Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cep telefonu kanser yapar mı? Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur ve olamaz. Çünkü zararlı şeylere küçük dozlarda maruz kalmanın etkisini ölçecek alet yoktur.
Şunu demek istiyorum: Bir nükleer santral patladığında yakınında olanlar çok yüksek dozda radyasyon aldıkları için ölürler veya ağır bir biçimde hastalanırlar.
Devamlı çok küçük dozda radyasyona maruz kalanlara ne olur? Bu sorunun cevabı bilinemez, çünkü günlük bazda alınan radyasyonun sağlık üzerindeki etkisini ölçecek aletlere ve yöntemlere sahip değiliz.
Ama sağlığa verdikleri zarar kısa vadede ölçemeyeceğimiz kadar küçük oldukları için radyasyon, toksik madde ve elektromanyetik dalga gibi şeylerin insan için zararlı, hatta öldürücü olmadığı da söylenemez.
Sigarayı düşünün: Sigara tiryakiliği akciğer kanserine yol açar ama ilk içilmeye başlandığından 20-30 yıl sonra.

Kimse ‘yapmaz’ diyemez
Cep telefonunun yaydığı elektromanyetik dalgalar da aynen sigaranın içindeki zehirli maddeler gibi
20-30 yıl geçtikten sonra kansere neden olabilir.
Olmaya da bilir. Ama aradan 20-30 yıl geçmeden kimse “Cep telefonu kanser yapmaz,” diyemez. “Cep telefonu şirketlerinin diktiği baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalgalar insan sağlığına zararlı değil,” de diyemez.
Diyebilir, aslında ve diyor da. Bu konuda fetva veren profesörler, platformlar, sivil toplum kuruluşları var. Ama bunların birçoğunun internet sitesinde kim tarafından finanse edildikleri, kurucularının kim olduğu yazmaz.
Ama araştırırsanız, benim gibi, neredeyse hepsinin arkasında mobil telefon endüstrisinin çeşitli oyuncularının olduğunu görürsünüz.
Bu gerçek yıllarca sigaranın zararlı olmadığını savunan tütün firmalarını akla getirir ve onları inanılmaz yapar. Çünkü gizli gizli adına konuştukları firmaların tek arzusu mobil telefon kullanımının mümkün olduğu kadar artmasıdır. Sizi veya çocuklarınızı muhtemel tehlikelere karşı korumak gibi bir gaileleri varsa, bu daha çok para kazanma arzularından çok sonra gelir.
Bunlar bu işi çok iyi bilirler veya bildiklerini sanırlar. “Bilimsel” ayaklara yatarlar, göz boyamak için teknik konuşurlar, şu veya bu yabancı kuruluştan alıntı yaparlar.

Yeterli kanıt yok
“Cep telefonu kanser yapar diyorlar, ama ona bakarsanız turşu ve kahve de kanser yapar,” derler.
Cep telefonlarının kanserle ilişkisi için yeterli kanıt yok derler. Hiçbir zaman, “Cep telefonlarının kanserle ilişkisi olmadığına dair yeterli kanıt yok,” demezler. Ki doğrusu budur. Bugüne kadar yapılan araştırmaların hiçbiri bu muammaya kesin bir çözüm getirmedi. Birçok araştırma birbirine ters sonuçlar verdi.
Mobil telefonu, kansere neden olup olmadığı kesin olarak tespit edilinceye kadar, kanserojen olması olası addetmek yapılabilecek en akıllı iştir.
Nitekim Dünya Sağlık Örgütü WHO mayıs sonunda yayımladığı bir raporda cep telefonlarının yaydığı radyasyonun muhtemel bir kanser nedeni olduğunu açıkladı. Egzoz gazları, kurşun ve kloroform gibi.
Burnunuzu egzoz borusuna dayamak veya çayınıza kurşun katmak aklınıza geliyor mu? O zaman, aynı dikkati, özellikle çocuklar konusunda, cep telefonu kullanımında da göstermeniz gerek.