Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bilgiye ulaşmak çok zordu. Çok kolay oldu. Ulaşılabilecek bilgi azdı. Astronomik biçimde arttı. Geçenlerde, ana rahmindeki bebeklerin gebeliğin hangi ayında duymaya başladıklarını araştırırken bunu bir daha anladım. Saniyeler sürdü Google'a birkaç kelime yazıp ilgili sayfalara ulaşmam. Internetten önce bu tür bilgilere ulaşmak aylar sürebilirdi. Hatta bulması zor olacak diye insan birçok bilgiyi aramaya kalkışmıyordu bile.Eskiden eski bilgilere ulaşabiliyordunuz veya bulduğunuz bilgi kısa zamanda eskiyordu. Bir ansiklopediyi beş - on seneden az bir zaman içinde gözden geçirip yeniden basmak ne mümkündür ne de ekonomik. Şimdi bilgi saniyesinde hazır. En yeni araştırma bulgularının basıldığı Science, Nature gibi dergileri piyasaya verildiği anda internette okuyabiliyorsunuz. New York'ta oturan biri bu yazıyı Milliyet İstanbul'da piyasaya çıkmadan okuyabilir. Gelecek sene gazetecilikte kırk yılımı dolduracağım. "Gördüğün en önemli değişiklik nedir?" diye soracak olursanız cevabım şudur: Bilgiye ulaşmak. Bu yazıyı yazdığım gün NASA'nın web sitesinde Cassini uydusunun Satürn'den bir gün önce yolladığı resimlere bakıyordum.Internetin belki de en önemli özelliklerinden biri bu bolluk ve ona ulaşmadaki kolaylığın herkes için olmasıdır.Bilim'i Çin'de aramaya gerek yok artık. Bilim parmaklarımızın ucunda.Cehaletin mazereti kalmadı. "Bilmiyorum," demek "Arayıp bulmaya üşeniyorum" demektir.İnternet dünyada istisnasız herkese açık bir üniversitedir. Belki de dünyanın en iyi üniversitesidir. Sıralarına bilgisayarı olan herkes oturabilir. Ne giriş sınavı var, ne sınıf, ne YÖK, ne Milli Eğitim Bakanlığı, ne de mezuniyet. Hayat boyu eğitim var.Okuduğum bir bilimsel raporda elli yıl sonra üniversitelerin ortadan kalkacağı, eğitimin internet aracılığıyla yapılacağı yazıyordu. Üniversiteler kalkacak! Geçen gün bu konuları tartıştığım bir işadamı itiraz etti. Google'da arama yapınca liste başına en kaliteli bilgiler gelmiyor, Google'a listenin başlarında görünmek için para ödeyenler geliyor, dedi. Ayrıca, dedi, o kadar çok bilgi var ki hangisinin doğru, kaliteli bilgi olduğunu ayıklamak bir ton zaman alıyor.Bu eleştiriler, içinde bir milyon dolar olan bir çanta hediye edilen kişinin "banknotlar buruşuk" diye şikâyet etmesine benziyor.Manavda kirazın en olgununu, fırında ekmeğın en çıtırını, kalabalıkta kadının en güzelini hiç gayret sarf etmeden görmek nasıl kolaysa arama motorlarıyla bilginin iyisine ulaşmak da o kadar kolaydır. Biraz eğitim gerek. Hiçbir şey bedava değil. Göremiyorsan görmeyi öğren. O kadar zor değil. mmunir@milliyet.com.tr Görmeyi öğren...