Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bilgin bir zamanlar Türkiye'nin en güçlü kişilerinden biriydi. Çiller ve Yılmaz hükümetleri döneminde bakanlardan büyük forsu vardı. Ofisi basketbol sahası kadar büyüktü. Sarıyer'de 2.000 metrekare kapalı alanı olan bir evde oturuyordu. Londra'nın en mutena mahallesinde dairesi vardı. Yazları cuma geldi mi özel uçağına biner, güney Fransa'da onu bekleyen yatına uçardı. Bu yatın "dünyanın en büyük yatı" diye namı vardı. Şimdi kiralık bir villada oturuyor. Çalışma yeri avukatının ofisi. Çünkü 1998'de hayatının hatasını yaparak özelleştirmeden banka satın aldı. Etibank batık haldeydi. Bilgin'in ne sermayesi ne de bankacılık deneyimi vardı ve bankayı kârlı bir hale getirmesi imkânsızdı. Ama o devirde bu gibi şeyler pek dert edilmiyordu. Bilgin, "O zaman bütün bankalar hâkim gruplara para sağlamak için çalışıyordu. Türkiye'nin düzeni oydu" diyor. Bilgin'in bu tespiti bütün sektör için geçerli olmamakla beraber, el konan 20'den fazla banka için doğrudur.2000 yılında Etibank'a devlet el koydu. Banka yeniden devletin mülkiyetine geçti.Bilgin'in Türkiye'deki bütün varlıklarına el kondu. Hapse atıldı. Sabah, atv ve Etibank'ın eski patronu Dinç Bilgin'le avukatının Maçka'daki ofisinde karşılıklı oturuyoruz. Mahkeme önüne çıktı. Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, Etibank'ı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık ve banka parasını zimmete geçirmek suçuyla 14 yıl hapse mahkûm oldu. Çarşamba günü Yargıtay, Bilgin'in itirazını dinleyecek.Bilgin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile de davalı. Batık banka patronlarının mallarını tasfiye etmekle görevli TMSF'ye 889 milyon dolar borcu olduğunu kabul eden bir belge verdi. Bir zaman sonra TMSF'ye müracaat etti, "Zor durumdayken imza atmak durumunda kaldım" dedi. Borcun büyük bir bölümünün kendine ait olmadığını, TMSF'ye devrettiği varlıklarının borcundan fazla olduğunu iddia etti. TMSF ile uzlaşamayınca geçen ay mahkemeye başvurarak borcunun tespit edilmesini istedi. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Bilgin'le aynı fikirde değil. "Dinç Bilgin borcunu ödediğini söylüyor. Bizim veriler bunun tersini gösteriyor" dedi.Ertürk buna rağmen Bilgin'in şikâyetlerini ciddiye aldığını söyledi. Ertürk, "Bütün itirazlarını ayrıntılı olarak bildirmesini istedim. Rapor verdiler. İtirazların bir bölümünün dikkate alınmaya değer olduğunu gördük. Çalışmalar sürerken menfi tespit davası denen bir dava açtı. Bu bizi zora soktu. Görüşmelere devamda fayda olmadığı noktasına götürdü" diyor. Bilgin öyle diyor ama... Bilgin, Sabah ve atv'nin yayınlarından dolayı birçok insanın, özellikle Milli Görüşçülerin ona garezi olduğunu, bu nedenle haksız muameleye tabi tutulduğunu söylüyor."Eski gazete patronu olmak kadar tehlikeli bir şey yok" diyor. Bilgin, banka "hortumcusu sıfatını" reddediyor.Etibank'ın yasal limiti aşarak grup iştiraklerine kredi verdiğini kabul ediyor. Ancak "Teminatı olmayan tek kredi yok" diyor. "Ben şahsıma kredi almadım. Ailemin diğer fertleri de almadı. Varlıklarımın değeri yükümlülüklerimin değerinden fazla. Ben banka hortumlamadım. Sonuçta banka benim kaynaklarımı hortumladı."Bilgin Etibank'ın özelleştirmeden önce batık olduğunu söylüyor. "Bunu gizlediler. Kandırdılar. Batık bankayı batırdığımı iddia ediyorlar."Buna rağmen Etibank'ı almış olmanın bir hata olduğunu kabul ediyor."O zaman medyada bir çılgınlık vardı. Sanki yapmazsan eksik kalacakmış gibi... Koç'la birlikte Türk Telekom'un GSM (Aycell) özelleştirmesine girecektik. Kafayı yemiştim. Ayaklarım yere basmıyordu." Şimdi basıyor. Ama basacak bir yeri kaldı mı bilmiyorum. mmunir@milliyet.com.tr 'Kafayı yemiştim'