Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ferai Tınç geçen hafta 28 yılıdır çalıştığı Hürriyet gazetesinden istifa ederek ayrıldı. Birkaç gün sonra Genelkurmay Başkanı ve üç kuvvet komutanı istifa etti.
Bu istifalar ilk bakışta birbiriyle ilgili değil gibi görünüyor ama nedenleri aynıdır: Kurallarını artık AKP’nin koyduğu, Erdoğan’ın egemenliğine geçmiş iş kollarında çalışmaya devam etmeme isteği.
Yıllar geçti. Ferai Tınç’ın Hürriyet’te yazmaya başladığı 1983, Evren’in ve Özal’ın Türkiye’si idi.
Türkiye ekonomide din değiştiriyordu. Örümcekli, içe dönük devletçilikten özel sektörü öne çıkaran dinamik pazar ekonomisine geçiliyordu.
Askerlikte en üst makam hâlâ cumhurbaşkanlığı idi.
Ana gazetelerin çoğu askerin ve MİT’in gönüllü sözcüleri, kamuoyu manipülatörleri idi.

Yargı siyasetin bir kolu
Yargı siyasetin bir kolu ve vatandaştan çok devletin ve resmi ideolojinin koruyucusu idi. Hükümetlerin vatandaşı cezalandırmak için kullandığı kırbaçtı.
Özetle, ideal bir demokraside yaşamıyorduk.
Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül askeri, yargıyı ve basını etkisizleştirmeden iktidar olamayacaklarını biliyorlardı veya çabuk fark ettiler. Ve zaman içinde her üçünü de tesirsiz hale getirdiler.
Bu zor olmadı çünkü ne askerin, ne yargının, ne basının ayaklarının üzerine bastığı yer sağlam değildi.
Elleri de temiz değildi. Çok açıkları vardı. Demokratik değildiler. Adil değildiler. Profesyonel değildiler. Esas fonksiyonlarını yerine getirmiyorlardı.
Şimdi getiriyorlar mı, ya da AKP’nin yarattığı yeni koşullar getirmelerini sağlayacak mı?
Basın bugün Ferai Tınç’ın Hürriyet’te girdiği günden daha mı özgür?
Türkiye daha demokratik oldu mu?
Erdoğan ile Gül yaptıklarını katıksız bir demokrasi aşkı ile mi yaptılar?

Demokratik rejim
Türkiye’yi daha demokratik yapmak mı idi amaçları? Yoksa AKP’nin doğal düşmanlarını teker teker bertaraf etmek, hayallerindeki rejimi (o her ne ise) yerleştirmek için sahayı temizlemek mi? Hiçbir zaman seçim kaybetmeyecekleri bir ortam yaratmak mı?
Evet. Demokratik rejimin daha sağlıklı olması için askerlerin siyasetten ellerini çekmeleri şarttı. Nitekim çektiler veya çektirildiler. Türkiye daha demokratik oldu mu?
Aynı şekilde yargı siyasetin etki alanından çıkmalı idi. Çıktı mı?
Bu soruların cevabı açık değil. Ama şurası kesin ki, her şeyi hesaba katacak olursak, 1983, 1923’ten iyi idi ve 2013 de muhtemelen 1983’ten iyi olacak.
1920’lerde güçlü, ne istediğini bilen bir adam yeni bir Türkiye şekillendiriyordu. Yılların akışında o Türkiye eksik ve aksak bir demokrasi doğurdu.
Şimdi bir başka güçlü, ne istediğini bilen adam yeni bir Türkiye şekillendiriyor.
Bakalım onun Türkiye’si ne doğuracak.
Ne demokrasiyi, de despotluğu bir kişi kurmaz. Hepimiz altında yaşadığımız rejimin işbirlikçisiyiz.
Ve herkes istifa ederse, kim nöbet tutacak?