Menderes Özel

RiNGO BAK NE YAPMIŞLAR?

Maçka’nın sembol yapılarından, tarihi Maçka İlkokulu yıkılıp baştan yapıldı. O şimdi ‘Pakmaya Hüsamettin Ziler İlköğretim Okulu’

10 gün önce Çağdaş Ertuna, bu sayfada yazınca haberim oldu; bizim 100 yıllık Maçka İlkokulu restorasyonun ardından ‘Pakmaya Hüsamettin Ziler İlkokulu’ adıyla eğitim/öğretime başlamış.
Mezunu olduğum Maçka İlkokulu’nda bir süredir restorasyon yapıldığını biliyordum. Bilmediğim 1870’de Sultan Abdülaziz’in
eşlerinden Prosto Sultan adına yaptırdığı
binanın yıkılıp ‘aslına uygun’ şekilde baştan yapıldığıydı.

Başlığı görünce “Bu ne laubalilik?” diyenler olabilir ama Dubai’de, fotoğraftaki ana tanık olunca, kendimi bunu demekten alamadım; “Rahat ol hacı!..”
Söz konusu Samsung Electronics’in yeni ürünü Galaxy Note olunca ifade serbest; analogla dijital arasında köprü iddiasındaki Note, hem cep telefonu hem tablet. Sloganlarından biri ‘Feel Free’, ‘rahat ol’ demek zaten.
Tablet ebatlarında sınır tanımayan Samsung, 5.3 inçlik melez bir eser yaratmış. Note, ‘S Pen’ isimli gelişkin stylus’la çantada defter-kaleme de savaş ilan ediyor. Çünkü super amoled ekranı, üzerinde bir ressamın çalışmasına yetecek nitelikte. Hatta gazetecilerin bile. Sekiz gazeteci, 70’e yakın Samsung Türkiye yöneticisi, bayisi ve CEO’su Sung Yong Hong, hep birlikte dünya turnesiyle ilan edilen Note’un Ortadoğu lansmanındayız. Sekiz Ortadoğu ülkesinden -aynı tarife- yüzlerce kişi heyecanla Note’u inceliyor, yapılan sunumları izliyor.
Çift çekirdekli 1.4 GHz işlemci, ‘kağıt üzerinde’ oldukça güçlü görünüyor. 800x1280 çözünürlükteki super amoled, uygulama, film ve oyunları coşturacak yetkinlikte.
5.3’e rağmen, 9.65 mm. inceliği, 178 gram ağırlığıyla Galaxy Note, -dar kot giymiyorsanız- pantolon cebinize

1 Aralık’ta Lütfi Kırdar Fuar Merkezi’nde kapılarını açacak ‘GameX 2011 Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı’ şerefine bu fantezi dünyasını mercek altına alıyoruz

Övünmek gibi olsun; birinci sayfası da dahil olmak üzere düzenli olarak oyun haberlerine yer veren tek gazete CADDE’dir. Peki neden, oyun olsun diye mi? Tabii ki hayır. Giderek her geçen artan sayıda insanın oyunların büyülü dünyasına girdiği bir ortamda, iyi oyunların 80-100 milyon dolarlık yapım maliyetleri büyük Hollywood prodüksiyonlarını bile gölgede bırakıyor. Oyun sektörünün ekonomik hacmi, sinema sektörünü birkaç yıl önce geçti bile...
Oyunu oyun diye kestirip atmayın, çünkü oyun hayattır...
CADDE, 1 Aralık’ta Lütfi Kırdar Fuar Merkezi’nde kapılarını açacak ‘GameX 2011 Dijital Eğlence Oyun Fuarı’ şerefine, bu büyülü dünyayı mercek altına alıyor.
Rönesans Fuarcılık tarafından düzenlenen GameX 2011, Türkiye’nin ilk ve tek dijital eğlence ve oyun fuarı olma özelliğini taşıyor. Türk Telekom Grup şirketlerinden Sobee Studios ortaklığıyla hazırlanan fuar, pazar akşamı sona erecek.
Gamex’te, yerli ve yabancı firmalar, teknolojik yeniliklerini sergilerken, oyun tutkunları da dijital oyunların yanında ödüllü

IBM’den bir uzmanın analizine göre ekonomik kriz zamanlarında tüketiciler kaçış ve fantezi anlamında daha gösterişli modalara yöneliyor


Davis’e göre araştırması, moda trendlerini markalardan çok blogger’ların belirlediğini de gösteriyor.

Kadınların moda eğilimleri her zaman bir ekonomik gösterge olarak değerlendiriliyor. Mesela ‘Ruj Endeksi’ diye adlandırılan teoriye göre kriz zamanlarında kozmetik ürünlerindeki satışlar artıyor. Ekonomik buhran dönemlerinde Playboy’un daha toplu, biraz balık eti modeller seçtiği gözlemi de ayrı bir teori konusu. Christian Science Monitor’e (CSM) haber olan yeni teoriyse, IBM’den geldi. ‘Yüksek topukolog’ demeyeceğim ama bir IBM uzmanı, Trevor Davis, kadınların topuk boyu tercihlerini sosyal medya verilerini kullanarak bir yazılım aracılığıyla analiz etmiş. Ve çıkardığı sonuç şu; kadın ayakkabılarının topuk boyu ekonomik kriz zamanında yükseliyor. Davis şunları söylüyor:
“İnsanlar kriz zamanlarında, bir kaçış ve fantezi anlamında daha gösterişli modalara yöneliyor.”

Yüksek topuk 2009 sonunda zirve yaptı

Facebook’u küçümseyenler Salman Rushdie’nin kapatılan hesabını açtırmak için verdiği mücadeleyi okusunSalman Rushdie

Ne 500 milyon rakamını bulduğunda ne de şu andaki 800 milyon kullanıcıya eriştiği ilan edildiğinde, sosyal iletişim ağının bu kadar üyesi olabileceği aklıma yatmıştı. 800 milyon ne demek? Dünyadaki her 8.75 kişiden biri Facebook kullanıcısı demek! Ki bu hiç mantıklı değil. 1 milyar kişinin aç yaşadığı, her yıl 6 milyon çocuğun açlıktan öldüğü bir dünyada, 800 milyon kişinin Facebook üyesi olacağına inanmıyorum. Rakamın bu kadar yüksek olmasının tek nedeni sahte hesaplar. Kişisel görüşüm Facebook kullanıcılarının sayısının 500 milyonun çok altında olduğu.
Yukarıdaki satırlara vesile olan haber, İngiliz yazar Salman Rushdie’nin (64), sosyal iletişim ağını, Facebook hesabının kendisine ait olduğuna ikna etmek için yaptıkları.
Sosyal iletişim ağlarında aktif bir isim olan Rushdie, geçen hafta sonu postaladığı bir tweet’le, Facebook yönetiminin kendisine ait olduğuna inanmadığı hesabını kapattığını duyurdu. Rushdie hesabını tekrar aktif hale getirmek için Facebook’a kimlik fotokopisini gönderdi. Hesap açıldı ancak bu kez Salman Rushdie’nin

Eğlence sektörünün en büyük prodüksiyonu diye tanımlanan ‘Call of Duty: Modern Warfare 3’te Londra, Berlin, Paris gibi kentlerde bir teröristin izini sürüyoruz. Londra’da 2005’te düzenlenen terör saldırılarını anımsattığı gerekçesiyle oyuna tepki de var



Dünyada dün geceyarısı piyasaya çıkan ‘Call of Duty: Modern Warfare 3’ün (MW3), tüm zamanların en çok satan video oyunu olması bekleniyor. Serinin bir önceki oyunu ‘Black Ops’ 24 saatte
5.7 milyon kopya satmıştı. Yeni oyunun önsiparişlerinin, ‘Black Ops’tan yüzde 15 fazla olmasıysa yeni bir rekorun habercisi.
İngiltere çapında oyun satan tüm mağazalar, eğlence sektöründe bugüne kadar yapılan en büyük prodüksiyon diye adlandırılan ‘Call of Duty’ şerefine kapılarını geceyarısı açtı.

Güzide ekonomimiz dünyanın en yüksek vergileri sayesinde krizleri teğet atlatıyor. Aynı ürün için mağazalardaki fahiş fiyat farkıysa müşterilerin tepesini attırıyor

Mutlaka pazarlık yapın

Vatandaşlarının sorgusuz sualsiz ve fahiş oranlarda vergilendirilebildiği, özel bir amaç için toplanan vergilerin başka işlerde kullanılabildiği bir ülke için aşağıdaki satırların bir önemi var mı; bilmem! Ama uyarmak boynumun borcu.
Serbest pazar işte böyle bir şey; geçenlerde bir arkadaşımı kendisine piyasaya yeni çıkan ve beğendiğim fotoğraf makinesinden alması için büyük tekno marketlerden birine yönlendirdim. Bir gün önce gelen basın bülteninde, fotoğraf makinesinin kit olarak satış fiyatının 1.400 TL olduğu yazıyordu.
Ucuzluğuyla övünen tekno marketten telefon açan arkadaşımsa, fotoğraf makinesinin 1.400 değil, 1.600 TL’ye satıldığını söylüyordu. Telefona arkadaşımın yanındaki satış görevlisini istedim; fotoğraf makinesinin resmi basın bülteninde yazan fiyatın 1.399 TL olduğunu anlattım. Satış görevlisi “Kârımızdan vazgeçerek (resmen bunu söyledi) size kolaylık yapacağız” deyince tansiyonum yeniden normale döndü. Daha sonra olayı düşününce yine fırladı ya, neyse...
Uyar

Türk kullanıcıların hizmetine giren Rusya merkezli Avrupalı arama motoru Yandex, Google’ın yapmadığını gerçekleştirerek İstanbul ve Ankara’yı panoramik fotoğraflarla karış karış parmaklarınızın ucuna getiriyor. Panorama uygulaması Google Street View’da olduğu gibi mahremiyet tartışması yaratabilir


Sultanahmet Camii, Panorama da bu haliyle yer alıyor...

Avrupa’da Google’a rakip olmaya çalışan Rus Yandex, 20 Eylül’de Türk internet kullanıcılarının da hizmetine girerek ‘arama motoru sektörü’ndeki iddiasını ortaya koymuştu. Yandex’in Panorama’sıysa Google’ın bile Türkiye’de vermediği bir hizmeti başlatarak İstanbul’la Ankara’yı, 360 derecelik fotoğraflarla bir tıkla karşınıza getiriyor. Kullanıcılarına şehir içinde sanal gezinti imkanı veren Panorama, İstanbul, Ankara sokak ve caddelerinin fotoğraflarını çekilmesinin ardından, bunları geniş açılı görüntülere dönüştürerek ekrana getiriyor. Panoramada tarihi semtlerden modern caddelere, tüm önemli yerlerin görüntüleri bulunuyor. Bazıları deniz yönünden çekilen görüntülerde, Marmara’dan Karadeniz’e uzanan, Dolmabahçe Sarayı ve Kız Kulesi gibi tarihi eserlerin olduğu İstanbul Boğazı kıyıları da yer alıyor. Panoramada