Globo, Brezilya'daki en büyük medya grubunun televizyon koludur. Ana haber bültenini okuyan yakışıklı spiker, şirketi anlatırken Globo'nun yayımladığı "Brezilya" dizileriyle ilgili bilgi verdi. Globo yöneticileri, on milyonlarca seyircisi bulunan dizilerin insanları çok etkilediğinin farkındaydı. Onun için senaryolarına eğitici, doğru yola yönlendirici sosyal mesajlar yerleştiriyorlardı. Örneğin, bir dizide kahramanlar kan vererek hayat kurtarıyorlardı. Bir başka dizide kahraman uyuşturucu almayı reddederek gençlere bu zehirlerden uzak durmayı telkin ediyordu. Bazen sırf halkı eğitmek için AIDS gibi önemli bir konu etrafında dönen diziler yaptıkları bile oluyordu.Spiker, gizlemeye çalışmadığı bir gururla araştırmaların dizilerdeki mesajların çok etkili olduğunu gösterdiğini söyledi.Ne kadar ilginç ve ne kadar iyi diye düşündüm ve kendi kendime sordum. Neden bizde böyle şeyler düşünülmüyor?Medyayla sırılsıklam dünyamızda filmler çok önemli bir ikna aracıdır. Ünlü oyuncular gençler için rol modelidir. Bunun farkında olan sadece Brezilyalılar değil. Amerikan filmlerinde de gizli ve güçlü mesajlar var. Sigaranın zararları ortaya çıktıktan sonra Hollywood filmlerinde sadece kötülere
Sene 1998'di. Koç, hükümetten arsa ve teşvik istedi. Memlekette ne kadar ekonomik mürteci varsa Koç'a ve hükümete saldırdı. Mesut Yılmaz iktidardaydı. Yılmaz, çilekeş Türkiye'nin tahammül etmek zorunda kaldığı en kötü başbakanlardan biridir. Ama bu konuda hakkını vermek lazım. Diretti. Kocaeli'nde arsa bulundu. Teşvikler verildi ve yaklaşık bir milyar dolarlık yatırım memlekete çekildi.Ne oldu o fabrikaya biliyor musunuz?Cevap İstanbul Sanayi Odası'nın "2004 Türkiye'nin en büyük 500 şirketi" listesinde var. Ford Otomotiv Sanayii memleketin en büyük özel sektör şirketidir. Rekor miktarda vergi ödüyor. Sekiz bine yakın personel çalıştırıyor. En büyük ihracatçılardan biridir. 2004'te dışarıya 1.8 milyar dolarlık araç sattı. Koç, Amerikalı ortağı Ford'la birlikte Türkiye'de yeni bir otomotiv fabrikası kurmaya kalkıştığında kopan paparayı hatırlıyor musunuz? Ford'a yedek parça sağlamak için kurulan veya kapasite artıran tesislerin yarattığı milyar dolarlık istihdam ve gelir bu hesapların dışındadır.Geçen yıl Kore'nin en büyük otomobil imalatçısı olan Hyundai Motor Company (HMC) Alabama eyaletinin Montgomery kentinde 1.2 milyar dolara kurduğu fabrikasında üretime başladı. Hyundai,
Çalışma, İsveç Ticaret Merkezi ve Capital dergisinin "Türkiye'de İyi Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilir Büyüme" başlığı altında başlattığı bir dizi faaliyetin bir parçası olarak hazırlandı.Potansiyel yatırımcıların, fikir önderlerinin ve yabancı yatırım analistleri ve danışmanlarının Türkiye'deki sermaye piyasalarının itibari ve iyi kurumsal yönetim hakkındaki görüşlerini belirliyor. İngiliz araştırma kuruluşu MORİ'nin Türkiye'de yaptığı yeni bir çalışma, aralarında özel bankaların da bulunduğu birçok kurum için önemli dersler taşıyor. Katılımcılar en fazla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na güvenmektedir. Onu büyük Türk kuruluşları (Anadolu Efes, Borusan, Eczacıbaşı, Koç gibi) izlemektedir. Üçüncü sırada İstanbul Menkul Kıymetler Borsası var.Dikkat çeken bir husus, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı' nın en düşük puanlardan birine sahip olmasıdır. Bu durum başarısız veya iptal edilen ihaleler ve bu konuda basında yer alan haberlerle açıklanabilir.Merkez Bankası ile karşılaştırıldığında, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun da puanları nispeten düşüktür. Sermaye Piyasası ve Rekabet kurumları daha da aşağılarda yer alıyor. Bankaların da
Bunun anlamı şudur: Sonucu tatminkâr bulursa bakanlık 510 kilometrelik boru hattının yapım işini de ihalesiz Çalık grubuna verecek. Bu işte bir sakatlık var mı?İşin Çalık'a ihalesiz verilmesi adil olmayabilir ama yasalara aykırı değildir. Hükümet 2003 tarihli Petrol Piyasası Kanunu'yla bu gibi işleri Devlet İhale Yasası'nın kapsamından çıkardı. Enerji Bakanlığı ve enerjiyle ilgili devlet kurumları istedikleri işi, istedikleri şirkete, istediği işi ihale edebilirler. İstanbul Boğazı'ndaki tanker trafiğini hafifletmek için yapılması tasarlanan Samsun - Ceyhan petrol boru hattı konusunda gerekli araştırmaları yapmak üzere Enerji Bakanlığı Çalık Grubu'nu görevlendirdi. Çalık grubunun patronu olan Ahmet Çalık'ın iktidarın gözde işadamlarından biri olduğu bir sır değildir. Projeye talip diğer şirketlere sırt çevrilip işin ona verilmesi ister istemez bir kayırma şüphesi doğuracak. Bu şüpheler Çalık grubunun bu işin altından kalkabilecek bir kuruluş olduğu gerçeğini değiştirmez. Yıllık bir milyar dolar dolayında ciroya sahip olan ve Türkmenistan'da da büyük yatırımları bulunan Çalık, tekstil, inşaat ve enerji konularında da aktiftir. Çalık Türk Telekom'un başarısız taliplerinden biriydi.
İngiliz araştırma şirketi MORI'nin "Sermaye Piyasalarının İtibarı" araştırmasına katılanların yaklaşık yüzde 80'i Merkez bankasını "çok" veya "yeterli ölçüde" güvenilir buldu. Sermaye Piyasası Kurumu'nun güvenilirlik puanın % 40, Rekabet Kurumu'nun % 35, Özelleştirme İdaresi'nin % 32 olduğunu hesaba katacak olursak, Merkez Bankası'na duyulan güvenin ne kadar büyük ve anlamlı olduğu daha bariz ortaya çıkar. (Listenin tamamını çarşamba günkü köşemde yayımlayacağım.)Geçen hafta Sabancı Üniversitesi'nin konuğu olarak İstanbul'da konuşan HSBC bankası Yönetim Kurulu Başkanı Sir John Bond neden Türkiye'de yatırım yaptığını anlatırken Merkez Bankası'nın rolünün özellikle altını çizdi.Ekonomik büyümede "Merkez Bankası'nın rolünü unutmamalıyız," dedi ve "moneter kredibilitenin tesis edilmesinde(ki)" gayretini alkışladı. Türkiye'deki mali kurumların en güveniliri Merkez Bankası'dır. Merkez Bankası ne her zaman bu kadar etkindi ne de bu kadar prestijli. 2001 krizinden önce kötü yöneltildiği dönemler oldu. Döviz büfesi çalıştıran bir işadamına telefonda "Bir emrin var mı abi" diye soran guvernörler olduğunu duyduk. Bankanın bugünkü prestijli duruma gelmesinde Başkan Süreyya Serdengeçti'nin,
Rüşvetçi eğer olağanüstü salak değilse aldığı parayı kendi banka hesabına yatırmaz. Kendi memleketinde tutmaz. Kendi adına gayrimenkul almaz. Yeryüzünde aldığı rüşvetle yaptığı serveti beyannamesine kaydedecek kadar ebleh politikacı görülmemiştir.Türkiye'de rüşvet alanlar dokunulmazdır, çünkü pek çok kişi ve kuruluş bu konudaki gerçekleri ortaya çıkarmak istemez. Bunları da herkes biliyor esasında. Gene de Meclis'te zırt pırt servet beyannamesi konusu gündeme gelir ve günlerce kafa ütülenir. Gerçekten ama gerrrrrçekten başbakanının veya başka bir bakanının veya politikacının veya bürokratın haksız kazançla servet yapıp yapmadığını öğrenmek isteyen var mı? Varsa, işte yolu:Gizlenen servetleri ortaya çıkarmakta uzman kuruluşlar var. Dün bu kuruluşlardan birinde çalışan bir tanıdığımı aradım (şirketin adını ve adresini aşağıda bulacaksınız) ve sordum:"Başbakan'ın servetini öğrenmek istiyorum. Bulabilir misiniz?""Tabii" dedi karşımdaki adam. Türkiye'de önemli bir mevkiye gelen bazı politikacıların rüşvet aldığı açık bir sırdır. Buna karşılık rüşvet aldığı için mahkûm olan kaç politikacı biliyorsunuz? "Biraz anlatır mısınız?""İşe aile ağacını tespit ederek başlıyoruz. Kolay olmaz ama
Daha da kötüsü var. Bu karar uluslararası alanda Türkiye'deki yargıya ilişkin olarak zaten var olan soru işaretlerini derinleştirdi. En yüksek kurumun kapısına kadar taşıdı. Danıştay'ın prestijine yardımcı olmadı.Danıştay yürütmeyi durdurma kararını Tüpraş'ın Koç'a devri yapılmadan vermiş olsaydı söyleyecek fazla bir şeyi olmazdı. Ama şirketin Koç'a ihale edildiği tarih ile yürütmeyi durdurma kararı arasında neredeyse beş aya yakın bir zaman var. Danıştay'ın Tüpraş konusunda verdiği şoke edici karar bir defa daha Türkiye'de devletle iş yapmanın ne kadar tehlikeli olduğunu dünyaya gösterdi. Koç, Eylül 2005'te 4.14 milyar dolarla özelleştirme ihalesini kazandı. Sendika birkaç saat sonra dört davasından ilkini açtı. Koç kredi bulmak için aylarca bankalarla görüştü. Danıştay bekledi. Koç çekini Hazine'ye verdi ve tesisi Özelleştirme İdaresi'nden devraldı. Danıştay bekledi. Koç "Bismillah" diyerek 26 Ocak'ta sağ ayağıyla rafineriye girdi ve "cülus" parası olarak işçilere yarım maaş ikramiye ödedi. Danıştay bekledi. Dört gün geçti. Danıştay "Yürütmeyi durdurdum" dedi.Tüpraş Türkiye'nin en büyük şirketidir. Yüzde 49'unun sahibi küçük hissedarlardır. Hisselerinin geriye kalan kısmını
İki nedenle: Şirketin demir-çelik sektöründe hiç tecrübesi olmaması. Üç milyar dolarlık riskin tek başına Oyak için çok büyük olması.Oyak dünyanın ikinci büyük çelik imalatçısı olan Lüksemburg merkezli Arcelor'a elindeki hisselerin % 20 küsurunu satacağını açıkladı. Derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'a göre bu oran daha yüksek olabilir. S & P'ye göre, Oyak, Erdemir için kurduğu ATAER adlı özel amaçlı şirketin % 49'unu Arcelor'a satacak. Ama Rekabet Kurumu bu ortaklığa izin verecek mi? Yılda 50 milyon ton çelik üretim kapasitesine sahip olan Arcelor dünyanın en büyük yassı çelik üreticilerindendir. Geçen yılın ilk dokuz ayında üretiminin %56'sı yassı çelikti. Ordu Yardımlaşma Kurumu, Erdemir'in % 49'unu özelleştirmeden aldıktan sonra uluslararası piyasada faaliyet gösteren bir ortak arayışına girişti. Arcelor, Borusan Holding'in çoğunluk hissesine sahip olduğu Borçelik Çelik Sanayii Ticaret AŞ'nin % 40'ına ortaktır.Borçelik, hem Erdemir'in müşterisidir hem de Erdemir gibi galvanize ve soğuk sac üretmektedir. Erdemir'e ortak olursa bu ürünlerde hâkim duruma geçecek, fiyatlamada koordinasyon yapma olanağına kavuşacaktır. Bu da piyasayı tedirgin edecektir.Arcelor'un dünyanın en