Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Otoprodüktörlerle de kavgalı. Onlar da, bakanlığın anormal düşük fiyatlara elektrik satmaya zorlayarak kendilerini kazıkladığını iddia ediyorlar.Hükümet daha önceki dönemlerde imzalanan bazı yap-işlet-devret kontratlarını iptal etti. Zarara uğrayanlar Türkiye'yi uluslararası tahkime götürdü. Türkiye kaybetti. Ödenen tazminatlar 150 milyon dolar civarında.Kim haklı? Özel sektör. Neden?Çünkü hükümetin çağdaş, yalın, adil, piyasa realitelerine uygun enerji politikası yok. Sektör sağlıklı bir yapıya oturtulamıyor. Bakanlık konuya uzun vadeli, rasyonel, çağdaş çözümler getirecek kapasiteye sahip değil. Sorunları çözecek irade ve uzmanlıktan mahrum. İmzalanmış kontratlara saygı duymuyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütün özel elektrik üreticileriyle kavgalı. Yap-işlet-devretçilerle kavgalı, çünkü, anormal yükseklikle elektrik fiyatlarıyla Türkiye'yi kazıkladıklarını iddia ediyor. Enerji Bakanı Hilmi Güler kumda futbol oynatmaya çalışan bir hakeme benziyor. Yer düz değil. Top sekmiyor.Güler'e haksızlık yapmak istemiyorum. Enerji rezaletinin büyük bir bölümünü miras yoluyla Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller gibi dâhilerden devraldı. Doğalgazla çalışan birçok yap-işlet-devret tesisinde üretilen elektriğin astronomik fiyatlarla kontrata bağlandığı da doğrudur.Ama problemlerin miras olarak devralınması bir mazeret değildir. Kontrat da kontrattır. Ülkenin çıkarına olmaması, uluslararası hukuk önünde battal oldukları anlamına gelmez. Ahde vefasızlığın bedeli pahalı elektrikten pahalıdır.Otoprodüktörlere ve diğer özel üreticilere yapılan muamele haksızdır. (Otoprodüktör kendi tesisleri için elektrik üretip fazlasını devlete satanlara endüstricilere verilen addır.) Hükümet sık sık doğalgaza zam yapıyor. Ama elektrik üreticilerinin bu zammı fiyatlarına yansıtmalarına izin vermiyor. Aynı zamanda yap-işlet-devretçilerin gaz fiyatlarını milimine kadar fiyatlarına yansıtma hakkına sahip olduğunu kabul ediyor.Yani, Bakanlık yap-işlet-devretçilerden pahalı aldığı elektriği otoprodüktörlere kazık atarak hafifletmeye çalışıyor. Astronomik fiyatlar Durumu daha da karmaşık bir hale getiren, devletin de elektrik üretiyor olmasıdır. Yaptığı enerji yatırımlarının maliyetini modern yöntemlerle hesaplamasını bilmediği için, devlet, elde ettiği elektriği çok ucuza mal ettiğini sanıyor. İnşaat maliyetini, amortismanı falan dikkate almazsanız elektrik, tabii, ucuz olur. Aynen arabaya ödediğiniz bedeli unutup sadece ödediğiniz benzini hesapladığınızda araba sahibi olmanın "ucuz" olduğu gibi. Türkiye'de devlet, yap-işlet-devret ve otoprodüktör olmak üzere en az üç değişik elektrik fiyatı var. Bu fiyatların hiçbiri ekonomik değil. Serbest piyasa koşulları içinde oluşan, arz ve talebin biçimlediği bir fiyatın belirmesi enerji sektörünün içinde bulunduğu bataklıktan çıkması için ilk koşuldur. İkinci koşul, sektörü politikanın ve bürokrasinin istibdadından kurtarmaktır.Mevcut koşullarda özel sektör sadece santral kapatır, yenisini açmaz. Nükleer santral yapacağını sanmak ise komik ötesi bir gülünçlüktür. mmunir@milliyet.com.tr Değişik elektrik fiyatları var