Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Karşımızda zerre kadar yaratıcılık pırıltısı olmayan, milliyetçilikte MHP'nin sağına kaymış, demagojinin sığ sularının balığı, ufuksuz, ekonomiden anlamayan bir ana muhalefet partisi var. Bu parti sadece reaksiyon veriyor. Hiçbir konuda orjinal bir fikri yok ve olması da mümkün değil çünkü bu nitelikleri barındırmıyor. Baykal ve CHP adına konuşanların hiçbir konuda aldığı pozisyon inandırıcı değil, çünkü hepimiz CHP'nin Baykal'ın saltanat sandalı olduğunu biliyoruz. Baykal'ın sicilinde seçim başarısı yoktur. Halk oylamaları olmasının da mümkün olmadığını gösteriyor. Baykal ve politbürosu sadece oy verenleri kendilerinin seçtiği parti kongrelerini kazanabilir. Genel seçimlerde AKP'nin ardında nal toplaması şaşırtıcı olmaz.Oysa Türkiye'nin ilk seçimlerde AKP'den kurtulması lazım. Türkiye'nin AKP'den kurtulmasının önündeki en büyük engel Deniz Baykal ve onun diktasındaki Cumhuriyet Halk Partisidir. Sadece son bir ay içinde olan iki şey bu partiden uzun vadede hayır gelmesinin mümkün olmadığını kanıtlamaya yeter.Bunlardan ilki Merkez Bankası başkanlığı olayıdır. Erdoğan bu olayda sergilediği tavırla AKP'ye sadık birini Merkez Bankası başkanı yapmak için ekonomide son 3-4 yılda alınan kazanımları bile riske atacak kadar cemaatçi olduğunu gösterdi. Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasını "ne olmuş yani bize de atıyorlar," diyerek küçümsemesi ise Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmeye layık bir ülke olmadığını ileri süren Fransa, Almanya ve Avusturya gibi ülkelerin o kadar da boş konuşmadığını gösteriyor. Erdoğan, ülkenin en eski gazetelerinden birinin bombalanmasını önemsemedi. Oysa gazeteyi ziyaret edip "geçmiş oldun" diyebilirdi. Ama bunu aklından bile geçirmemiştir çünkü Cumhuriyet'i düşman addediyor. Cumhuriyet AKP cemaatine ait değildir. Ama Susurluk'u "bunlar fasa fiso" diye huzurdan kovmaya kalkan Erbakan'a çelmeyi takan kader Erdoğan'ı pas geçmedi. Cumhuriyet'e bomba atanların birkaç gün sonra Danıştay katliamını düzenlediğini öğrendik. Avrupa boş konuşmuyor AKP ilk iktidara geldiğinde Erdoğan'ın merkeze kayarak bütün Türkiye'yi kucaklamaya çalışacak basireti gösterebileceğini ummuştum. Mantık doğru yolun bu olduğunu gösteriyordu. Halk oyu araştırmaları AKP'ye oy veren tesettür cemaatinin %12 civarında olduğunu gösteriyordu. Geriye kalanlar diğer partilerin hırsızlığından ve beceriksizliğinden bıkanlardı.Ama Erdoğan bu basireti göstermedi. Artık üzülerek anlıyorum ki göstermesi mümkün değildir. Çünkü o bir cemaat adamıdır. CHP Türkiye'yi AKP'den kurtaramaz. Onun kendini yöneten yeteneksiz takımından kurtulmaya ihtiyacı var. Onun içindir ki Cuma günü Danıştay cenazesine gelen kalabalıklar Baykal'ı değil askerleri alkışladı.Tebrikler çocuklar! Devam edin! mmunir@milliyet.com.tr O bir cemaat adamı