İyi bir yazı birbirine ters iki unsurdan meydana gelir. Yazılanlardan ve silinenlerden.
Rodin’e “Nasıl heykel yapıyorsunuz?” diye sorulduğunda “Taşın gereksiz kısımlarını atıyorum geriye heykel kalıyor” demiş.
Rodin’in yaptığının “yazıcası” silmektir. İyi yazı gereksiz kelimeler atıldıktan sonra geriye kalandır.
Yazıda sadece söylenilmek istenen şeyi söylemek için gerekli kelimeler kalmalıdır. Yüz kelime ile anlatılan bir şey on kelime ile anlatılabiliyorsa, on kelimeyi tercih etmek gerekir. Eğer beş kelime aynı işi görmüyorsa, tabii.
Yazı bitirildikten sonra okunmalı, okunmalı, tekrar okunmalı ve gereksiz kelimeler, cümleler, paragraflar, sayfalar atılmalıdır. Editing denilen şey budur.
Kısaltılmak dolayısıyla daha iyi olmayacak yazı hemen hemen yoktur, en büyük yazarların kâinatında bile.
Zor anlaşılan şeyler
Zor anlaşılan şeylerin iyi veya derin olduğu çoğu zaman bir masal veya aldatmacadır. Dünyanın en iyi romancısı olarak bilinen Tolstoy (1828-1910) okunması en kolay yazarlardan biridir.
Soyut şiirlerin hemen hemen hepsi saçmadır, şarlatanlıktır. Anlaşılmamak üzere yazılmış bir şeyi anlamak mümkün olmadığına göre okumak anlamsızdır.
Bir şeyi anlaşılmamak üzere yazmak entelektüel ukalalıktan baka bir şey değildir.
Yazı olabildiğince yalın, anlaşılır, kısa olmalıdır- ne daha az ne daha fazla.
En karmaşık konular bile herkesin anlayabileceği şekilde yazılabilir.
Anlaşılması zor yazılar karışık bir kafanın yansımasıdır. Açık yazamayan ya açık düşünemiyordur ya da konusuna hâkim değildir. İnsan kendi anlamadığı şeyi başkalarına anlatamaz.
Uzun veya kısa, bir yazının iyi olduğunun kanıtı ilgiyle sonuna kadar okunabilir olmasıdır.
Söyleyecek ilginç bir şeyi, anlatacak özgün bir öyküsü olmayan iyi yazı yazamaz.
Basit karmaşıktan iyidir
Çok iyi yazmak için çok okumak ve çok yazmak gerekir. Şampiyon yüzücü olmak için çok iyi yüzmek ve çok yüzmek gerektiği gibi.
İyi yazı bir tür dürüstlüktür.
Basit, karmaşıktan iyidir.
“Çalmak taklit etmekten iyidir.”
Basmakalıp sözler veya deyimler kullanmak kirli iç çamaşırı giymeye benzer. Şiddetle kaçınılmalıdır. Basmakalıp hayal gücü, yaratıcılığın azlığına işaret eder.
Yazmak kabul etmekten çok reddetmektir. Yazılan konuyla ilgili düşünceleri, onları yazmak için akla gelen kelimelerin kimini reddetmek, kimini kabul etmektir. Çok şeyi yazıya kabul ederseniz yazı kalabalıklaşır, ana düşünceler o kalabalığın içinde kaybolur.
Çok kelime ile yazılıp az şey anlatan yazılar içindeki fındıkların çoğunun boş olduğu bir sepet fındık gibidir.
“Söz çoğaldıkça anlam azalır/ Bunun kime yararı olur?” Tevrat’tan gelen bu sözler bu gerçeğin yüzlerce yıl önce bilindiğini gösteriyor.
İyi bir yazı açık pencereden dışarı bakmaya benzer, kötü yazı tozlu pencereden.