Türkiye'de yatırım yapan veya şirket satın alan her yabancı kuruluş sonsuza kadar burada kalacak diye bir kural yok. Çünkü başarı kesin değil. Her ülkenin piyasa koşulları, tüketim alışkanlıkları, iş yapma biçimi, rekabet, falan değişiktir. Bir ülkede başarılı olmak, başka bir ülkede başarılı olmayı garantilemez. Bir ülkede başarılı olan bir model başka bir ülkede batabilir. Örneğin, TGRT'yi satın alarak Türkiye'ye adım atan Rupert Murdoch'ın dev News Corporation'u. Acaba pazara hâkim olan Türk gruplardan pay çalarak başarılı olabilecek mi? Bana o kadar kolay görünmüyor. Yabancı sermaye girişi tek yön bir yol değildir. Ya Türkiye'de satın alınmadık banka bırakmamaya kararlı görünen yabancı bankalar? Dün bu konuyu açtığım bir ekonomist arkadaşım "Aklıma hemen (Dışbank'ı satın alan) Fortis geliyor" dedi. "Hem yalnız başlarına girdiler hem de Türk piyasasının zorluğunun farkında değiller gibi geliyor bana. Yunanlılar da Finansbank'ta zorluk yaşayabilir. (Patron) Hüsnü Özyeğin'in dehası olmadan Finansbank olur mu?" Wal-Mart'ın sekiz yıl uğraştıktan sonra geçen hafta Almanya'da teslim bayrağını çekmesi en büyük şirketlerin bile zaman zaman denizaşırı yatırımlarında başarısızlıkla karşılaşabileceğinin en dramatik örneğidir. Amerikan merkezli Wal-Mart dünyanın en büyük perakendecisi ve en kârlı şirketlerinden biridir. Geçen yıl 318 milyar dolar olan cirosu, neredeyse Türkiye'nin gayri safi milli hasılasına eşittir.Wal-Mart "Arzuladığımız büyüklük ve sonuçları elde etmenin güçlüğünü anladık" diyerek Almanya'daki 85 mağazasını Türkiye'de de faaliyet gösteren Metro grubuna sattı. Hatırlanabileceği gibi, bir süre önce Wal-Mart Türkiye'ye girmek için Koç'la Migros konusunda görüşmelerde bulunmuştu. Zorluğun farkında değiller Wal-Mart sert bir rekabetle karşılaştığı ve Amerika'da başarıyla uyguladığı model Almanya koşullarına uymadığı için başarısız oldu. Hipermarket sahasında Metro'yla, daha küçük boyutta ise, Bimvâri iş yapan Aldı ve Lidl'le boy ölçüşemedi. Wal-Mart Güney Kore'den de çekildi. Ama bu, Türkiye'den vazgeçtiği anlamına gelmez. Amerikan pazarında doyum noktasına dayanan Wal-Mart büyümeyi halen cirosunun % 20'sini teşkil eden denizaşırı pazarlarda aramak zorundadır.Wal-Mart'ın Almanya'dan çekilmesinden bizim çıkaracağımız en büyük ders şu olabilir: Masraflarını iyi kontrol edebilen, rekabet gücünü en üst düzeyde tutabilen Türk şirketlerinin yabancı rekabetten korkmasına gerek yoktur. Tam tersine, yabancılar onlardan korksun. mmunir@milliyet.com.tr Almanya'ya uymadı
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024