Dikkatli öğretmenlerin iyi bildiği şeyler

29 Eylül 2011

Hiperaktivite ve dikkat bozukluğu konusunda geçenlerde bir anaokul müdüresine geniş yer verdiğim için bazıları tarafından eleştirildim.
Sebep basitti. Öğretmenlerin gözlemleri önemlidir çünkü ebeveynlerden sonra çocuklarla en çok vakit geçirenler onlardır. Aynı çocuklarla aylar, bazen yıllar geçiriyorlar. Bu da onlara eşsiz bir perspektif veriyor.
Hiperaktivite ve dikkat bozukluğunu gerçekten anlamak isteyenlerin başlangıç noktalarından biri öğretmenler olmalıdır.
Bu nedenle bugün de köşemi Nazilli’de Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapmış olan Dilek Dede’ye ayırıyorum.
“Biz büyükler çocuklarımızın farklı kişilik özellikleri ve yetenekleri olduğunu kabul etmiyoruz,” diyor Dilek Dede. “Ben matematiği seviyorsam o tarihi sevemez, mesela. Ben doktor olamadımsa onu doktor yapmalıyım, veya.
“Durum böyle olunca da o hiperaktif denilen çocuklar matematik dersinde öğretmen tarafından zor zapt edilirken müzik dersinde bir melek kesilebiliyorlar pekala.
“Bunu veliye söylediğinizde ‘Ben müziği ne yapayım’ diyor, ‘matematiği iyi olsa ya.’ Yani bütün anne babalar çocuklarının matematiği, fiziği, kimyası iyi olsun istiyor. Zeka dediğin matematikle olur, yani.

Yazının Devamı

Sağlık Bakanlığı doğru saymasını biliyor mu?

28 Eylül 2011

Sağlık Bakanlığı birkaç ay önce 2011 -2023 yılları arasında uygulamaya konacak bir Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı açıkladı. Bu plan pek yeni olmayan iki çalışamaya dayanıyor: 1996’da tamamlanan Türkiye Ruh Sağlığı Profili Çalışması, 2004’te yayınlanan, Hıfzıssıhha Mektebi’nin yaptığı Ulusal Hastalık Yükü Çalışması, Türkiye Ruh Sağlığı Profili Çalışması.
Bakanlık, bunlardan hareket ederek önemli bir sonuca varıyor: Çocuk ve ergenlerde klinik düzeyde sorunlu davranış oranı yüzde 11’dir.
“Bu bulgu tıpkı Batı ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de ruhsal hastalıkların yaygın olduğunu göstermektedir” diyor Eylem Planı. Bir şeyi olduğundan hafif ifade etme konusunda yarışma olsaydı herhalde bu cümle birinci gelirdi.
Türkiye’nin nüfusu 74 milyondur. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre 0-14 yaşları arasındaki çocuklar toplam nüfusun dörtte biridir. Buna göre iki milyondan fazla çocuk ve ergen “klinik derecede” ruh hastasıdır.
Bu sayının doğru olabileceğine inanmıyorum. “Bu rakama, günde en az elli çocuğa vizit yapan otuz senelik bir çocuk hekimi olan ben değil, hiçbir pediatrist inanmaz” diyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları öğretim üyesi Prof. Dr.

Yazının Devamı

Patlayan hastalık değil teşhis ve ilaçtır

24 Eylül 2011

Türkiye’de hiperaktivite bozukluğu ve dikkat eksikliğine psikiyatristlerin en sık yazdığı ilaçların satışında son üç yılda rekor bir artış meydana geldi.
En iyi satan ilaç olan Concerta’dır. Bir tıp kuruluşundan aldığım rakamlara göre, Concerta satışları üç yıl öncesine kıyasla yüzde yüze yakın artarak 2010’da yaklaşık 250 bin kutu oldu.
Dünyada, bu ilacın satışının, bu kadar kısa bir sürede, bu kadar hızlı arttığı bir başka ülke olduğunu bilen varsa lütfen beni haberdar etsin.
Aynı dönemde, ikinci en çok satan ilaç olan Ritalin 225 bin kutu ile yüzde otuza yakın artış sağladı.
Neden meydana geldiği ne kamu ne de özel kurumlar tarafından araştırılmayan bu artışlar ürkütücüdür.
Çocukları bu ilaçlarla tedavi etmenin büyük riskleri var.
Bu ilaçların etkin hammaddesi olan metilfenidat bir merkezi sinir sistemi uyarıcısıdır ve amfetamine benzer.

Yazının Devamı

Hiperaktivite ve dikkatsizlikle ilaçsız savaş

23 Eylül 2011

Hiperaktivite bozukluğu ve dikkat eksikliği ile ilaçsız mücadele etmek amacıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde çaba gösteren sivil toplum örgütleri var.
Bu gayretlerin başlangıç noktası şudur: Amerikan Psikiyatri Derneği APA ve onun destekçisi olan ilaç endüstrisi gelir maksimize etmek amacıyla bu bozuklukların kapsam alanını çok genişletti. İlacı tedavinin en önemli unsuru haline getirdi. Ama bu ilaçların ağır yan etkileri var. O nedenle olumsuzlukları ilaçsız gidermenin yollarını araştırmak gerek.
“Kendi kendine yardım etmeyene Tanrı yardım etmez” inancıyla yola çıkan birçok sivil toplum örgütü değişik yöntemler geliştirdi.
Bugün bunlardan ikisinden bahsedeceğim (1) Uygulanmaları çok kolay olduğu için, (2) Bedava olduğu için.
Birinci yöntem spordur. (http://www.learningabledkids.com/)
Günde 30 ila 45 dakika yoğun spor yapmak çocuğun beynindeki serotonin ve dopamin düzeyini yükseltir. Çocuklara verilen bazı ilaçların da elde etmek istediği sonuç budur.
Beyin kimyasallarını yükseltmek çocuğun derslerine daha uzun süre yoğunlaşmasına yardımcı olur, hafızasını düzeltir ve daha az fevri hareket etmesine neden olur.

Yazının Devamı

Titiz doktorun hiperaktivite muayenesi nasıl olur

22 Eylül 2011

Bir hastanın kanser olup olmadığını kesin olarak öğrenmek için şüpheli uzvundan parça alıp laboratuvara göndermek yeter.
Çocuk doktorlarının ve psikiyatristlerin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olarak tarif ettiği durumları teşhis etmek için uygulanacak böyle kesin bir test yoktur.
Bu durumların hastalık olup olmadığı bile tartışmalıdır ve bu tartışma Batı’da gittikçe alevlenmektedir.
Hastalığın beynin neresinde, neden baş gösterip hangi yolları izleyerek ortaya çıktığı da kesin olarak bilinmemektedir.
Bunun nedeni beyinde araştırma yapmanın zor olmasıdır. Scientific American’ın sözleri ile “Vücuttaki hiçbir organ beyin kadar araştırılmaya dirençli değildir. Araştırmacılar karaciğer, ciğer ve kalpten canlı hücreler alıp inceleyebilir ama, bir çok nedenle, beyinden hücre almak problematiktir.”
Bu nedenlerle, çocuklarını doktora götürmek isteyenlerin bilmesinde fayda olabilecek bazı şeyler var:
(1) Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi görünebilecek davranışların tamamen başka nedenleri olabilir.

Yazının Devamı

Kızgın psikiyatristler ve halkın bilme hakkı

21 Eylül 2011

Hiperaktivite bozukluğu ve dikkat eksikliği konusunda yazmaya karar verdiğimde psikologlardan olumsuz tepki alacağımı biliyordum. Buna rağmen aldığım mailler beni şaşırttı.
Şimdiye kadar hiçbir yazıma bu kadar çok tepki almadım. Beni bundan daha çok şaşırtan bu cevapların bazılarının düzeysizliği oldu. Bugüne kadar aldığım maillerin hemen hemen hepsini, hemen hemen hiç dokunmadan yayımlıyorum. İsteyenler bugün Milliyet.com.tr’de yazımın altında okuyabilir.
Neden o kadar kızdı bazı psikologlar?
Sadece resmin bir başka yanı olduğunu göstermeye çalıştım.
Ne kadar kızarlarsa kızsınlar resmin o yanı var.
Belki bunun, ilk defa, ciddi bir gazetede yüksek sesle ve herkesin açıklıkla anlayabileceği bir şekilde söylenmesi hoşlarına gitmedi.
Doktor olmadığım için bu konularda yazmamalıymışım. Neden?

Yazının Devamı

İlaçsız güçlü ve kişilikli çocuk yetiştirmenin sırrı

17 Eylül 2011

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu hastalık değildir. Anne babanın çocuk yetiştirme hatalardan kaynaklanan ve onların eğitimi ile ortadan kaldırılabilecek bir davranış bozukluğudur.
Bu bozukluk neden oluşuyor ve nasıl giderilebilir? Bu konuyu yirmi senedir anaokulu çalıştıran, konuyu çok iyi bilen bir öğretmenle konuştum. Sözü ona bırakıyorum:
Otizm derecesinde klinik bir vakalar dışında, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu gibi durumların varlığına inanmıyorum.
Ancak bize gelmeden önce bazı anne babalar çocuklarını pedagoglara, psikologlara götürüyorlar. Onların teşhisine göre her yıl aldığımız çocukların üçte birinde dikkat eksikliği veya hiperaktivite bozukluğu var.
Buna katılmıyorum. Otizm vakaları dışında çocuklarımızın sorunlarının yüzde yüzü ebeveynlerin doğru dürüst çocuk yetiştirme bilgisine sahip olmamalarından kaynaklanıyor.

Çocuk yetiştirmek

Yazının Devamı

Çocuklara kokain benzeri ilaçlar veriliyor

16 Eylül 2011

Hastalık olduğuna dair hiçbir bilimsel kanıt olmamasına rağmen, doktorlar, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu için çocuklara ağır yan etkileri olan, bağımlılık yaratan ilaçlar yazıyorlar.
Concerta ve Ritalin en popüler olanlar.
Her ikisinin de ilacın hammaddesi olan metilfenidat bir amfetamindir. Yani merkezi sinir sistemini güçlü bir biçimde uyaran bir uyuşturucudur. “Yüksek derecede bağımlılık yarattığı için” ABD hükümeti Concerta ve Ritalin’in içerdiği metilfenidatı kokain ve morfinle aynı sınıfta değerlendiriyor. Satışı kontrol altında. Metilfenidat içeren ilaçların belirli bir miktarın üzerinde imal edilmeleri yasak. ABD Gıda ve İlaç Kurumu FDA Concerta ve Ritalin paketlerinin üzerine kara çerçeve içinde “kötü amaçlarla kullanılabilir ve alışkanlık yaratabilir” ibaresi konmasını şart koşmuştur.
“Bir çocuğa psikiyatrik ilaç verdiğinde onu tedavi etmezsin, zehirlersin” diyor dünyanın en ünlü psikiyatristlerinden biri olan Thomas Szasz. “Otuz yaşında bir adam bir cep dolusu Ritalin ile yakalanırsa yıllarca hapis yatabilir. Bunun diğer adı speed’dir (uyuşturucu). Zerre kadar laboratuvar testi veya tıbbi kanıt olmadan ‘hasta’ diye okul çocuklarına verdikleri

Yazının Devamı