir.Nükleer çubuklardan kurtulmak için bugüne kadar birçok fikir ileri sürüldü. Bazı bilim adamları okyanusların tabanının altında depolanmalarını, bazıları uzaya atılmalarını öneriyor. Bazıları ise yer altına gömülmesinden yana. Bunların arasında tek mümkün olanı, yeraltına gömmektir. Hiçbiri çözüm değil Nükleer çubukların radyoaktivitelerinden kurtulmaları binlerce yıl alacağı için depolanacak yerin çok uygun ve güvenli olması lazım. Örneğin deprem bölgesinde olmamalı.Yeraltı su kaynaklarından uzak olmalı. Kuru bir yerde olmalı, aksi takdirde, çubukların içinde bulunduğu metal konteynerler çürüyebilir. Amerika birçok konuda olduğu gibi bu konuda da diğer devletlerin önünde gidiyor. Amerika, elektriğinin yüzde 20'sini nükleer reaktörlerden elde ediyor. Kongre, Amerika'da nükleer çubukların ebedi istirahatgâhının Nevada'nın Yucca Dağları'nın altında olmasına karar verdi. Bu karar alınmadan önce dağın altındaki 25 kilometrelik tünelde bilim adamları 24 yıl çalıştı.Kırk seneden fazladır nükleer olmayı düşünen Türkiye'nin bu konudaki hazırlıkları nedir?Bir gün Bakan'a rastlarsam soracağım. mmunir@milliyet.com.tr Ama nereye?
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024