Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Güney'e gelen 2.5 milyon turistin yaklaşık % 10'u tatillerinin bir bölümünü Kuzey'de geçirmeye başladı. Türk tarafına gelen Rumlar gazinolarda, lokantalarda ve marketlerde para bırakır oldular. Her sabah Güney'e çalışmaya giden binlerce işçinin kazandığı aylık 20 milyon dolar KKTC'de büyük bir talep patlamasına yol açtı.Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Türkiye ve yerel hükümetin paralarıyla yapılan kamu harcamaları ekonomiyi ateşleyen bir başka unsur oldu. Türk ve Rum bölgeleri arasında üç yıl önce başlayan serbest dolaşım, 250.000 nüfuslu KKTC ekonomisine büyük para girişi sağladı. KKTC kurulduğundan bu yana hemen hemen kesintisiz iktidarda olan Ulusal Birlik Partisi (UBP), bir işadamının deyimiyle, "yozlaşmışlık, yolsuzluk, kördüğüm, antidemokrasi ve gayri adil düzen" ile eşdeğer hale gelmişti. UBP 2003'te seçimleri kaybetti. Oyların çoğu şimdi cumhurbaşkanı olan Mehmet Ali Talat'ın başkanlığındaki birleşme yanlısı Cumhuriyetçi Türk Partisi'ne gitti. CTP, Denktaş'ın oğlu Serdar'ın başkanlığındaki Demokrat Parti'yle koalisyon kurdu. Bünyesinde Maliye Bakanı Uzun ve Ekonomi Bakanı Derviş Deniz gibi pragmatik, piyasa dostu bakanlar barındıran hükümet ekonomik büyümeye uygun siyasi çerçeveyi yarattı. Uzun, "Uygun ekonomik politikalarla büyümeyi teşvik etmeye çalıştık" dedi. İşkadını Sıdıka Atalay, hükümetin "iş dostu" olduğunu teyit ediyor. "İzlenimim hükümetin iyi olduğudur" diyor. Türkleri Rum tarafında alışveriş yapmaktan caydırmak için fonlar kaldırılarak veya minimize edilerek birçok malın fiyatı ucuzlatıldı. KDV oranları elden geçirilerek temel gıda ürünlerinde bu oran sıfırlandı. Kurumlar vergisi % 15'ten % 10'a düşürüldü. Gelir vergilerinde indirim yapıldı. Vergi toplama 2003 yılına göre 2005'te % 60-70 arttı.Ancak ortalık güllük gülistanlık değil. Kalkınmayı büyük oranda inşaat sektörü sürüklüyor. Bir tek sektöre bu kadar büyük oranda dayanmak ekonomi için büyük bir risk faktörü oluşturuyor. Hükümet iş dostu Maliye Bakanı Uzun kalkınma ivmesinin % 30'unun inşaat sektöründen geldiğini söylüyor. Gerçekte katkı belki de daha büyük. Sıdıka Atalay'a göre, büyümenin "yarıdan fazlası" inşaattan geliyor.Piyasada inşaatın yavaşlaması halinde kriz baş gösterebileceğine dair yaygın bir korku var. Sıdıka Atalay'a göre, kriz geldi bile. "Şu anda bir kriz yaşıyoruz denebilir" diyor Atalay.Girne'nin gözde yerlerinden biri olan Çatalköy'de yabancılara yönelik inşaat bıçak gibi kesilmiş durumda.Belediye Başkanı Nejat Duman, "2005'te Çatalköy'de 2500 konut inşa edildi" dedi. "Geçen kasım ayından bu yana 10 inşaat dosyası yapmadık. Hemen hemen her tarafta durumu aynı." İnşaat yavaşlarsa... Bu ani düşüşün en önemli nedeni, inşaatların büyük oranda eski Rum malları üzerinde yapılması, KKTC'nin bunlar için verdiği tapulara güvenin kaybolmasıdır. İnşaat sektörünün en büyük müşterisi olan yabancılar Rumlar tarafından mahkeme mahkeme süründürülmekten, kendi ülkelerindeki evlerine el konulmasından korkarak KKTC'den uzak durmaya başladı. Hükümetin bir süre önce bazı Rum mallarının iade edilmesini öngören bir yasa geçirmesi belirsizliği daha da artırdı. Bazı müteahhitlerin sahtekârlıkları ve usulsüzlükleri piyasanın daha da bozulmasına neden oldu."Bu iş duracak, yürümeyecek" diyor Duman. mmunir@milliyet.com.tr Belirsizlik arttı