Formula Bir’in kaderinin ne olacağı birkaç hafta içinde Spor ve Gençlik Bakanı Suat Kılıç ile Formula 1 patronu Bernie Ecclestone arasında yapılacak görüşmelerde belli olacak.
Yedi senden beri düzenli olarak yapılan yarışlar iki taraf arasındaki kontratın sona ermesi ve yenisi üzerinde anlaşma sağlanamaması yüzünden bu yıl yapılamadı.
Tıkanıklığın nedeni yarışlar karşılığında Formula Bir’in Türkiye’den aldığı 13,5 milyon dolarlık bedeli 26 milyon dolara çıkarmak istemesidir.
Formula Bir yetkilisinden aldığım bilgiye göre zam talebinin arkasında iki neden var. Yarışlara talip olan ülkelerin artması, yeni isteklilerin Türkiye’nin ödediğinden daha fazla para ödemeye hazır olması. Türkiye’de bilet, sponsor vesaire gelirleri çok az olduğu için önden para alıp gelir açığını kapatma isteği.
Türkiye zammı fahiş buluyor.
Bakanın seçimi kolay değil.
Uzlaşmaya kapıyı kaparsa Formula Bir’i Türkiye’den atmış adam olacak. Ecclestone’un talebini karşılarsa, seyircisi olmayan, zengin işi bir azınlık sporuna memleketin parasını harcamaya devam edecek.
Doğru seçim ne olabilir?
Bugüne kadar baştan sona fecaat olan Formula Bir bundan sonra daha yararlı bir mecraya taşınabilir mi, ona bakmak lazım.
Formula Bir birçok nedenle Türkiye’de tutunmadı. Seyirci çekmedi. Otomotiv endüstrisi, sponsorlar uzak durdu. Tesis profesyonel bir şekilde işletilemedi. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu TOSFED yarışçısı yetiştirmek, illeri harekete geçirmekte olağanüstü başarısız oldu.
Hepsinden beteri, başından itibaren Formula Bir’den kötü kokular gelmeye başladı. Gizlilik, yolsuzluk, yalan, arsa spekülasyonu dedikoduları, sporu kişisel rant kapısı yapma gayretleri Formula Bir’in Türkiye’ye spor için değil bazılarını zengin etmek için getirildiği izlenimini uyandırdı.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Başkanı Mümtaz Tahincioğlu ve dört üst düzey yöneticisi hakkında dolandırıcılık soruşturması yapması bunun en son örneğidir.
Özetle, Türkiye pist yatırımını yaptı, Formula Bir’i getirdi ama bunlardan bir fayda elde etmeyi beceremedi.
“Harvard inşa ettik ama onu besleyecek, ilkokul, lise inşa etmedik” dedi işin içinde olan bir yönetici.
Şimdi, bir sürü başka ülke yarışları ülkesine getirtmek için uğraşırken Türkiye Formula Bir’i kapı dışarı etmeye hazırlanıyor.
Türkiye gibi otomotivde iddiası olan, Olimpiyatlara ev sahipliğine aday olan bir ülkenin kararını iyi düşünerek vermesi gerekir.
Bence, Kılıç kendine şu soruyu sormalı: Formula Bir’i zarardan kâra geçirebilir miyim?
Kâra geçmek için on dört yıldan beri aynı yönetim altında yorulmuş ve kokuşmuş TOSFED’i temizlemek gerek. Sporcu yetiştirmek TOSFED’in ana amacı haline getirilmelidir. Seyirci ve sponsor sayısını artırmak için gayret sarf edilmelidir. Tesisin sahipliği bu sporla hiç ilgisi olmayan İstanbul Ticaret Odası ve TOBB’dan alınmalıdır.
Bunlar yapılamayacaksa, zararın neresinden dönülse kârdır.
YARIN: TAHİNCİOĞLU VE ARKADAŞLARI HAKKINDA DOLANDIRICILIK İDDİALARI