Ama benim aklım başka yerde.Bankonun üzerinde Guatemala, Kosta Rika, Brezilya, Hindistan, Kenya, Tanzanya, Yemen gibi ülkelerden kahve yığıncıkları var. Hepsini tadacak ve yapacağı karışımla espresso kahvenin Ferrari'si sayılan ünlü Illy karışımını meydana getirecek.Illy 1933'te Francesco Illy tarafından kuruldu. Şirketin başarısına Francesco'nun yaptığı iki buluşun büyük katkısı oldu. Bunlardan biri, su yerine buhar kullanan bir espresso makinesi icat etmesi, diğeri, kahvenin bayatlamadan muhafazasını sağlayan yeni paketleme yöntemidir. Illy kahve fabrikasının laboratuvarında 2004 Dünya Kahve Tadma Şampiyonu Bayan Fabiana Pozzar'dan kahve konusunda küçük bir konferans dinliyoruz. Bayan Pozzar'ın anlattığına göre, kahvenin eşsiz kokusunu içindeki 800'ü uçucu 1500 kimyevi madde sağlıyor. Bunların kaçmamaları için ambalajın içine hapsedilmeleri lazım. Francesco, icat ettiği paketleme yöntemiyle bunu sağlayarak kahvesini ihraç edebilme olanağını sağladı. Bugün Illy Türkiye dahil 100 ülkeye ihraç ediliyor.Onu yarım kulakla dinliyorum. Düşündüğüm şu. Kahvenin vatanı Etiyopya ve Yemen'dir. Başlangıçta, oralarda, kahve çekirdekleri bütün olarak veya kırılarak yağla karıştırılıp yeniyordu. Kahvenin fırınlanması on üçüncü yüzyılda başladı. Yemen'den Mekke ve Medine'ye ve diğer Müslüman ülkelere yayıldı. Kahvenin 1519'da Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinden sonra İstanbul'a geldiği sanılıyor. İlk kahvehane bu tarihten 30 yıl sonra açıldı. Başlangıçta zenginler tarafından tüketiliyordu ama hızla tüm İstanbul'a yayıldı. Özellikle Eminönü çevresinde çok sayıda kahvehane açıldı. Tutucu çevreler kahvehanelerin halkı camilerden uzaklaştıracağından korktular. On beşinci ve on altıncı yüzyıllarda III. Selim, III. Murat ve I. Ahmet dönemlerinde kahve yasakları getirildi ama bunlar uzun ömürlü olmadı. Paket icadı O zaman, diye düşündüm Bayan Pozzar'ı dinlerken, neden bizim dünya çapında marka olan kahvelerimiz yok da başkalarının var? Neden dünyanın hemen hemen her yerinde İtalyan usulü yapılan kahveler içiliyor da Türk kahvesi içilmiyor?Illy oyun sahası olarak dünyayı gördüğü, biz görmediğimiz için, sanıyorum.Osmanlı döneminde Türkler ticaret ve endüstride aşama kaydedemedi. Cumhuriyet döneminde uzun yıllar içe dönük ithal ikamesi ve devletçilik uygulandı. Esasında Türklerin tüccarlıkta diğer milletlerden bir eksiği yoktur. Ama ticaret ağaç gibidir. Serpilmesi için koşulların uygun olması gerekir. Bu koşullar Türkiye'de her zaman idealden uzak oldu. Ekonomik krizler, devalüasyonlar, rüşvet, boğucu bürokratik engeller büyümeyi değil ayakta durmayı marifet haline getirdi.Bundan dolayıdır ki bütün şirketler sapır sapır yabancıların kucağına düşüyor. Bundan dolayı Illy var dünyanın her yerinde, Kuru Kahveci Mehmet Efendi yok. mmunir@milliyet.com.tr Türklerden öğrendi
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024